Üniversite yolsuzluk ve usulsüzlüklerinden bir demet

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 03 Kasım 2007 16:44, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Dünyanın 500 üniversitesinin arasına bir tek üyesini sokamadığı halde Türk aydınlanması, laiklik, çağdaşlık, bilimsel özgürlük" gibi nutukları sakız kıvamına getiren üniversiteler, yolsuzluk konusunda ise ''fevkalade bir performans" sergiliyor. Anahtar kelimeleri "üniversite" ile "yolsuzluk" olan aramalar, işi yetim hakkı korumak olan kurumların kayıtlarında bolca veri yığıyor meraklısının önüne.

BELEDİYELERE 170 TUR BİNDİRDİLER

Üniversitelerini yolsuzluk hikayelerinin "sadece bir bölümü"nün yer aldığı Sayıştay kayıtları, "kara cüppeli yolsuzluğun" sarsıcı yoğunluğunu gösteriyor. Burada; bürokrat kesimin, hassaten de üniversite bürokrasisinin nerdeyse "her kötülüğün kaynağı" olarak gösterdiği siyasilerle "üniversite esnafı"nın mukayesesi ise bir fikir verebilir. Bu ülkede 3 bin 215 belediye var. Sayıştay dairelerinin karar kayıtlarında, 1983 yılından 2007 Haziranı'na kadar "belediye-yolsuzluk/usulsüzlük" bağlamında yer alan karar sayısı 553. Bir başka ifadeyle toplam belediyeler içerisinde yolsuzluk ve usulsüzlükler Sayıştay incelemesine konu olan belediyelerin oranı yüzde 17. Buna karşılık, Türkiye'deki üniversitelerin sayısı son açılanlarla birlikte 114'e ulaştı. Sıkı durun! Sayıştay'ın kararlarında "üniversite-yolsuzluk/usulsüzlük" kelimeleri içeren bir "search" yaptığınızda ise karşınıza tam 295 kayıt geliyor. Bu rakamın oransal anlamı yüzde 2591 Böylece oran bazında üniversitelerde yaşanan yolsuzluk ve usulsüzlük belediyelerin 170 katına ulaşıyor.

"ŞÖYLE SOFİSTİKE BİR ŞEYLER"

Sayıştay'ın büyük meblağlı ya da karmaşık görerek adlî takibi için yargıya havale ettiği işlemlerin bulunmadığı listede, envaî çeşit yolsuzluk ve usulsüzlük yer alıyor. İşte, işin içine ancak ubilim kafası" girince gerçekleştirilebilecek özgün yolsuzluk ve usulsüzlüklerden bir demet:

"Şahsî dostunu Romanya'dan davet edip yol parası dahil üniversite olanaklarıyla ağırlamak,
- milyarlarca liralık özel telefon görüşmesini 'bilimsel iletişim' adı altında devlete ödettirmek,
- üniversitede hoca olmasına rağmen bir ihaleye girip çalıştığı üniversiteye serbest meslek sahibi gibi teklif vermek,
- zorunlu dersleri ek ders gibi gösterip fazladan para almak,
- tedavi için geldiği şehirde kendisini bilimsel faaliyet yapıyormuş gösterip haksız yere 'geliştirme ödeneği' tahsil etmek,
- lojmanının yakıt parasını fakülteye ödetmek,
- bitirme tezleri sadece öğrencilerce hazırlandığı halde bu çalışmayı sınav'dan sayıp haksız yere sınav ücreti almak,
- bir yandan bedelli askerlik yapıp bir yandan üniversitedeki maaşı almaya devam etmek,
- öğrenciler tatildeyken ders vermiş gibi gösterip ek ders ücreti almak,
- kısa mesafeli olan denizyolu yolculuğunu daha uzun bir mesafe olduğu için karayoluyla yapılmış gösterip daha fazla harcırah almak..."

Uluslararası Saydamlık Örtgü-tü'nün Türkiye Temsilcisi Erc:iş Kurtuluş, Türkiye'de en büyük yo ılsuzlu-ğu iyi eğitim almış kişilerin /saptığını söylemişti birkaç yıl önce. Eh; dünya ligindeki dökülmüştük İleri aşikârsa da, ortalama eğitim süiresinin 6 yıl olduğu bir ülkede YÖK'Mü de olsalar akademisyenler elbettee uiyi eğitim almış" sayılıyor.

"İHALE PROFESÖRLERİ"

Kamu İhale Kurumu'nun "sadece 2007 yılının ilk altı ayını kapsayan araştırmasında da üniversitteler, ihale usulsüzlüğü üzerine şikayetlerden oluşan talepler içinde üçüncü sırada bulunuyor. Buna göre, bin 805 şikayetin yer aldığı listede Sağlık Bakanlığı, hakkındaki 690 şikayetle birinci sırada bulunurken, onu 348 şikayetle belediyeler ve 172 şikayetle de üniversiteler takip ediyor. Kamu ihale Kurumu'nun üniversiteler hakkında yapılan şikayetlerin yalnızca yüzde 9'unu reddetmiş olması ise vvakademik ihale yolsuzluklarının yaygınlığı ve gerçekliği hakkında bir fikir veriyor. Yine 2003-2007 yılları arasındaki KİK işlemleriyle ilgili bir başka araştırmada ise 47 üniversitenin 240 ayrı ihalesi için ihalede tadilat, ihalenin yenilenmesi ya da adlî makamların harekete geçmesi gibi yaptırımlar isteniyor.

Nokta. İdeoloji bahane, yolsuzluk şahane...

Gerçek Hayat Dergisi/ Salih Kazan

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber