Çiçek, TSK'dan yapılan açıklamaları savundu
BAŞBAKAN Yardımcısı Cemil Çiçek, sınır ötesi harekat sürecinde hükümet ile TSK arasındaki uyumdan bazı çevrelerin rahatsız olduğunu söyledi. Çiçek, TSK'dan yapılan açıklamaları savunarak, "İthamlar 'siz filancadan emir aldınız, çekildiniz' tarzında olunca, işin içerisinde olanların kadar zorlukla bu harekâtı yürüttüklerini inandırıcı bir üslupla ortaya koymaları gerekti" dedi.
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, sınır ötesi harekât sürecinde hükümet ile TSK arasındaki uyumdan bazı çevrelerin rahatsızlık duyduğunu söyledi. Çiçek, muhalefet partileri CHP ve MHP ile TSK arasındaki açıklama polemiğiyle ilgili olarak, "Bu tartışmaları bitirmek lazım" çağrısında bulundu.
Çiçek, dün NTV'de soruları yanıtlarken, kara harekâtının askeri planlarını bütün hükümet üyelerinin bilmediğini söyledi. Direktif çerçevesinde cumhurbaşkanı ve başbakan başta olmak üzere sadece bilmesi gerekenlerin TSK taarfından bilgilendirildiğini dile getiren Çiçek, bazı çevrelerin iktidar ile asker arasındaki uyumdan rahatsız olduğunu belirtti. Çiçek, "Bu operasyon sebebiyle gerçekten hükümetle TSK arasında tam anlamıyla özlenen bir uyum sergilenmiştir. Bir kısım insanlar da TSK ile hükümetin bu uyumundan rahatsızdır" dedi. Askeri operasyonlarda gizliliğini önemine dikkat çeken Çiçek, "Halbuki biz, bu operasyonlar sanki Fenerbahçe-Sevilla maçı gibi naklen izlemek istiyoruz" siteminde bulundu.
Çiçek, muhalefet partileri ile TSK arasındaki karşılıklı sert açıklamaların sorulması üzerine, şunları söyledi:
"Bir konu bütün boyutlarıyla bilinmeyince o zaman birbirimize yumruk sallıyoruz, yeri geliyor kendi gölgemizi taşlamaya çalışıyoruz. Açık bir toplumuz, açık bir toplumda çok şeyi tartışabiliriz, tartışmalıyız. Ama tartışmak ne kadar önemliyse, tartışmayı bitirmek de o kadar önemlidir. Bana kalırsa bu tartışmayı bitirmek lazım. Bunu çok daha ileri götürmek doğru olmaz. Çünkü bu operasyonlar bitmemiştir. Temennimizdir ki son olsun. Ama dünyadaki gerçeğe, uğraştığımız işin karmaşıklığına baktığımızda ola ki yarın tekrar benzeri faaliyetlerde bulunmak, yeni kararlar almak gerekebilir. Genelkurmay Başkanı diyor ki 'bu kararı biz verdik'. 'Yok canım, siz söylüyorsunuz ama böyle değil'... Bu kadar şüphe üzerine bir devlet hayatı, toplum hayatı olabilir mi? Birbirimize güvenmemiz lazım. Niye koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti, oradan buradan emir alan durumda olsun ki. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı'na, Başbakanı'na, Genelkurmay Başkanı'na güvenmeyeceğiz veya bir başka kuruma güvenmeyeceğiz. Bununla nereye varacağız. Kim söyleyecekse söylemiş, söylenenler geride kalmıştır. Biz ileriye bakalım."
Çiçek, TSK'dan yapılan açıklamaları savunarak, "İthamlar 'siz filancadan emir aldınız, çekildiniz' tarzında olunca, işin içerisinde olanların da ne kadar zorlukla bu harekâtı yürüttüklerini inandırıcı bir üslupla ortaya koymaları gerekti" diye konuştu. Çiçek, ABD yönetiminin, "Türkiye'nin kısa sürede çekilmesi gerektiğine" ilişkin açıklamaları konusunda ise, "Onların da kendilerine göre bir politikaları, dertleri, sıkıntıları var. Acaba bu beyan Türkiye'ye karşı mı yoksa başka tarafa karşı mı diye bir de öbür tarafından bakmak da var. Bu beyanlar biraz parça tesirli konulardır. Amerikan kamuoyu, ABD seçimleri, Irak'ta olup bitenler var" dedi.
ÇİÇEK BÖYLE DEMİŞTİ
Çiçek, TSK'nın cumhurbaşkanlığı seçimi sürecine yönelik olarak 27 Nisan 2007'deki bildirisine, 28 Nisan'da yaptığı açıklamada, "Genelkurmay Başkanlığı'nın bildirisi, hükümete karşı bir tutum olarak algılandı. Demokratik bir süreçte bunun düşünülmesi bile yadırgatıcı. Genelkurmay hükümetin emrinde görevleri anayasa ile tayin edilmiş bir kurumdur. Genelkurmay Başkanı görev ve yetkilerinden dolayı Başbakan'a karşı sorumludur" diye tepki göstermişti.