DTP'li Fatma Kurtulan: Yakınları dağa çıkan tek vekil ben değilim

Kaynak : Radikal
Haber Giriş : 26 Aralık 2007 07:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

"Bir bakanın kuzeni de PKK'lıydı, çatışmalarda ölmüş. Toplumsal bir gerçeklik bu. Ben Kürt sorununun bir sonucuyum. Operasyonlarda nefesimi tutuyorum... Bu sözler, DTP'li Fatma Kurtulan'a ait..

DTP Van Milletvekili Fatma Kurtulan, seçildikten sonra ilk olarak eşi Salman Kurtulan'ın PKK sağlarına katılmış olmasıyla gündeme geldi. Daha sonra PKK kamplarında çekilen bir fotoğrafın Kurtulan'a ait olduğu ileri sürüldü. İzmir'de sorgulanan bir itirafçının ifadelerine dayanarak da PKK kamplarında eğitim gördüğü iddia edildi. Aynı zamanda DTP Grup Başkanvekili olan Fatma Kurtulan, son dönemde PKK'nın kaçırdığı sekiz askeri teslim almaya giden ekipte yer almasıyla tartışma yarattı.

Fatma Kurtulan, 'Yaşıyor olması benim için çok önemli' dediği eşi Salman Kurtulan'la ilişkilerini, yakınları PKK'ya katılan diğer siyasileri ve Abdullah Öcalan'a bakışını Radikal'e anlattı.

Bakan yeğeni

Yakını dağda olan sadece ben değilim. Bir önceki kabinede bakan olan ve halen bakan olan AKP'nin etkili isimlerinden bir siyasetçinin amcasının oğlu da PKK içinde. Ancak Bakan'ın yeğeni çatışmalarda yaşamını yitirmiş. Aynı şekilde bir başka AKP milletvekilinin kardeşi var. O da yaşamını yitirmiş. Bu insanları ihbar etmek için söylemiyorum. Demek istediğim toplumsal bir gerçekliktir. O toplumun insanlarıyız ve böylesi bir durumla iç içeyiz. Başka vekillerin kuzenleri var.

Eşim ölse duyardım

Her operasyonda, her çatışmada televizyon karşısında, listeler açıklanırken acaba benim de soyadım okunacak mı diye nefesimi tutuyorum. Ateş düştüğü yeri yakar... Her operasyonda, her çatışmada televizyon karşısında 'Acaba o da var mı?' diyerek nefesini tutarak seyretme durumunu, ancak bunu yaşayanlar bilir. Sonuçta operasyonlar karşısında ben de kaygı duyuyorum. Acaba yaşıyor mu? diye bir endişeye kapılıyorum. Yani umut ediyorum, diliyorum, inşallah bir şey olmaz. Yaşadığını biliyorum. İsimler veriliyor. Roj TV'de kimi gazetelerde yaşamlarını yitirenlerin kimlikleri açıklanıyor. Dolayısıyla içinde yer almadığını biliyorum. Olsa duyarım...

Ocaklar söndü

Kürt sorununun yaratığı bir sonucum. Darmadağın ettiği, söndürdüğü ocaklardan, mağdurlarından, mücadele edenlerinden biriyim. Çocuklar anne-babayı görmedi. Baba çocuklarını görmedi. Eşler ayrıldı. Anneler evlatsız kaldı. Böyle bir gerçeğin ürünüyüz. Her operasyon yapılıyor denildiğinde eminim ki evladı askerde olan aileler huzur bulamıyor. Onlar da benim gibi ya da eşi yada kızı yani yakını PKK'da olanlar gibi televizyon başında haberde isim listelerini kendilerinkini arıyorlardır. Bulmadıkları zaman 'Çok şükür' diyorlardır... Liste açıklanıyor. Öteki taraftan 'benimki değil' diye hem bir sevinci, hem de bir burukluğu iç içe yaşıyor insan. Eşimin yaşıyor oluşu benim için çok önemli tabii...

Dağa çıkma kararı

Salman Kurtulan'la 1.5 yıl evli kaldık. Eşimi oraya gönderen koşulları ben çok iyi biliyorum. 12 Eylül gibi bir dönemi yaşadı. Çocuk yaşta işkence ile, cezaevi ile tanıştırıldı. O çocuk yüreğimizle Maraş katliamını yaşayan bir nesiliz. Akrabayız... Beraberliğimiz boyunca 12 Eylül'de yaşadıkları her zaman aramızda karabulutlar gibi huzurumu kaçırdı. 12 Eylül'de gözaltına alınır alınmaz kayıtlara ölü diye geçen biri. Direkt ölümü listeye geçen biri. Ne oldu sonuç... Soluğu dağlarda aldı... İlk gideceğini benimle paylaştığında onu rüyamda sürekli kanlar içinde gördüm. Ölmüş bir vaziyette gördüm. O da çok zorlandı, sonuçta işin içinde ölümün olduğu bir yol. Çok tercih ederek, severek gittiği bir şey değildi. Benim için hayati bir şeydir. Sonuçta orada kendisini ifade edebileceğine inandı. Benim yapabileceğim bir şey yoktu... (Gözleri dolarak) Benim için de çok zordu. İsteseydim zaten engel olamazdım.

Askerlere tebrik

PKK'nın kaçırdığı ve şu anda yargılanan sekiz askere yılbaşı için kutlama mesajı gönderdim. Askerlerin durumu beni çok etkiledi. Birbirini öldürmek üzere koşullanan iki gücün, 14 gün çok şey paylaştıklarını gördüm. Birbiriyle savaşmadan karşı karşıya duruşları beni çok etkiledi. Kucaklaştık, gözlerinin içleri gülüyordu.

Fotoğraf hedef yaptı

PKK'lı birinin fotoğrafının benim fotoğrafım diye yayımlanmasıyla hedef gösterildim. O fotoğrafı görünce o an düğmeye basıldığını düşündüm. Kurban olarak değişik zamanlarda birilerimiz seçiliriz. Dönemin kurbanının ben olduğunu düşündüm. O fotoğraftaki ben değilim zaten. 15 gün çok kötü işlendi, ana haberlerde yer aldı. Milliyetçi kesimlere hedef gösterildim. Sokakta hemen tanınan biri oldum. Mesela sinemaya gitmek, yürümek alışverişe gitmek biraz dolmuşa binebilmek bunların hepsi kısıtlandı. Bana yönelik kampanya tepki topladı. Van mitingine gittiğimde insanların büyük bir öfke içinde olduğunu gördüm. 7'den 70'e herkes çocuklar bile 'Biz senin yanındayız abla' diyorlar.

Taban PKK'lı

Meclis'i sorunların çözüm yeri olarak görüyoruz. PKK'nın oluşturduğu bir kitle üzerine siyaset yapıyoruz. Böyle bir tabanımız var. Dolayısıyla da bizim siyasetimiz de onların hassasiyetlerine göre olmak durumundadır. İşte '75 Kürt milletvekilimiz var' deniliyor. Biz onlar gibi davranamayız. Onların da bir çok yakını PKK'da. Yakınlarını yitirenler de var. Biz farklıyız. PKK'nın yarattığı sonuçlar üzerinde var olduğumuz gerçek ama farklıyız. PKK'dan farklıyız. PKK şiddeti benimseyen silahlı bir örgüt, biz demokrasi siyaset yolunu benimsemiş bir yapılanmayız.

Öcalan'ı önemsiyoruz

İstikrar ve barışın tesis edilmesi için Öcalan'ın konumunun önemli olduğunu söylüyoruz. PKK üzerinde de hâlâ varlığı çok önemli bir yerde, PKK'nın lideri, söyledikleri PKK için çok önemli. Dolayısıyla Öcalan'ın toplum üzerindeki etkisi, PKK üzerindeki etkisi itibari ile önemsiyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber