Milli Eğitim Bakanı Çelik: Elden giden Cumhuriyet değil, CHP'dir

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 24 Şubat 2008 17:14, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin Cumhuriyet ve laiklik elden gidiyor söylemlerine sert çıkarak, "Elden giden Cumhuriyet değil, CHP'dir" dedi.

AK Parti'nin 12. Bölge Yerel Yönetimler Şura Toplantı'sı Van'da yapıldı. Toplantıya partinin Batman, Siirt, Bitlis, Muş, Van, Şırnak ve Hakkari teşkilatı yöneticileri, belediye başkanları, il encümenleri, belediye meclis üyeleri ve milletvekilleri katıldı. Van Ticaret ve Sanayi Odası'nda yapılan toplantıya Milli Eğitim Bakan Hüseyin Çelik'in yanı sıra AK Parti'nin Yerel Yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi ve bölgeden 10 milletvekili katıldı.

Toplantıda konuşan Bakan Çelik, son zamanlarda başta CHP olmak üzere bazı kesimlerinin dile getirdiği Cumhuriyet ve laiklik elden gidiyor söylemlerine sert çıkarak CHP'ye bazı göndermelerde bulundu. Çelik, CHP'nin hükümetin icraatlarına karşılık Cumhuriyet elden gidiyor söylemlerini ortaya çıktığını belirterek, "Mecliste 'Sayın CHP Milletvekili arkadaşlarım, Bana öyle geliyor ki siz yanılıyorsunuz. Elden giden Cumhuriyet değil, elden giden CHP'dir' deyince bana bozuldular." dedi.

Van'ın kuş uçmaz kervan geçmez dar gelirli bir ailenin çocuğu olarak bugün Türkiye'nin en büyük bakanlığının başında bulunmasını demokratik cumhuriyetin nimetlerine bağlayan Çelik, şunları söyledi: "Aynı zamanda sayın başbakanımız bir gemi kaptanın oğlu olarak başbakanlık koltuğunda ve bir tornacının oğlu olan sayın cumhurbaşkanımız o makamda oturuyorsa bu cumhuriyet ve demokrasi sayesindedir. Padişahlık sistemi olsaydı bizi belki bir kapıya yaklaştırmazlardı. Biz bunun farkındayız. Cumhuriyet de demokrasi de bizim başımızın tacıdır ve kimsenin tekelinde değildir. Sahibi de biziz. Herkes hesabını buna göre yapsın. Cumhuriyetin nitelikleri bizim vazgeçilmezlerimizdir. Türkiye Cumhuriyeti laik ve demokratik olması vazgeçilmezimizdir. Bu ülkede Hıristiyan, Yahudi vatandaşı olabilir. Bir insan inanır ibadetini yapar. Bir insan inanmaz ibadetini yapmaz. Devlet elbette din kurallarına göre yönetilmez ama devlet vatandaşlarına din ve vicdan özgürlüğünü oluşturmak zorundadır. Bakın, Aziz Nesin çıkıp 'Ben ateistim ve inanmıyorum. Ölünce beni camiye götürmeyin. İslam dini kurallarına göre cenaze merasimi de yapmayın ve beni Müslüman mezarlığına da gömmeyin' dedi. Dedikleri yapılarak cenazesi yakılarak vakfın bahçesine külleri toprağa gömüldü. Aziz Nesin'in bu ülkede ne kadar ateist olarak yaşayıp ve ölme hakkı varsa bu ülkede yaşayan dindar insanların da kendi dini inançları yaşama ve hayatlarını tanzim etme hakkı vardır."

Çelik, bundan dolayıdır kendileri ile muhalifleri arasında Cumhuriyet'in ne olduğu ile ilgili ihtilaf olduğunu söyledi. Yeryüzünde totaliter, sosyalist, teolojik, oligarşik ve demokratik olmak üzere 5 çeşit cumhuriyet yönetiminin olduğunu vurguladı. Eski Sovyetler, Suriye, Küba ve İran'ın da birer cumhuriyet olduğu örneğini veren Çelik, kendilerine muhalif olanların kendi hayallerinde kurduğu cumhuriyetin demokratik cumhuriyet olmadığını kaydetti. Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasada da belirtildiği gibi demokratik, laik, hukuk ve sosyal bir devlet olduğunu anımsatan Çelik, "Demokratik cumhuriyetin temelinde halkın iradesine dayanıyor. AK Parti olarak bu cumhuriyeti ve temel ilkelerini özümsemişiz. Dolayısıyla Cumhuriyet, laiklik ve Atatürkçülük elden gidiyor şeklinde korku pompalamanın kimseye bir faydası yoktur. Bu ülkede barış ve huzur içinde yaşamak istiyorsak bir birimizin farklılıklarına tahammül etmemiz lamız. O farklılıkları gökkuşağının renkleri olarak algılamamız gerekiyor" şeklinde konuştu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber