Kınama cezası alan profesörün e-postasını engellediler

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 10 Şubat 2008 11:33, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Prof. Dr. Ali Sürmen, TÜBİTAK tarafından Avrupa Birliği (AB) 7. Çerçeve Anlaşması Türkiye uzman delegasyonunda görev alması için önerilen öğretim üyelerinden biri.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Başkanı Türkan Saylan'la ilgili e-postayı fakültedeki arkadaşlarına gönderdiği için kınama cezası alan Prof. Sürmen'in cezası YÖK tarafından onandı. Uludağ Üniversitesi (UÜ) Öğretim Üyesi Sürmen'in üniversite mail adresi [email protected], 2007 Mayıs ayından beri kapalı tutuluyor. Mağdur öğretim üyesi Sürmen, durumu, "Sözde hatalara rağmen bir hukuk devleti cezası verilirken yanında çaktırmadan bir de krallık cezası veriliyor." şeklinde yorumladı. Sürmen, mağduriyetinin yeni YÖK yönetimi tarafından düzeltilmesini bekliyor.

Prof. Ali Sürmen'in ÇYDD Başkanı Türkan Saylan'ın misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğuna dair bir elektronik postayı kendisine geldiği şekliyle Mühendislik Mimarlık Fakültesi öğretim üyelerine göndermesi ilginç olayların başlangıcı oldu. e-posta aynı tarihlerde pek çok adrese farklı yerlerden gönderilmişti. Üniversite yönetimi Sürmen'e, arkadaşlarına gönderdiği elektronik posta sebebiyle 16 Mayıs 2007'de soruşturma açtı. 23 Mayıs'ta savunmasını veren Sürmen'in UÜ webmail sayfasındaki [email protected] adresli haberleşmesi rektörlük tarafından kesildi. 30 Ekim 2007'de soruşturmanın sonucu Sürmen'e ulaştı: "Üniversitemiz interneti üzerinden Prof. Dr. Türkan Saylan ile ilgili iftira unsurları taşıyan asılsız isnat ve iddialarda bulunmanız ile ilgili olarak rektörlüğümüzce açılan soruşturma sonucu; Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'nin 6/e maddesi uyarınca "kınama" cezası ile cezalandırılmanız uygun görülmüştür." Hiyerarşik prosedürü izleyerek 7 Kasım 2007'de ceza ile ilgili olarak YÖK'e itirazda bulunan Sürmen, YÖK'ün 13 Aralık 2007'de cezayı onamasıyla mağdur olmuş. Hukukî sürecin bitmesi ve cezanın verilmesine rağmen UÜ internet servis sağlayıcısının hâlâ kesik olduğuna dikkat çekti.

Bir kurumun kurum dışından bir kişi namına sayılabilecek soruşturma açmasına imkân verecek genel bir suç tanımlamasına da rastlanmadığını belirten Sürmen, "Olay kamu vicdanını yaralamıştır. Bu durumda özgürlüklerin internet ortamında bile yaşanamadığı sonucunu mu çıkarmalıyız?" diye soruyor. Sürmen, internet ortamında işlenen 'bilişim suçlarının' Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliği'ne henüz girmediğinin de altını çiziyor.

Burak Kılıç

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber