'FETÖ'den üç aşamalı inkar stratejisi'

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturmalar sonucunda elde edilen deliller kapsamında, haklarında dava açılan sanıklar, mahkemelerde hesap veriyor.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 02 Şubat 2019 16:56, Son Güncelleme : 02 Şubat 2019 17:08
'FETÖ'den üç aşamalı inkar stratejisi'

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin haklarında dava açılan sanıkların, dosyadaki net delillere rağmen inkar yolunu seçmesiyle ilgili, ''FETÖ 15 Temmuz darbe davalarında inkar stratejisini, orgut elebası Fetullah Gulen'den aldıkları talimat dogrultusunda uygulamaya koymuşlardır. Örgütün, 'Ne olursa olsun inkar et!', 'Orgutu Akla!', 'Orgut elemanı arkadaslarını satma!' şeklinde üç aşamalı inkar stratejisi bulunuyor." dedi.

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin yürütülen soruşturmalar sonucunda elde edilen deliller kapsamında, haklarında dava açılan sanıklar, mahkemelerde hesap vermeye devam ediyor.

Kimi darbe sanıkları, soruşturma aşamasındaki ifadesini dava açıldıktan sonra değiştirirken, kimisi de itiraf içeren ifadelerini geri çekiyor. Darbe sanıklarının birçoğu, yargı karşısında haklarındaki suçlamaları reddedip inkar yolunu seçerken, dosyadaki deliller ise bu savunmaların tam aksini belgeliyor.

Birçok darbe davasına müdahil olarak da katılan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel, darbe davalarında yargılanan sanıkların inkar stratejilerine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Örgüt elebaşının ifadesi inkara yoneltti

Avukat Özel, darbe sanıklarının soruşturma aşamasındaki kolluk ile savcılıktaki ifadeleri ve hakeza mudafileri nezaretinde Sulh Ceza Hakimligindeki sorguları esnasında, yer, zaman, kisi, arac, vakıa baglamında somut ikrarlarında, kovusturma safhasında adeta tek bir merkezden kumanda edilirmiscesine, aynı yonde ve istisnasız her birinin samil inkara yonelmis olmalarının, firari elebaşı Fetullah Gülen'in orgut uyelerine "dagılmamaları, cozulmemeleri ve paniklememeleri" yonundeki talimatı kapsamında olduğunu söyledi.

İnkar yönteminin, sanıklar tarafından ceza yargılanmalarında kullanılan bir davranış olduğunu ifade eden Özel, 15 Temmuz darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasının hemen akabinde ihanetin FETÖ ile irtibatının, faillerin ikrarlarıyla açığa çıktığını söyledi. Özel, firari elebaşı Gülen tarafından 250 vatandasın sehadeti ve binlerce vatandasın gazi olmasının "tiyatro" olarak nitelendirildiğine dikkat çekti.

Avukat Özel, örgüt elebaşının bu nitelendirmesinden sonra, tutuklu bulunan orgut uyeleri uzerinde tekevvun ettirilen orgutsel motivasyonun etkisi altında, sanıkların sistematik tarzda sorusturma safhasındaki ikrarlarından inkara yoneldiğini ifade ederek, bunun aslına bakıldıgında orgutsel aidiyetin tezahur edisinin apacık bir delili olduğunu söyledi.

FETÖ elebaşından üstü örtülü talimat

İlk olarak elebaşı Fetullah Gülen'in inkar yöntemini seçtiğini belirten Özel, şunları kaydetti:

"15 Temmuz silahlı kalkısması ve kanlı darbe girisiminin hemen akabinde, darbe girisimine katılmıs bir kısım sanıkların, FETO/PDY teror orgutu uyesi oldukları ve anılan silahlı kalkısmanın da FETO/PDY teror orgutunun organizasyonunda gerceklestigine dair samimi ikrarlarda bulunmaya baslamaları uzerine, bunun onunu alabilmek amacıyla FETÖ elebaşının alelacele yabancı medya kuruluslarının karsısına gecerek; kurucusu ve yoneticisi oldugu teror orgutunun duzenledigine yonelik sınırsız delil ve kanıtın bulundugu, 250 insanımızın da sehit olmasına neden olan 15 Temmuz darbe kalkısması icin piskince 'tiyatro', 'Hollywood filmi gibi' ifadeler kullanmak suretiyle darbe girisiminin basrolunde oldugunu inkar cihetine giderek, 'Eger ortada benim bu ise karıstıgıma dair kanıt varsa, hemen Turkiye'ye donerim' sozleriyle adeta gozaltına alınan ve tutuklanan darbeci FETO/PDY teror orgutu uyelerine hangi yonde ifade vermeleri gerektigine dair ustu ortulu talimat gondermiştir."

Gulen'in ilerleyen süreçte yabancı medya kuruluslarından birine verdiği sozde roportajda kendini aklamaya donuk "kuru laf kalabalıgı" niteligindeki acıklamalarda bulunduğuna değinen Özel, böylece Gülen'in, adeta 15 Temmuz darbe girisimine istirak etmekten gozaltına alınan ve tutuklanan orgut uyesi teroristlere sorusturma ve kovusturmaları sulandırma baglamında izlemeleri gereken yolu ve yontemi de gösterdiğini vurguladı.

FETÖ elebaşının 22 Temmuz'daki ilk sözde sohbetinde, bir yandan gozaltına alınan, tutuklanan orgut mensuplarına dagılmamaları, cozulmemeleri ve paniklememelerine dair talimatlar verdiğini ifade eden avukat Özel, "Diger yandan da Turkiye Cumhuriyeti'ni, kucagında oturdugu batılı is birlikcilerinin mustemlekesi haline getirme amacını havi FETO patentli 15 Temmuz darbe girisimine kanlarını dokme pahasına karsı durus sergilemis aziz sehitlerimiz ile muhterem gazilerimizi 'ahmaklıkla' itham etme gaflet, dalalet ve hatta apacık hıyanetini gostermek suretiyle kendi kirlenmis ve kararmıs ic dunyası ve ruh halini dısa kusmustur." diye konuştu.

"Örgüt üyeleri bilinçli olarak inkar stratejisi izlediler"

Darbe girisimine istirakten tutuklu bulunan bir FETO/PDY üyesinin, sorusturma safhasında tutuklu oldugu cezaevindeyken aynı cezaevindeki baska bir askeri personele gondermeye calısırken yakalanan mesajının içeriğinde, "15 Temmuz'un bir son degil, bir baslangıc olduguna inanıyoruz. Surecin bu sekilde devam etmeyecegi ortada. Mac 90 dakika, henuz bitmedi" seklinde ifadelerin yer aldığını belirten Özel, bunun teror orgutu kurucusu ve elebası firari sanık Gülen'in orgutune donuk direktif ve talimatları doğrultusunda olduğunu söyledi.

Avukat Özel, FETÖ elebaşının "Sabır edin zafer gelecektir. Siddetli olabilir, bu yangının devam edecegine kimse inanmıyor. Herkes yerinde dimdik durmalı, Allah'ın huzurunda egilenler, kimsenin karsısında egilmez. Idama goturseler bile egilmez. Bunların hepsinin akıbetine bakarsanız, kanalizasyona yuvarlanıyor gibi bir akıbetle sonuclanıyor. Hic tereddudunuz olmasın." şeklindeki sözlerine dikkat çekerek, "Bu sozleri ile arz etmekte oldugu, bire bir paralelligi ve sanki araya karbon kagıdı konulmuscasına benzerligin, isbu noktada yargılanan sanıklar baglamında sorusturma ve kovusturma asamasındaki ifade ve beyanların farklılasmasının degerlendirilisinde ve de atılı silahlı teror orgutune uye olma sucunun subutunda nazar-ı dikkate alınması, hukuken zorunluluk arz etmektedir." dedi.

Sorusturma asamasında suphelinin, kovusturma asamasında sanığın, gercegi soylememe, susma yahut yalan soyleme imkanları arasından bir secim yapabileceğini ifade eden Özel, "Sanıgın yalan soyleme, baska bir deyisle dogruyu soylememe hakkının bulundugu acıktır. Ancak dogruyu soylememe, FETO/PDY uyelerinin karakteristik ozelligine donusmus ve orgut uyeleri orgutun amacları dogrultusunda yalan soylemeyi mubah sayan bir anlayıs ile hareket ederek, mahkemeler huzurunda bilincli olarak inkar stratejisi izlemislerdir." diye konuştu.

Darbecilerin inkar örnekleri

Darbeci eski tuğgeneral Özkan Aydoğdu'nun, 13 Ağustos 2016'da, İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne verdiği ifadede, "...Komutan yardımcısı kurmay baskanı beni karsıladılar ve ellerinde bir emir vardı. Yazılı bir emirdi. Muhabere merkezinden yeni cıktısı alınmıs. Alıp okudugumda, inceledigimde sıkıyonetim emri idi, Genelkurmay Baskanlıgından gelen bir yazı idi. 2 gun once de, 13 Temmuz gunu saat 14.30 sıralarında Albay Uzay Sahin, 19.00 sıralarında Albay Muzaffer Duzenli gelmis ve bilgi aktarımında bulunmustu. Genel itibarıyla bildirilen bilgiler ile gelen yazının icerigi aynıydı. TSK bir butun olarak emir komuta birligi icerisinde, sıkıyonetimle yonetime el konularak, bana yapmam gerekenleri soylediler. Yani kısaca albayın bana soyledikleri ile 15 Temmuz sıkıyonetim ilam ile ilgili gelen yazılı metin aynı seylerdi. Bana kendisi tarafından komuta kademesinin darbe konusunda hem fikir oldugu soylendi...'' seklinde bulunduğu beyanı aktaran Özel, Aydoğdu'nun, darbe girisiminden haberdar oldugunu ve ikrar ettiğini söyledi.

Özel, Aydoğdu'nun mahkeme huzurunda alınan ifadesinde ise buyuk sehirlerde ses getirici buyuk bir teror eyleminin gerceklesecegi duyumunun alındıgı nedeniyle gorustuklerini, darbenin d'sinin dahi konusulmadıgını, telaffuz bile edilmedigini beyan ettiğini ve örgütün inkar stratejisini izlediğini belirtti.

Avukat Ahmet Özel, darbeci Eyyüp Gürler'in ise 13 Ağustos 2016'da, kolluk kuvvetlerine verdiği ifadede, ''Muzaffer Albay ile konustugumda bana darbe turu bir faaliyet olacagını soylemesi uzerine, ben de kendilerine gorevim ne diyerek sordum. Muzaffer Albay bana, 1. Ordu Karargahında herhangi bir catlak ses olmamasını saglamamı soyledi. Ben de gorevi kabul ettim ve gerektigi zaman Istanbul dısında bulunan birliklerin Istanbul'a sevkini saglamamı istedi...'' şeklinde beyanda bulunduğunu aktardı.

Mahkeme huzurunda darbeci Gürler'in de tüm suçlamaları reddettiğini ve inkar stratejisini izlediğini vurgulayan Özel, eski Hava Harp Okulu Alay Komutanı albay Huseyin Ergezen'in de, İstanbul'un işgali için Hava Harp Okulu ogrencisi orgut elemanlarının Istanbul'a sevk emrini vermesi, darbe oncesi pek cok toplantıda darbecilerle bir araya gelmesi, kamera goruntuleri, örgütün sözde "sivil imamı" Kemal Batmaz ile olan telefon görüşmeleri gibi birçok somut delili inkar ettiğini kaydetti.

Darbecinin "Polis araçlarını vurun" talimatı tespit edildi

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanan darbeci eski yarbay Sanık Özcan Karacan'ın, darbe gecesi Ankara'da pek cok bolgeye saldırı duzenleyen helikopter pilotlarına, polis araclarının vurulması talimatı verdiğini, orgutle gonul bagı oldugunu kendi ilk ifadesinde belirttiğini söyleyen Özel, şöyle devam etti:

"25 Agustos 2017'de ilk ifadesini veren Karacan, darbenin FETO tarafından yapıldıgını, ailesinin dahi kendisinin orgut elemanı oldugunu bilmedigini, darbe emirlerini darbeci Unsal Coskun'dan aldıgını, telsiz kayıtlarında yapılan tespitleri kabul ettigini beyan etmistir. Telsiz kayıtlarında 'polis araclarına ates edin' seklinde emir verdigi, kendisine soruldugunda bunu da kabul etmis, kendisine verilen emirleri yerine getirdigini kabul etmistir. Ozcan Karacan telsiz kayıtlarında yapılan tespite gore, 'Tum polis araclarını vurun' seklinde talimat vermistir."

Özel, Karacan'ın da daha sonraki beyanında telsiz kayıtlarının sahte oldugunu, uydurma oldugunu ileri surerek, somut delilleri inkar ettiğinin altını çizdi.

Üç aşamalı inkar stratejisi

Darbe davalarında buna benzer daha birçok inkar içeren beyanların bulunduğuna işaret eden Avukat Özel, bu ifadelerden de anlasılacagı uzere FETÖ'nün, 15 Temmuz darbe davalarında inkar stratejisini, orgut elebası Fetullah Gulen'den aldıkları talimat dogrultusunda uygulamaya koyduklarını kaydetti.

Özel, örgütün, "Ne olursa olsun inkar et!", "Orgutu akla!", "Orgut elemanı arkadaslarını satma!" şeklinde üç aşamalı inkar stratejisinin bulunduğunu belirtti.

Örgutün tum bu stratejisini uluslararası alanda propaganda faaliyetlerinin de temeli olarak gordüğünü ifade eden Özel, "Tum bu taktik ve manipulasyonlar yoluyla orgut, uluslararası alandaki mesruiyetini diri tutmaya calısmakta, 'kontrollu darbe' soylemi ile ayakta kalmaya calısmaktadır." dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber