Danıştay: 'Hizmete son verme' diye bir disiplin cezası yok

Danıştay 12. Dairesi, 657 sayılı Kanunda yer almayan bir disiplin cezasına dayanılarak göreve son verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtti.

Haber Giriş : 01 Haziran 2022 16:47, Son Güncelleme : 01 Haziran 2022 16:46
Danıştay: 'Hizmete son verme' diye bir disiplin cezası yok

Olayda, KOSGEB'de çalışan davacının özel hayatına ilişkin bazı olaylardan dolayı KOSGEB Disiplin Yönergesi'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (7) numaralı alt bendi uyarınca hizmete son verme cezası ile cezalandırılmıştır.

İlk derece mahkemesi davayı reddetmiştir.

İstinaf bu kararı onamıştır.

Danıştay 12. Daire ise bu işlemi aşağıdaki gerekçe ile iptal etmiştir.

Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun'un 13. maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan, "Personele ilişkin disiplin hükümleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun disiplin hükümlerine uygun olarak düzenlenir." hükmü dayanak alınarak çıkarılan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Disiplin Yönetmeliği'nin 6. maddesinin birinci fıkrasındaki "657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinde yer alan Devlet memurlarına yönelik disiplin cezaları ile bu cezaların uygulanacağı fiil ve hallere ilişkin hükümlerin Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığında görevli personele de uygulanması esastır." hükmü ile 8. maddesinde yer alan "Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığınca 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun disiplin hükümlerine uygun olarak alt düzenleyici işlemler yapılabilir." hükmü dayanak alınarak KOSGEB Disiplin Yönergesi'nin hazırlanarak yürürlüğe konulduğu; Yönergede, Devlet memurluğundan çıkarma cezası yerine 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yer almayan bir ceza türü olan hizmete son verme cezasına yer verilerek " KOSGEB personeli sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiili, hizmete son verme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

KOSGEB Disiplin Yönergesinde yer alan disiplin hükümleri uyarınca davacıya verilen disiplin cezası, Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında hükme bağlanan "kanuni düzenleme" ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.

NOT: Dava aşamasında KOSGEB mevzuatında değişiklik yapılmış ve disipline ilişkin hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni durumda personel lehine oluşan durumun DEĞERLENDİRMEYE ALINMAMASI mahkemece ayrıca ELEŞTİRİLMİŞTİR.

T.C.

DANIŞTAY

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No: 2018/1899

Karar No: 2022/1347

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı / ...

VEKİLİ: Av....

KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

VEKİLİ: Av....

İSTEMİN KONUSU:

...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

KOSGEB ...Müdürlüğünde teknisyen olarak görev yapan davacı tarafından, KOSGEB Disiplin Yönergesi'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (7) numaralı alt bendi uyarınca hizmete son verme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yüksek Disiplin Kurulu'nun ...tarihli ve ...numaralı kararı ile bu kararın bildirimine ilişkin KOSGEB İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığının ...tarihli ve E....sayılı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

.... İdare Mahkemesince verilen ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararla;

Davacının, şirket çalışanı. ile normal iş arkadaşlığının dışında bir ilişkisinin olmadığı, Müdürlüğün sanayinin içinde olması sebebiyle denk geldiğinde .'yi yoldan aracına aldığını, mesai bitiminde de organize sanayinin çıkışında yer alan ışıklara kadar götürdüğünü, kendisiyle baş başa yemek yemediğini, kimi zaman arkadaşlarla hep beraber yemek yediklerini, .'yi evine hiç bırakmadığını, ancak evine aldığı mobilya montajlarının yapımında evine giderek kendisine eşlik ettiğini, evden de mobilyacılar ile birlikte çıktığını, bir keresinde de yine evine duşa kabin yapılacağı sırada evine gittiğini, annesinin de evde olduğunu, bunun dışında evine gitmediğini beyan ettiği; .'nin ifadesinde; davacıyı kendisinden yaşça büyük abisi olarak kabul ettiğini, sabah müdürlüğe gelirken, akşam da müdürlükten ayrılırken müdürlüğün bulunduğu yerin... Organize Sanayi içinde dökümcülerin bulunduğu yerde bulunmasından dolayı yaya olan personelin aracı olan personelin arabasına binebildiğini, bu durumun alışılagelmiş olağan bir davranış şeklini aldığını, sadece davacının aracıyla değil, kim müsait ise o personel ile birlikte giderek işlerini yapıp döndüğünü, işe başladığı için yeni ev tuttuğunu, evin tamir edilmesi ve gelen eşyaların kurulması amacıyla yardım istemesi sebebiyle davacının bir kaç kez evine gelerek yardımcı olduğunu, davacı ile iş ortamının gerektirdiğinin üstünde bir yakınlaşmanın söz konusu olmadığını, bu iftiraları kabul etmediğini, KOSGEB... Müdürü .'nin ifadesinde; müdürlükte görevli bir kaç personelin. ve davacının iş yerinden mesai bitiminde beraber ayrıldıklarını, yine sabahları da davacının arabası ile ...'yi getirdiğini, davacının .'nin evine gittiğini, mahalle sakinlerinin bu durumdan rahatsız olduğunu ifade ettiklerini, kendisinin de iki personeli gözlemlediğini, işe gelip gitmede beraberliklerinin, davacının mesai sonrası ...'nin evine gittiğini gördükten sonra üst makama durumu bildirdiğini belirttiği; bu haliyle olayın, davacının mesleki yaşantısıyla bir ilgisinin olmayıp özel hayatına ilişkin olduğu, niteliği itibarıyla da KOSGEB' in güven ve itibarını sarsacak ağırlıkta cereyan etmediği; öte yandan, davalı idare tarafından davacının telefon kayıtlarını vermekten kaçınmasının da yaşanan yüz kızartıcı ilişkiyi bir anlamda doğruladığı iddia edilmiş ise de; hukukumuzda haberleşme hürriyeti kapsamında yapılan telefon görüşmeleri ve bunlara ilişkin kayıtların temin edilmesi yetkisinin ancak hakim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı kararıyla mümkün olduğu, bu konuda başkaca herhangi bir kamu görevlisinin yetkisinin bulunmadığı açık olduğundan, söz konusu fiilin davacı tarafından işlendiği yolundaki varsayım ve kanaatten hareketle verilen disiplin cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:

...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu .... İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davacının, şirket çalışanı ...'ye çeşitli vesilelerle yakınlık kurmak suretiyle yaklaştığı, işe gelirken, öğlen aralarında ve iş çıkışında arabasına alarak beraber bir yerlere gittiği, ayrıca eşinden ayrılmış bekar bir bayanın evine giderek orada vakit geçirdiği şeklindeki fiilleriyle, KOSGEB personel sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğu, mahremiyet alanına dahil özel yaşam eylemlerini hiç çekinmeden Kurum içerisinde devam ettirerek personel sıfatı ile bağdaşmayacak nitelikteki hareketleri ile disiplin hükümlerini ihlal ettiğinin yapılan inceleme ve soruşturma ile tespit edildiği, gerek olayın şekli gerek taraf ifade ve savunmaları gerekse tanık ifadelerinin titizlikle incelendiği, davacının, tanıklarının hangi hususta tanıklık edeceklerine dair net bir beyanda bulunmadığı, tanıkların tebligata yarar adres ve iletişim bilgilerini bildirmediği, kendi kusur ve ihmali neticesinde tanık dinletme talebinde vazgeçmiş sayıldığı, davacı hakkında uygulanması istenen hükmün idarenin takdirinde olduğu, verilen cezanın hukuka uygun olduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY:

Dosyanın incelenmesinden;

KOSGEB... Müdürlüğü'nde Teknisyen olarak görev yapan davacının şirket çalışanı... ile mesai dışında normal iş arkadaşlığının ön gördüğü biçim ve davranışlar dışında yakın ilişki kurmak suretiyle memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak fiilini işlediği gerekçesiyle, hakkında KOSGEB Disiplin Yönergesi'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (7) numaralı alt bendi uyarınca hizmete son verme cezası ile cezalandırılması teklifinin KOSGEB Yüksek Disiplin Kurulunun 23/12/2016 tarihli ...nolu kararı ile kabul edildiği, kararın KOSGEB İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı'nın ...tarihli ve E....sayılı işlemiyle davacıya bildirilmesi üzerine, bu işlemlerin iptali istemiyle temyizen incelenen davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:

Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında, "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Ancak, mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır." düzenlemesi yer almaktadır.

3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun işlem tarihinde yürürlükte bulunan "Personel Rejimi" başlıklı 13. maddesinde; personele ilişkin disiplin hükümlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun disiplin hükümlerine uygun olarak düzenleneceği öngörülmüştür.

Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan 24/07/2009 tarih ve 27298 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Disiplin Yönetmeliğinin 6. maddesinin birinci fıkrasında; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinde yer alan Devlet memurlarına yönelik disiplin cezaları ile bu cezaların uygulanacağı fiil ve hallere ilişkin hükümlerin Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığında görevli personele de uygulanacağı düzenlenmiştir.

KOSGEB Disiplin Yönergesi'nin 5. maddesinin (d) bendinin (7) numaralı alt bendinde ise; KOSGEB personeli sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunan personelin bir daha KOSGEB'deki görevine dönmemek üzere hizmete son verme cezası ile cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır.

09/07/2018 tarihli ve 30473 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasada Yapılan Değişikliklere Uyum Sağlanması Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 77. maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile, 3624 Sayılı Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanunun "Personel Rejimi" başlıklı 13. maddesi yürürlükten kaldırılmış; Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı, 15/07/2018 tarihli ve 30479 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin Onsekizinci Bölümün 224 ila 236. maddeleri arasında düzenlenmiş; "Personel rejimi" başlıklı 235. maddesinde disiplin hükümlerine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesinin birinci fıkrasının (E) bendinin (g) alt bendinde; "Memurluk sıfat ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiili, devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller arasında yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında, "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir. Ancak, mali ve sosyal haklara ilişkin toplu sözleşme hükümleri saklıdır." hükmüne yer verilmek suretiyle memurlar ve diğer kamu görevlileri, özlük hakları bakımından yasal güvenceye kavuşturulmuştur. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin ve bu kapsamda yer alan KOSGEB personelinin statü haklarını doğrudan etkileyen disiplin işlemlerinin, "diğer özlük işleri" kavramı kapsamına girdiğinde kuşku bulunmamaktadır.

Kanuni düzenleme ilkesi, düzenlenen alanda temel ilkelerin kanunla konulmasını ve çerçevenin kanunla çizilmesini ifade etmektedir. Bu niteliği taşıyan bir yasal düzenleme ile uzmanlık ve teknik konulara ilişkin ayrıntıların belirlenmesi konusunda yürütme organına yetki verilmesi, kanuni düzenleme ilkesine aykırılık oluşturmaz.

Disiplin cezaları, kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacıyla öngörülmüş, yapma veya yapmama biçiminde beliren davranış kurallarının ihlali halinde uygulanan, yasal olarak düzenlenmiş idari yaptırımlardır. Kamu hizmetlerini yürütenlerin görev, yetki ve sorumlulukları kamu hizmeti ve hizmet gerekleri ile sınırlandırılmış, bu sınırlar dışına çıkanların ise disiplin cezaları ile cezalandırılmaları ilgili kanunlarda öngörülmüştür.

Yukarıda anılan Anayasa ve yasal düzenlemeler uyarınca disiplin hukukuna ait usul ve esasların yalnızca kanunla düzenleneceği, kanun dışında yönetmelik, yönerge ve diğer alt düzenleyici işlemlerle disiplin cezası türleri ile bu cezaları gerektiren fiil ve hallerin belirlenmesinin ve buna göre disiplin cezası verilmesinin hukuken mümkün olmadığı görülmektedir.

Dava konusu disiplin cezasının dayanağı olan mevzuat incelendiğinde; Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun'un 13. maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan, "Personele ilişkin disiplin hükümleri 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun disiplin hükümlerine uygun olarak düzenlenir." hükmü dayanak alınarak çıkarılan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Disiplin Yönetmeliği'nin 6. maddesinin birinci fıkrasındaki "657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. maddesinde yer alan Devlet memurlarına yönelik disiplin cezaları ile bu cezaların uygulanacağı fiil ve hallere ilişkin hükümlerin Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığında görevli personele de uygulanması esastır." hükmü ile 8. maddesinde yer alan "Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığınca 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun disiplin hükümlerine uygun olarak alt düzenleyici işlemler yapılabilir." hükmü dayanak alınarak KOSGEB Disiplin Yönergesi'nin hazırlanarak yürürlüğe konulduğu; Yönergede, Devlet memurluğundan çıkarma cezası yerine 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yer almayan bir ceza türü olan hizmete son verme cezasına yer verilerek " KOSGEB personeli sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak" fiili, hizmete son verme cezasını gerektiren fiil ve haller arasında sayılmıştır.

KOSGEB Disiplin Yönergesinde yer alan disiplin hükümleri uyarınca davacıya verilen disiplin cezası, Anayasa'nın 128. maddesinin ikinci fıkrasında hükme bağlanan "kanuni düzenleme" ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.

Öte yandan yukarıda açık metinlerine yer verilen mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; dava derdest iken davacının fiiline uygulanacak disiplin cezasına ilişkin mevzuatta önemli değişiklik yapılmıştır. Dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan disiplin cezasına ilişkin mevzuat hükümleri yürürlükten kalktığı gibi, KOSGEB personeline uygulanacak disiplin cezalarına ilişkin yeni ve özel bir düzenlemeye de yer verilmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, özel düzenleme bulunmadığı durumda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun disiplin cezalarına ilişkin hükümlerinin KOSGEB personeline de uygulanması gerektiği açıktır.

Bu duruma göre, davalı idarece, davacının üzerine atılı bulunan eylemi hakkında 657 sayılı Kanunun 125. maddesinde öngörülen disiplin cezaları kapsamında bir değerlendirme yapılarak, eyleminin karşılığı olan disiplin yaptırımının uygulanmasına karar verilmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, İdare Mahkemesince, davaya konu uyuşmazlık hakkında; 657 sayılı Kanunun 125. maddesinde öngörülen disiplin cezaları kapsamında bir değerlendirme yapılarak, davacının üzerine atılı eylemi ile buna uygulanacak ceza yaptırımının hukuki denetimi yapılmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, KOSGEB Disiplin Yönergesi'ndeki disiplin hükümleri esas alınarak yapılan değerlendirme sonucunda dava konusu işlemin iptali yolunda verilen .... İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan davalı idarenin temyiz isteminin kabulüne,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,

3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, kesin olarak 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber