Memurun gözünde bu derece alçalan sendikalar medyanın kurbanı mı oldu?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 01 Ekim 2007 11:16, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Uzmanı Ercan Han, toplu görüşmeler sonrasında pek çok memurun gözünde işe yaramayan sendikalar konusunu ve 'memurun gözünde bu derece alçalan sendkalar medyanın kurbanı mı oldu?' sorusunu Memurlar.NET okuyucuları için yanıtlamaya çalıştı

SENDİKACILIK NEREDE YAPILIR

Bilgi kirliliğine dikkat

Son zamanlarda bize bir haller oldu! Olayları izlemeden, fikir sahibi olmadan yalan yanlış, doldurma haberlere itibar etmeye, yorum yapmaya başladık. Kısacası bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya alıştırıldık.

Artık duyduğumuz her şeye inanıyor, kulağımıza fısıldanan her sözü emir telakki ediyoruz. Sanki birileri tarafından hipnoz edilmiş, uzaktan kumanda ile yönetiliyoruz.

Araştırmadan, sormadan, sorgulamadan bize sunulan hazır, paket bilgileri alıyor ve bu hazır bilgiye kayıtsız şartsız iman ediyoruz. Bu durumun en çarpıcı örneklerinden bir tanesi, geçtiğimiz ay yapılan toplu görüşmelerde bazı memurların sendikalara gösterdiği tepkidir.

Toplu görüşmeler bilindiği gibi kanunun memurlara verdiği bir haktır. Kanunla tanınan 15 günlük sürede memur sendikaları yetkililerle memurların sorunlarını tartışır, maaş artışlarını görüşürler. İstenilen ölçüde olmasa da bugüne kadar yapılan 6 toplu görüşme sonucunda bir çok sorunu çözüme kavuşturdular, maaşlarda memurlar lehine ilerlemeler sağladılar.

Bu yıl yetkili üç konfederasyondan biri toplu görüşmelere hiç katılmadı. İki konfederasyon ise sürecin sonuna kadar masada kalarak, memur sorunlarını yetkililere anlattı. Ama öyle bir ortam oluşturuldu ki; sendikalar, oturup çalışanların sorunlarını dile getirdikleri, son güne kadar memur haklarını geliştirmeye çalıştıkları için birileri tarafından yargılandı ve idama mahkum edildiler.

-Suçları ne idi?

-Masaya oturup, memurlar için hak talep etmek.

-Suçlayan kim?

-Memurun kendisi.

-Neden?

-Çünkü bazı kimseler kulağımıza böyle fısıldadı.

-Peki, sendikalar memur haklarını kanunun öngördüğü platformda değil de nerede arayacaklar! Taleplerini, toplu görüşme masasında icranın başındaki devlet bakanı; başbakan müsteşarı, maliye bakanı müsteşarı, DPT başkanı, TÜİK başkanı, KİT genel müdürü gibi en üst düzey bürokratlara değil de kime aktaracaklar, kimlerle müzakere edecekler, sorunlarını kimlerle çözecekler!

Ne yazık ki bazı art niyetli kimseler, toplumsal örgütlenmeye darbe vurmak, kitleleri başı boş bırakmak ve daha rahat kontrol etmek için sivil toplum örgütlerine saldırıyor. Bizler de bu oyuna geliyoruz.

Sanki memurların sorunlarının kaynağı sendikalarmış gibi hedef saptırılıyor. Oysa bugün çalışma hayatında yaşanan sorunların pek çoğu sendikalar aracılığıyla çözüldü. Ama yapılan iyi işler hep siyasal iktidara bağlanırken, olumsuz gelişmelerin tamamının sebebi sendikalarmış gibi gösterilmeye çalışıldı.

Gözümüz öyle boyanmış ki; en basit gerçekleri bile görmekten aciz kalıyoruz: 2006 yılında en düşük dereceli memur maaşı 120 YTL, yani % 23 oranında artırıldığında başarı siyasal iktidara yüklenmek isteniyor. Ama 1 yıl sonra memura % 6 zam yapıldığında sendikalar günah keçisi ilan ediliyor. Bu şekilde siyasal iktidarı kutsadığımızın farkında değil misiniz? İyilikler iktidardan, kötülükler sendikalardan?

Çalışma hayatındaki sorunların pek çoğu sendikaların ağırlığını kaybetmeye başladığı 1980 sonrasında ortaya çıktı. Ücret seviyeleri düştü, özelleştirmeler, işten çıkarmalar, işsizlik ve yoksulluk arttı. Toplumsal örgütlenme azaldıkça, toplumsal bilinç ve toplumsal tepki de azaldı. Enjekte edilen her öğretiyi kayıtsız şartsız kabul ederek toplum olmaktan yığın olmaya doğru gidiyoruz, küresel sermayenin ekmeğine yağ sürerek? Birilerinin peşine takılmış, karanlık bir tünele girmek üzereyiz.

Uyanın artık; kulağınızdaki ses, fareli köyün kavalcısına ait!

 

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber