Sağlıkta, hastalık önleme anlayışı öne çıkıyor

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 09 Şubat 2008 16:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

SAĞLIK EKONOMİSİNDE İNCE HESAP ALTERNATİF TIP

- TIBBIN YENİ KAVRAMI: 'NE KADAR SAĞLIK, O KADAR KAZANÇ'

- RESESYON ENDİŞESİ SAĞLIK HARCAMALARINDA BÜTÇELERİ SINIRLIYOR. SİYASİ YÖNETİMLER, ETKİLİ VE AZ MASRAFLI TEDAVİ YÖNTEMLERİNE DAHA SICAK BAKIYOR

- İNGİLTERE, HASTALIKLARI ÖNLEYEREK SAĞLIĞI KORUYAN VE ALTERNATİF TEDAVİLERİ ÖN PLANA ALAN SİSTEMİ YAPILANDIRMAYA ÇALIŞAN ÜLKELERİN BAŞINDA GELİYOR

- SAĞLIK GİDERLERİNİN YÜZDE 80'İNİ İLACA VEREN TÜRKİYE, YENİ TREND ÇERÇEVESİNDE KORUYUCU HEKİMLİK VE TEDAVİDE DESTEKLEYİCİ UYGULAMALARI GÖZ ARDI ETMİYOR

- ERG GRUP YÖNETİM KURULU BAŞKANI ERKAN GÜNGÖR:

- "SÜREKLİ İLAÇ YAZMA VE SINIRSIZ TAHLİLE DAYALI SİSTEM, SORUNU ORTADAN KALDIRMIYOR AKSİNE DAHA DA ZORLAŞTIRIYOR"

- "KÜRESELLEŞME DENİLEN OLGU DÜNYAYI KÜRESELLEŞTİRİYOR ANCAK BERABERİNDE SAĞLIKSIZ BİR KÜRESELLEŞMEYİ DE KÖRÜKLÜYOR"

- "ESKİ ÇİN'DE DOKTORLAR, HASTALIKLARI ÖNLEME GÖREVİNİ NE KADAR BAŞARIRLARSA O KADAR MAAŞ ALIRDI"

- "DÜNYAYI DAHA SAĞLIKLI KILACAK PRATİK VE SOMUT ÜRÜNLER HENÜZ ORTAYA KONULMADI"

(FOTOĞRAFLI)

İSTANBUL (İHA) - Dünya ekonomisinin resesyona gittiği bir dönemde ülkeler sağlık harcamalarını yeniden gözden geçiriyor. Söz konusu süreçte sağlık ekonomisini yakından ilgilendiren tedaviye destek verici tıp uygulamaları ön plana çıkıyor.

Ülke bütçelerini önemli harcamalara zorlayan hastalıklara yönelik üretilen ilaç ve sağlık ürünleri, sağlık ekonomisinde yeni açılımları beraberinde getiriyor.

Gelişmiş ülkeler sorunu teknoloji ve yaptıkları ihracatla aşmaya çalışıyor. Gelişmekte olanlar ise sağlığa ayırdıkları dar kaynaklarının 3'te 2'sinden fazlasını dış ülkelere aktarıyor. Geride kalan kaynak hizmet sektörünü çeviremiyor. Bu ülkelerde koruyucu hekimlik ve alternatif tedaviler sürekli geri plana itiliyor ve hastalıklar giderek yaygınlaşıyor. Dünya sağlığında sorun bu noktada yoğunlaşıyor.

"3.7 TRİLYON DOLARLIK DEVASA SERMAYE"

Transparency International'ın yıllık raporunda, geçen yıl dünyada sağlık hizmetleri için harcanan toplam para miktarı 3,7 trilyon dolar olarak açıklandı. Bu kaynağın büyük kısmı, hükümetler tarafından finanse ediliyor. Devasa sermayenin döndüğü sağlıkta orta ve yoksul halk kesimleri yeterince hizmet alamıyor.

Sağlığa önem veren ülkelerin başında ABD geliyor. ABD'nin toplam sağlık harcamaları 1.8 trilyon dolar. Avrupa Birliği ülkelerinde toplam sağlık bütçesi 1 trilyon doların altında seyrediyor. 1948 yılında toplam 500 bin dolar gibi küçük bir bütçe ile kalp hastalıklarına karşı mücadele başlatan ABD bugün kalp hastası bir kişinin yıllık maliyetini 15 bin dolara çıkardı. Sadece kalp damar hastalıkları için ABD'nin bütçeden ayırdığı kaynak yıllık 200 milyar dolar.

"BÜTÇENİN YÜZDE 80'İNİ İLACA VERİYORUZ"

Türkiye'de sağlığa ayrılan yüzde 5'lik bütçenin yüzde 80'i ilaca gidiyor. Geriye kalan kaynakla sağlık hizmeti yürütülmeye çalışılıyor. Türkiye'nin yıllık sağlığa ayırdığı bütçe 30 milyar dolar. 24 milyar dolar sadece ilaca ve diğer sağlık gereçlerine gidiyor. Kişi başı yıllık sağlık harcaması 381 dolar seviyesinde. Diğer taraftan Türkiye'nin son 16 yılda 2007 rakamlarına göre toplam sosyal güvenlik açığı 500 milyar dolar oldu. Türkiye, son 4 yılda sağlık harcamalarında yarı yarıya artışlar olmasına

karşılık Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri arasında en az sağlık harcamasıyla Meksika'dan sonra ikinci sırada bulunuyor. OECD ülkelerinde kişi başı kamu sağlık harcama ortalaması 2 bin 500 dolar.

"ÇOK KAYNAK, SORUNSUZ SAĞLIK ANLAMINA GELMİYOR"

Hastalık üreten bir sistemde sağlığa harcanan parayı arttırmanın sağlıklı bir toplum meydana getirmede ne kadar etkili olduğunu ve bu konudaki çözüm yollarını anlatan ERG Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güngör, "Sürekli ilaç yazma ve sınırsız tahlile dayalı sistem, sorunu ortadan kaldırmıyor aksine daha da kesifleştiriyor" dedi.

Dünyada en fazla sağlık harcaması yapan ABD'nin Küba'dan bile daha kötü durumda olduğunu vurgulayan Güngör, ABD halkının başta kalp ve damar rahatsızlıkları olmak üzere hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, şişmanlık, diyabet ve metabolik sendrom hastalıklarıyla boğuştuğunu ve hasta sayısının sürekli arttığını söyledi.

Sağlık ekonomisi bilim dalının yaklaşık 3 çeyrek yüzyıllık geçmişine bakıldığında dünyayı daha sağlıklı kılacak pratik ve somut ürünlerin henüz ortaya konulamadığını dile getiren Güngör, "Son dünya savaşlarıyla daha da hızlanan paylaşım kavgası büyük bir bütçesi olan sağlık alında devam ediyor. Küreselleşme denilen olgu dünyayı küreselleştiriyor ancak sağlıksız bir küreselleşmeyi körüklüyor. Hastalıklar, yoksulluk, işsizlik ve adaletten yoksun bir dünyayı ortaya çıkarıyor. Depresif bozukluklar insanlar

arasında en çok görülen hastalıklar sırasına yükselmiştir. İnsanlık bu duruma bir çare bulmak zorundadır" dedi.

"İNGİLTERE TORBAYI TERSİNE ÇEVİRDİ"

Olumsuzluğu fark eden birçok ülkenin farklı tıbbi yatırım ve uygulamalara yöneldiğine değinen Erkan Güngör, "İngiltere sağlık sisteminde hastalıkları önleyerek sağlığı koruyan anlayışı yapılandırıyor. Kötü alışkanlıkları azaltan ve hastaların hayat tarzını değiştirmeye yönelen İngiltere, 'ne kadar hastalık o kadar kazanç' yerine, binlerce yıl önce uygulanan Uzakdoğu'nun 'ne kadar sağlık o kadar kazanç' anlayışını sağlık sistemine yerleştiriyor. Açıkçası İngiltere torbayı tersine çevirerek iyi yolda

ilerliyor" diye konuştu.

ERG Grup Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güngör, "Ülkeler ve kişiler açısından sağlık harcamaları nasıl olmalı?" sorusuna, "Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde sağlık harcamaları sınırlı bir bütçeyle sağlandığı için maliyetler iyi hesaplanmalı. Çünkü sınırlı kaynaklarla sınırsız istekleri karşılayamazsınız. Sağlık gibi önemli bir sektörde sadece maliyete dayalı kararlar da insansızca olur. Pahalı maliyetler ise yeni, iyi veya alternatifi yok diye meşru olamaz. Onları meşrulaştıran tek şey daha fazla

hayat kurtarma ve hayat kalitesini yükseltmesi olmalıdır" cevabını verdi.

"SAĞLIK ANLAYIŞI TÜKETİME YÖNELİK"

Tıp adamlarının sağlığı hastalıklardan korunma ve önleme üzerine kurmaları gerektiğine dikkat çeken Güngör şöyle konuştu:

"M.Ö 2600 yıllarında yazılan Çin'in ilk tıbbi kaynak kitabı Nai-Ching'in yazarı Huang Dee'nin dediği gibi, iyi tıp adamı hastalıklar ortaya çıkmadan önce önlem alır. Vasat tıp adamı hastalığın ilk belirtisi çıkar çıkmaz önlem alır. Kötü doktorlar ise tüm belirtiler ortaya çıktıktan sonra girişimde bulunur. Tıp aleminin bu konuda iyi tespit yapması gerekir. Eski Çin'de doktorlar, hastalıkları önleme görevini ne kadar başarırlarsa o kadar maaş alırdı. Hastalık veya salgın halinde maaşları verilmezdi. Yani

bugünkü küresel sağlık anlayışının tam tersi uygulanırdı. Günümüzün sağlık anlayışı tüketime yönelik".

"YENİ CİHAZ YOLDA"

ERG Grup, 1981 yılında İstanbul'da kuruldu. Başta inşaat ve gayrimenkul sektörlerinde faaliyet gösteren şirket, 2006 yılından itibaren medikal sektörüne girdi. Sağlıkla ilgili uluslararası çalışmalarda bulunan ERG Grup, tek distribütör olarak dünyaca ünlü tansiyon dengeleyici cihaz Jintong'u 2008 yılı başında Türkiye'ye getirdi. ERG Grup, vizyon ve stratejilerinin belirlenmesinde ortaklık yapısındaki yenilikçilik ve şeffaflığı şirketin merkezi anlayışı olarak kabul etti. Şirketin misyonu medikal

sektörünün katma değerli ürünlerinin Türkiye ithalatçısı ve dağıtıcısı olarak yeni teknolojileri ve buluşları Türk insanının hizmetine sunmak. ERG Grup yine zihin faaliyetlerini arttırma ve konsantrasyonu yükseltme konusunda yeni bir cihazı tek distribütör olarak Türkiye'ye getirecek. Cihaz Mart ayında gerçekleştirilecek medikal fuarında tanıtılacak. İstanbul Bakırköy'deki merkezinde ithalat ağırlıklı çalışan ERG Grup, Marmara Sağlık Sektörü İşadamları Derneği (MASSİAD) üyesi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber