Ömer Balıbey de politikaya girdi

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 25 Mayıs 2007 08:24, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

abbas güçlü

Eski İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey'i birkaç ay sonra, parlamentoda, hatta bakanlık koltuğunda görürsek hiç şaşırmayalım. Politikaya girmekle doğru mu yaptı? Evet. Son yıllarda öylesine çapsız bakanlarla çalıştı ki bu süreç onun için zorunlu hale geldi.

İstanbul'da onun kadar uzun süreli görevde kalan olmadı. Çok sayıda hükümet ve çok sayıda bakanla çalıştı. Demirel, Çiller, Erbakan, Yılmaz, Ecevit, Gül ve Erdoğan hükümetleriyle uyum içinde görev yaptı. Gelene ağam, gidene paşam dediği için koltuğunu koruyanlardan değildi. Biraz da bileğinin hakkıyla o koltukta oturdu. İşini iyi yaptı. Siyasetten medyaya, öğrenciden veliye, öğretmenden sivil toplum örgütlerine kadar herkesle iyi geçindi. Politikaya yönelişi de kendi isteğinden çok, arkadan itelemeyle oldu.

O kadar çok bakan geldi gitti ki şimdi adını bile hatırlamıyoruz. Ama İstanbul'da kime sorsanız onu tanır. Ondan övgüyle söz eder. Çünkü gitmediği okul, konuşmadığı öğretmen, gönlünü almadığı öğrenci ve veli herhalde yoktur.

Balıbey'e birçok partiden teklif gelmiş. O da DP'den Meclis'e girmeye karar vermiş. Ağar da, Mumcu da kendisini çok yakından tanıdığı için, herhalde hiçbir isim üzerinde bu kadar kolay anlaşmamışlardır.

DP, Ankara'da Sinan Aygün, İstanbul'da da Ömer Balıbey gibi toplumun sevgisini ve övgüsünü kazanmış isimlerle yola çıkarak diğer partilere fark attı. Seçmen artık, sadece popülariteye bakmıyor.

Bugüne kadar ne yaptın sorusunu soruyor. İşte bu aşamada Balıbey'in söyleyeceği çok sözü, örnek göstereceği pek çok icraatı var.

İstanbul gibi koca bir megaköyün eğitim sorunlarını asgariye indirdi. Esen rüzgâra göre kadrolarını partizanlaştırmadı, liyakati zaman zaman bakan baskısıyla göz ardı eder gibi olduysa da hep ön planda tuttu.

Balıbey, İstanbul 3. Bölge'de birinci sıraya oturtulur mu? Olası bir CHP-DP koalisyonunda bakanlık görevine getirilir mi? Bu konuda, daha iyisini mi bulabilecekler diyenler çoğunlukta. Ama siyasetin kuralları çok farklı. Akıldan çok, farklı dengeler söz konusu. Umarız, derin hayal kırıklıkları yaşamaz...

Batılı ülkelerde rektör ya da bir yönetici seçerken, ki siyasetçiler de bu gruba giriyor, bugüne kadar ne yaptın sorgulamasının hemen ardından, göreve geldiğinde ne yapacaksın sorusunu soruyorlar.

Balıbey'in bugüne kadar yaptıkları ortada. Ama milletvekili ya da bakan olması halinde neler yapacaklarını hiç bilmiyoruz. Bunları açıklasın ki bir kanaatimiz oluşsun.

Yoksa, kimse, ona da bir başkasına gözü kapalı oy vermek istemiyor.

Hele hele bugüne kadar lafın ötesine geçmeyenlerin, ne kadar popüler olursa olsunlar, liderlerin gözünde bir değerleri olsa da, halkın gözünde fazla bir itibarı olacağını hiç sanmıyorum.

İşte bu yüzden Balıbey eğitimin temel sorunları hakkında ne düşünüyor, bir an önce açıklamalıdır.

Kangrene dönüşen konuları liderlere bıraksın. ÖSS katsayıları, türban, işsizlik, YÖK yasası gibi tartışmalı icraatlarda parti kararı gerekebilir. Ama benim asıl merak ettiğim, okulöncesinden OKS ve ÖSS'ye, mesleki eğitimden üniversite harç ve burslarına kadar farklı alanlarda neler öngörüyor? Bunları açıklasın ki uygulanabilir mi, uygulanamaz mı görelim. Tartışmaya açalım. Seçmenlerin beğenisine sunalım. Tıpkı diğer partilerden beklediğimiz gibi...

Özetin özeti: Konusunda uzman, becerikli bürokratların siyasete soyunmaları sevindirici bir gelişme. Keşke hiç yoktan dünya standartlarında üniversite kampusları yaratan rektörlerden de girenler olsaydı. Bakalım, diğer partiler Balıbey'in karşısına kimi çıkaracaklar?..

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber