Köstebek iddiasıyla yakalanan polis gizli duruşma istedi

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 27 Şubat 2008 18:49, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Uyuşturucu şebekesine köstebeklik yaptığı iddiasıyla tutuklu olan Narkotik Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Erol Çam, uyuşturucuyla ilgili isimler vereceğini söyleyerek gizli duruşma istedi. Cezaevinden mektup yollayarak Mahkeme heyetinin kendisini dinlenemediğini öne süren Çam'a Mahkeme Başkanı, "Sanıklara benim kadar çok söz veren başka kimse yoktur. Sen istediğin kadar konuş. İşte sana süre. Sabaha kadar konuşabilirsin" diye cevap verdi.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Erol Çam'ın da aralarında olduğu 12 tutuklu sanık ile 3 tutuksuz sanık katıldı. Mahkeme Heyeti Edirne'de ele geçirilen 565 kilogram eroine ilişkin İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki bir davayla bu davanın birleştiğini tutanağa geçirdi. Birleşen dosyanın sanıkları duruşmada ifade verdi. Sanık Kadir Akkuş, "Bir şirket kurmak istiyordum. Ancak emeklilik durumumdan dolayı kendi üzerime kuramıyordum. Bu nedenle kardeşim ve eniştemden vekalet alarak lojistik adlı şirketi kurdum. Hollanda'da Resul Bildirici'ye pizza kutuları gönderiyordum. Ali Nasri isimli kişiye pizza kutusu ihraç ettiğimi söyledim. O da Hollanda'da bu işi yapan tanıdıkları olduğunu söyleyerek 40 bin adet sipariş verdi. Ben kendim için de bir miktar yaptırdım. Sonra kendime ait olanlara depoma koydum. Ali Nasri de kendi kutularını aldı" dedi. Kendisinin hasta olduğu bir dönemde dükkanının anahtarını Ali Nasri'ye verdiğini dile getiren Akkuş, "Ben yokken o benim kutularımı ve kendi kutularını ambalajlamış. Fakat kendi kutularının farklı olduğunu gördüm. Bana 4 bin tane sigara göndereceğini söyledi. Paraya ihtiyacım olduğu için kabul ettim" diye konuştu.

"PARAYI BEN ÖDEDİM" Sanıklardan Kadir Akkuş'ın eşi Leyla Akkuş, suçlamaları kabul etmeyerek "Eşim daha önce uyuşturucu suçundan cezaevine girmişti. O sırada kurduğu şirket batmıştı. Bu nedenle tekrar şirket kurmasını istemiyordum. Ancak benden habersiz kardeşinin ve eniştesinin üzerine şirket kurduğunu öğrendim. Ama yapacak bir şey yoktu. Eşimin sağlık sorunları olduğu için ara sıra şirketle ilgili ödemeleri ben yapıyordum. Polisler gelmeden iki gece önce eşim eve gelmemişti. Sonra beni aradı, Evdeki parayı Bolnak adlı şirkete götürmemi istedi. Ben götürdükten sonra Bakırköy'de buluştuk. Ancak o yine eve gelmedi" dedi.

AİLE SORUNLARINI ANLATAMAYINCA KIZLARI DIŞARI ÇIKTI

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "Kocan iki gece eve gelmiyor, sen ona nerede olduğunu sormuyor musun? Ayrıca neden başkalarının üzerine şirket kuruyor? Kocana bunun hesabını sormuyor musun?" deyince Leyla Akkuş, "Bu biraz özel olacak. Ama ben soramıyorum. O erkek, ben kadınım" dedi. Bu sırada Leyla Akkuş'un avukatı söz alarak, "Müvekkilimin annesi, babası ve kızları burada. Rahat konuşması için onların dışarı çıkarılmasını istiyorum" dedi. Leyla Akkuş'un da kabul etmesi üzerine ailesi salondan çıkarıldı. Ardından Akkuş "Eşim çok sorumsuz biridir. Ondan neden boşanmıyorsanız derseniz de, benim iki kızım var. Türk toplumunda iki kızı babasız büyütmek çok zor. O nedenle katlanıyorum. Suç unsuru olduğunu bilseydim kendimi neden yakayım. Çocuklarımı ve kendimi neden rezil edeyim" diye konuştu.

BAŞKAN'IN SİTEMİ

Duruşmada ayrıca polis memuru Erol Çam'ın cezaevinden mahkemeye bir mektup gönderdiği de tutanağa geçirildi. Mektubunda "Geçen duruşmada bazı isimler açıklayacaktım. Ancak susturuldum. Bu isimleri açıklamak için gizli duruşma istiyorum" diye yazan Çam'a Mahkeme Başkanı "Sanıklara benim kadar çok söz veren başka kimse yoktur. Sen istediğin kadar konuş. İşte sana süre. Sabaha kadar konuşabilirsin. Bir daha beni konuşturmadılar demek yok. Gizli duruşma istemiştim. Bir şey söyleyeceksen herkes duysun" dedi. Bunun üzerine Çam, "Ben sanıklardan Nazmi Köçeroğlu hakkında yapılan takibatta görev almıştım. Telefonu dinleniyordu. Dinlemelerde adı geçen Sabri ve Osman Yılmaz'ı da takip ettik. Bu verdiğim iki kişi hakkında Narkotik'te hala tahkikat var. Ancak bu iki kişinin tanık olarak dinlenmesini istiyorum" diye konuştu.

Leyla Akkuş, Mahmut Akkuş ve Mehmet Safer'in tahliyesine karar veren mahkeme diğer sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.

36,5 YIL HAPSİ İSTENİYOR

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, polis memuru olan ve Narkotik Şube Müdürlüğü'nde görevli Erol Çam'ın "harçlık" adı altında Çınar Orhan'dan karşılık almakta olduğunun tespit edildiği, bunun başka türlü bir izahının yapılmasının güç olduğu belirtiliyor. Erol Çam'ın polis memurluğunun verdiği kolaylıktan yararlanarak uyuşturucu ticareti ile uğraştığı anlaşılan suç örgütüne bu durumu bildirerek yardım ettiğinin anlatıldığı iddianamede, görüşme içerikleri ve tarihleri dikkate alındığında bu yardımların bir kereye mahsus olmadığı, tersine süregeldiğinin anlaşıldığı, eroin yakalanma olayının vuku bulmasından hemen sonra durmaksızın bu şüpheliden bilgi edinilmeye çalışılmasının da bunu doğruladığı ifade ediliyor. Erol Çam'ın şüphelilerle birlikte hareket ettiğinin belirtildiği iddianamede polis memurunun örgüt üyesi konumunda değerlendirildiği anlatılıyor. İddianamede şüpheliler Çınar Orhan, Cevdet Orhan, Cemil Orhan ve Erol Çam'ın "suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak ve uyuşturucu ticareti yapmak" suçlarından 12,5 yıldan 36,5 yıla kadar hapsi isteniyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber