'Emeklilik yaşını yükseltin'

Kaynak : Referans
Haber Giriş : 27 Haziran 2007 12:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Dünya Bankası (DB), Türkiye'nin nüfus yapısının gelecek dönemde değişerek, yaşlı nüfusun artacağı ve bu nedenle sosyal güvenlik reformunun şart olduğu uyarısında bulundu. DB'nin geçen hafta yayımladığı ve Doğu Avrupa ile eski Sovyet ülkelerinin nüfus yapılarını incelediği raporda, Türkiye'nin genç bir ülke olmasına rağmen 2025'ten itibaren 65 yaş üstü nüfusun artacağını belirtti. Raporda, yaşlı nüfusun artış oranının sosyal güvenlik sistemi, sağlık ve finansal pazarlarda ileri görüşlü reformları gerekli kıldığı ifade edildi.

Türkiye'nin geniş bir şekilde işlendiği raporda, Doğu Avrupa bölgesinde 65 yaş üstü nüfus arttıkça sosyal güvenlik harcamalarının da artacağı belirtildi. Özellikle 2025'ten itibaren Hırvatistan, Macaristan, Polonya, Sırbistan, Slovenya ve Ukrayna'nın harcamalarının şu anda OECD ülkeleri içerisinde en fazla sosyal güvenlik harcaması yapan İtalya'ya oranla daha da artacağı kaydedildi. Türkiye ile birlikte Bosna-Hersek, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Slovak Cumhuriyeti'nin sosyal güvenlik harcamalarının da birçok Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden daha yüksek olabileceği uyarısı yapıldı.

Önlem için emeklilik yaşı artsın

Gelecek dönemde genç ülkelerde dahi yaşlı nüfusun artacak olmasının ve beraberinde sosyal güvenlik harcamalarının da yükseleceği öngörüsü nedeniyle, bugünden önlem alınması gerektiğinin vurgulandığı raporda, bunun için iki ayrı yöntem olduğu kaydedildi. Emekli maaşlarının enflasyona endekslenmesi ve emeklilik yaşının artırılması olarak belirlenen bu iki yöntemin ise ülkelere göre uygulanabilirliğinin değiştiğine dikkat çekildi. Litvanya ve Slovak Cumhuriyeti'nin her iki yöntemi de uygulamasının etkili olabileceğinin analiz edildiği raporda, Türkiye ile birlikte Arnavutluk, Romanya ve Sırbistan'da ise sadece emeklilik yaşının artırılmasının iyi olacağı ifade edildi. Enflasyon endekslemesinin emeklilik sistemindeki herkesi etkileyeceği ancak emeklilik yaşının artırılmasının ise sadece sisteme yeni girecek olanlar üzerinde etkili olacağı anlatıldı.

Gelecek 15 yılda ise çalışma yaşındaki nüfusun artacağı belirtilerek Türkiye'nin AB'nin işgücü pazarı için potansiyel kaynak olma özelliğini koruduğu ifade edildi. Türkiye'de kayıtdışı istihdamın daha çok 50 ve üstü yaş sınıfında yoğunlaştığı kaydedilerek bunun ileri yaşlı kişilerin iş bulmakta zorlandığı anlamına geldiği vurgulandı.

Türkiye'de sağlık harcamalarının gayri safi yurtiçi hasıla (GSYİH) içindeki payının ise 2010-2020 döneminde artacağı ancak 2030 yılından itibaren kademeli olarak düşeceği öngörüldü. GSYİH büyümesinin Türkiye'de ortalama yüzde 5 olacağı öngörüsüyle bu düşüşün gerçekleşeceği analizi yapıldı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber