Kaç öğretmen 'uzman öğretmen' olabilecek? Bakan açıkladı

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "Yaklaşık 500 bin öğretmenimizin uzman öğretmen sürecine dahil olabilme ihtimali var. Umut ediyorum ki tüm öğretmenlerimiz bu süreçte başarılı olur ve öğretmenliğin meslek kavramının kendilerine tanımış olduğu haklarından da yararlanmış olur." dedi.

Malatya'da Erman Ilıcak Fen Lisesi'nin açılış töreninde konuşan Bakan Özer, iş insanı ve Rönesans Eğitim Vakfı Başkanı Erman Ilıcak'ın, babasının rahatsızlığı nedeniyle açılışa katılamadığını belirterek Bekir Ilıcak'a geçmiş olsun dileklerini iletti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde son 19 yılda eğitimin tüm kademelerinde devasa bir seferberlik yaşandığını, tek eksik kalan kısmın ise okul öncesi eğitim olduğunu ifade eden Özer, bu sene 3 bin yeni anaokulu, 40 bin de yeni ana sınıfını hizmete alacaklarını söyledi.

Ortaöğretimde 2000'li yıllarda yüzde 44 olan okullaşma oranının bugün yüzde 90'lara, okul öncesi okullaşma oranının yüzde 14'den yüzde 90'a, yüksek öğretimdeki okullaşma oranının da yüzde 14'lerden yüzde 45'lere yükseldiğini aktaran Bakan Özer, 81 ilde, tüm ilçelerde kapsamlı eğitim yatırımlarının bulunduğunu kaydetti.

2000'li yıllarda orta öğretimdeki kız çocuklarının okullaşma oranının yüzde 37,8 olduğunu, şu anda ise yüzde 88'e yükseldiğini dile getiren Bakan Özer, "Hemen hemen bütün kız çocuklarımız eğitimle buluşabiliyor. Asıl çarpıcı olan şey yüksek öğretim. 2000'li yıllarda kadınlarımızın yüksek öğretimdeki okullaşma oranı sadece yüzde 11'idi, bugün yüzde 48,7 ve erkeklerin yükseköğretimdeki okullaşma oranı yüzde 40'lar seviyesinde. Yani Türkiye kız çocuklarını okula kavuşturma ile ilgili problemleri son bir yılda çözmüştür." dedi.

Okullaşma oranını artırırken kaliteyi de hiçbir zaman göz ardı etmediklerini vurgulayan Özer, şunları kaydetti:

"Burada iki tane kritik nokta vardı. Bir derslik başına düşen öğrenci sayısı, biri de öğretmen başına düşen öğrenci sayısı. Çünkü siz eğitimde kitleselleşmeyi sağlarken, öğrenci sayısını arttırırken eğer öğretmen başına düşen öğrenci sayısını azaltamazsanız eğitimde kaliteyi sürdürülebilir kılmanız mümkün değil.

2000'li yılların başında eğitim sistemimizde yaklaşık 500 bin öğretmenimiz vardı. Bugün 1,2 milyon öğretmenimiz var. Şu andaki eğitim sistemimizdeki öğretmenlerin yüzde 75'i son 19 yılda eğitim sistemine dahil oldular. Yaklaşık 729 bin öğretmenimiz son 19 yılda eğitim sistemine dahil olarak bu süreçlerde aktif olarak rol oynadılar. Burada da ciddi bir iyileşme var. Cinsiyet ayrımcılığı açısından 2000'li yıllarda 500 bin öğretmen varken bu öğretmenlerimizin sadece yüzde 40'ı kadın öğretmenlerimizken bugün 1,2 milyona ulaşmasına rağmen bu kadar devasa bir kitleye sahip olmasına rağmen eğitim sistemimizde bu oran yüzde 59'a çıkmıştır. Eğitim denildiği zaman en büyük bütçeyi her zaman eğitime ayıran, eğitime özel vakit ayıran, tüm dertlerimizi dinleyen ve her zaman taleplerimizi yerine getiren Sayın Cumhurbaşkanı'mıza verdikleri desteklerden dolayı öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, tüm veliler adına şükranlarımı sunuyorum. Eğer Sayın Cumhurbaşkanı'mız gibi bir lider olmasaydı gerçekten bu 19 yıldaki, eğitimdeki devrimsel dönüşümün gerçekleşme ihtimali yoktu."

- "Derslik başına düşen öğrenci sayısını da OECD ortalamalarına yaklaştırdı"

2000'li yıllarda okullaşma oranının çok düşük olduğunu kaydeden Özer, öğrencilere seslenerek, "Sizin mahalledeki arkadaşlarınızın ancak bir kısmı okullara erişebiliyordu. Bu kadar sıkıntı olmasına rağmen o erişimin olmadığı dönemde hem derslik başına düşen öğrenci sayısı, hem de öğretmen başına düşen öğrenci sayısı bugünkü rakamdan çok daha yüksekti. Yani Türkiye bir taraftan eğitimde kitleselleşmeyi sağladı ama aynı zamanda kaliteyi göz ardı etmeden, merkeze alarak öğretmen ve derslik başına düşen öğrenci sayısını da OECD ortalamalarına yaklaştırdı, hakikaten bu büyük bir başarı. Biliyorsunuz ülkelerin en kalıcı, sürdürülebilir sermayesi beşeri sermayesi. Hamdolsun bu beşeri sermayenin niteliğinin artması için son 19 yılda, 20 yılda devasa yatırımlar yapıldı." diye konuştu.

Özer, açılış töreninde bulunan Rönesans Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ferit Seyfi Yağmuroğlu'na dönerek, "Milli Eğitim Bakanlığı olarak size 81 ilde birer tane arsa verelim, 81 ilde süre size bağlı, nasıl takdir ederseniz ona göre anaokulu yapalım. Gerçekten bu seferberliği hep birlikte yürütelim. İlk anaokuluna da Erman Bey'in ilçesi olan Darende'den başlayalım." dedi.

Yağmuroğlu, ellerinden gelen desteği vermeye çalışacaklarını söyledi.

Kovid-19 sürecindeki gayretleri için öğretmenlere de teşekkür eden Bakan Özer, öğretmenlere özel bir kanun özleminin 14 Şubat 2022'de gerçekleştiğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Dün itibarıyla yönetmelik çalışması ile ilgili tüm paydaşlardan STK'lardan, sendikalardan görüşleri aldım. İnşallah önümüzdeki hafta itibarıyla da bu yönetmeliğin yayınlanması ile ilgili süreci başlatacağız. Böylece uzman öğretmenlik ile ilgili ilk adımı atmış olacağız. Yaklaşık 500 bin öğretmenimizin uzman öğretmen sürecine dahil olabilme ihtimali var. Umut ediyorum ki tüm öğretmenlerimiz bu süreçte başarılı olur ve öğretmenliğin meslek kavramının kendilerine tanımış olduğu haklarından da yararlanmış olur. Eğitim sistemimiz artık öğretmenine destek veren, öğretmenliğin mesleki gelişimi ile ilgili tüm taleplerini yerine getiren yeni bir yaklaşımla öğretmenlerin yanında yer almaya devam edecek."

Bakan Özer, konuşmaların ardından 43 dönüm alanda yapılan 20 derslik, laboratuvarlar, toplantı salonu ve spor salonunun yer aldığı Erman Ilıcak Fen Lisesi'nin açılışını protokol üyeleriyle birlikte yaptı.

Özer, daha sonra beraberindekilerle okulu gezdi.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yüz yüze eğitime kararlılıkla devam ettiklerini söyledi.

Bakan Özer, çeşitli temaslarda bulunmak üzere geldiği Malatya'da Valiliği ziyaret etti.

Malatya Valisi Aydın Baruş tarafından karşılanan Özer'e öğrenciler çiçek takdim etti.

Valilik Şeref Defteri'ni imzalayan Özer, burada yaptığı konuşmada, 2021-2022 eğitim-öğretim yılında yüz yüze eğitime kararlılıkla devam ettiklerini ifade etti.

Özer, 7 Şubat tarihi itibarıyla ikinci döneme başladıklarını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Allah'a şükür şu ana kadar hiçbir kesinti olmadan eğitim-öğretime yüz yüze devam ettik. Sağlık Bakanlığımızla, Sağlık Bilim Kurulunun koordinasyonuyla süreci başarılı bir şekilde devam ettiriyoruz. Bu sürecin en büyük kahramanları öğretmenler. Öğretmenlerimiz hem maskeyle ders anlatma fedakarlığı gösterdi hem de aşılanma oranlarıyla gerçekten Türk toplumuna ülkemizde müthiş bir örneklik oluşturdular. Sadece Türkiye'de değil, çoğu gelişmiş ülkede de yüz yüze eğitime kesintisiz şekilde devam eden ülkelerdeki öğretmenlerin aşılanma oranının da çok üzerinde orana sahip oldular. Ben Malatya'daki tüm öğretmenlerimize şükranlarımızı sunuyorum. Malatya'dan Türkiye'nin 81 ilinde fedakarca görevini yapan öğretmenlerimize teşekkürlerimi arz ediyorum. Öğrencilerimize de teşekkür ediyorum, sürekli kurallara uyarak maskeleriyle derslerini dinlediler. Bu fedakarlıklarından dolayı tüm öğrencilerimize ve onları destekleyen ailelerine çok teşekkür ederim."

Malatya'nın eğitimde son dönemde önemli başarılara imza attığını belirten Özer, bugün gerçekleştirilecek toplantıda, Vali, milletvekilleri, belediye başkanları, Milli Eğitim Müdürü ve ilçe milli eğitim müdürleriyle kentte eğitim durumunu masaya yatıracaklarını ifade etti.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, bu yıl 3 bin yeni anaokulu, 40 bin de yeni anasınıfını hizmete alacaklarını söyledi.

Malatya Valiliği'nde düzenlenen İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı'nın ardından gazetecilere açıklamada bulunan Özer, kentte geçen yıldan devam eden ve 2022'de de yatırım programına alınan yatırımların toplam maliyetinin 612 milyon lira olduğunu ifade etti.

Kentteki eğitimin kalitesini artırmak için okul öncesinden ilkokula ve liseye kadar tüm alanları toplantıda değerlendirdiklerini ifade eden Özer, okullardaki doğal gaz dönüşümüne ilişkin de şunları söyledi:

"Türkiye'de tüm illerimize doğalgaz erişimi olup da dönüşümünü yapmamış hiçbir okulu 2022 yılının ilk 6 ayında bırakmayacağız, hepsinin dönüşümünü gerçekleştireceğiz. Bu kapsamda Malatya'da çok sayıda okulun doğal gaz dönüşümünü tamamladık, çok az sayıda okulumuz kaldı onun için de 8 milyonluk bir ödenek göndererek o okullarımızın da doğal gaz dönüşümünü tamamlayacağız."

Malatya merkezde 58 okulun ikili eğitim yaptığını, "yık-yap" kapsamında devam eden çalışmaları 2023'ün ilk aylarında bitireceklerini aktaran Özer, böylece kentte ikili eğitim yapan hiçbir okulun kalmayacağını ifade etti.

Bakan Özer, özellikle hayırseverlere teşekkür ederek, "Değerlendirme toplantısında yatırım programlarına bakarken diğer illerimize göre çok sayıda hayırseverimizin okul yaptırdığını gördük. Hakikaten büyük mutluluk duyduk. Tüm hayırseverlerimize çok teşekkür ediyorum." diye konuştu.

- "Okulları aynı imkanlara kavuşturmak en büyük önceliğimiz"

Bu yıl öncelikli konuları arasında okullar arasındaki imkan farklılıklarını azaltmak olduğunu dile getiren Bakan Özer, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tüm okullarımızı bölge, il, lokasyondan bağımsız şekilde aynı imkanlara kavuşturmak bizim en büyük önceliğimiz. Bu çerçevede tüm illerimizde okulların iç donanımı, tuvaletinden yemekhanesine, laboratuvarından çatısına kadar her türlü şeyin belirli bir standartta olması ve hızlı bir şekilde onarılması bizim en büyük önceliğimiz. Bu kapsamda onarımlara büyük önem veriyoruz ve Malatya'mızdaki tüm okullarda büyük onarımlar için bu eksikliklerin giderilmesi için yaklaşık 42 milyon TL'lik bir ödeneği yarın itibarıyla göndermiş olacağız."

- "Okullaşma oranlarında devasa artış oldu"

Bakan Özer, okul öncesi eğitime erişimin konusunun da bir diğer önem verdikleri konu olduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Son 19 yılda ilkokuldan ortaokula, ortaokuldan liseye, liseden yüksek öğretime kadar tüm eğitim kademelerinde okullaşma oranlarında devasa bir artış oldu ama okul öncesi eğitim nispeten gelişmenin daha az olduğu bir alan olarak kaldı. Okul öncesi eğitim, eğitimde fırsat eşitliği açısından çok kritik olduğu gibi öğrencilerimizin bilişsel olmayan becerileri açısından da uzun vadede çok büyük etkiye sahip. 2022'de 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin de yeni anasınıfını hizmete alacağız. En son kabine toplantısı sonrası Sayın Cumhurbaşkanı'mız da bunu tüm kamuoyu ile paylaştı onun için Malatya'da bu değerlendirme toplantısında özellikle anaokullarına büyük önem verdik."

- Malatya'ya 40 yeni bağımsız anaokulu

Şu anda Malatya'da 43 bağımsız anaokulu bulunduğunu belirten Özer, şunları kaydetti:

"Bugün itibarıyla 40 yeni bağımsız anaokulunu yatırım programına dahil etmiş oluyoruz. Bu yatırım programının maliyeti 385 milyon TL. Yeşilyurt'a 15, Battalgazi'ye 15, Doğanşehir'e 2, Arguvan, Yazıhan, Hekimhan, Kuluncak, Pütürge, Darende, Kale, Doğanyol'a 1'er anaokulu yapacağız. 20 yeni ilkokul ve ortaokul yapacağız Malatya'mıza. Bunun maliyeti de 380 milyon. Arapgir'e 1 ortaokul, Battalgazi'ye 5 ilkokul, 4 ortaokul, Hekimhan'a 1 ilkokul, Yeşilyurt'a 7 ilkokul ve 2 ortaokul. Bu yatırımın da maliyeti 380 milyon TL. Yine 4 lise yapacağız 100 öğrenci kapasiteli bir pansiyon ve 3 de atölye yapacağız. Bu yatırımların maliyeti de 120 milyon lira. Yani kısaca 8 milyon doğal gaz, 42 milyon büyük onarım, 385 milyon anaokulu, 380 milyon ilkokul ve ortaokul, 120 milyonluk lise ve atölye yatırımı olmak üzere bugünkü il değerlendirme toplantısında Malatya'mıza 935 milyonluk yeni yatırımı kazandırmış oluyoruz. Malatya'mızda daha önceden planlanmış olan 612 milyon liralık yatırımı da dahil ettiğiniz zaman Malatya'da 2022 yılındaki yatırım bütçesini 1 milyar 547 milyona çıkarmış oluyoruz. Ben inanıyorum ki bu yatırımlar hızlı bir şekilde gerçekleştiği zaman Malatya'nın eğitim kalitesi çok daha iyi noktaya gelecek, sonraki ziyaretlerimizde artık Malatya'da eğitimle ilgili farklı şeyleri konuşuyor olacağız. Bu yatırımların tamamının kente hayırlı olmasını diliyorum."

Toplantıya, Malatya Valisi Aydın Baruş, Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, MHP Malatya Milletvekili Mehmet Celal Fendoğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Battal Kanbay, ilçe belediye başkanları ve diğer ilgililer katıldı.

Bakan Özer: "Yaklaşık 500 bin öğretmenimizin uzman öğretmenlik sürecine dahil olabilme ihtimali var"