Emekli ikramiyesine ilişkin iki dava karara bağlandı

Danıştay 12. Dairesi, memur olarak emekli olan davacılara 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 89 uncu maddesine göre emekli ikramiyesi bağlanmamasına ilişkin iki davayı karara bağladı

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 03 Eylül 2022 00:05, Son Güncelleme : 03 Eylül 2022 00:19
Emekli ikramiyesine ilişkin iki dava karara bağlandı

Vefat eden memurun murisleri mahkemede haklı bulundu.

Memur olarak görev yapmakta iken 11/06/1997 tarihinde görevine son verilen ve 01/10/2014 tarihinden itibaren 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun uyarınca birleştirilmiş hizmet süreleri esas alınarak 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'na göre emekli aylığı bağlanan davacıya emekli ikramiyesi ödenmemiştir.

İlk derece mahkemesince, Davacıların murislerinin 08/02/2021 tarihinde vefat ettiği, UYAP'tan alınan adli sicil kaydına göre kesinleşmiş herhangi bir cezasının bulunmadığı, UYAP kayıtlarının sorgulanmasından da davacıların murisinin kesinleşmiş bir cezasına rastlanmadığı, ayrıca gerek UYAP kayıtlarının sorgulanmasından, gerekse de 08/11/2021 tarihli ara kararına davacıların verdiği cevapların incelenmesinden, davacıların murisleri tarafından, kamu görevinden çıkarma işlemine karşı açılan bir davanın bulunmadığının görüldüğü ve diğer gerekçelerle işlem iptal edilmiştir.

Danıştay 12. Dairesi bu kararı onamıştır.

Ağır Ceza Mahkemesince mahkumiyet hükmü kurulan memura ikramiye ödenmez

Tapu ve Kadastro İl Müdürlüğünde memur olarak görev yapmakta iken 13/10/2003 tarihinde Devlet memurluğundan çıkarılan ve emekli ikramiyesi ödenen davacı, emekli ikramiyesi ödenmediği için dava açmıştır.

İlk derece mahkemesince, memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici suç işlemesi nedeniyle 24/10/2002 tarihinde görevden uzaklaştırılan ve hakkında Tunceli Ağır Ceza Mahkemesince mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle 13/10/2003 tarihinde Devlet memurluğundan çıkartılan davacının, 5434 sayılı Kanun'a tabi görevinin, 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma koşullarına uygun olarak sona ermediği gerekçesiyle işlemi hukuka uygun bulmuştur.

Danıştay 12. Dairesi bu kararı onamıştır.

T.C.

DANIŞTAY

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No: 2022/1190

Karar No: 2022/2396

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı

VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACILAR) : ... mirasçıları;

1- ... 2- ... 3- ...

4- ...

VEKİLLERİ: Av. ...

İSTEMİN KONUSU:

... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Memur olarak görev yapmakta iken 11/06/1997 tarihinde görevine son verilen ve 01/10/2014 tarihinden itibaren 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun uyarınca birleştirilmiş hizmet süreleri esas alınarak 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu'na göre emekli aylığı bağlanan davacının, anılan Kanun'a tabi olarak geçen hizmet süreleri için emekli ikramiyesi ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali ile önce bankaya yatırılan sonrasında iptal edilen 31.782,18-TL emekli ikramiyesi tutarının, ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 12/12/2019 tarih ve E:2018/6256, K:2019/10093 sayılı bozma kararına uyularak;

Davacıların murislerinin 08/02/2021 tarihinde vefat ettiği, UYAP'tan alınan adli sicil kaydına göre kesinleşmiş herhangi bir cezasının bulunmadığı, UYAP kayıtlarının sorgulanmasından da davacıların murisinin kesinleşmiş bir cezasına rastlanmadığı, ayrıca gerek UYAP kayıtlarının sorgulanmasından, gerekse de 08/11/2021 tarihli ara kararına davacıların verdiği cevapların incelenmesinden, davacıların murisleri tarafından, kamu görevinden çıkarma işlemine karşı açılan bir davanın bulunmadığının görüldüğü, yine ara kararına istinaden davalı idarece gönderilen cevabi yazıda, ilgilinin 5434 sayılı Kanun'a tabi 20 yıl, 2 ay, 29 gün fiili hizmeti ile 506 sayılı Kanun'a tabi 1 yıl, 9 ay sigortalı hizmeti olmak üzere toplam 21 yıl, 11 ay, 29 gün hizmetine karşılık 6. derece 2. kademe intibakı esas alınarak, 01/10/2014 tarihinden itibaren tarafına emekli aylığı bağlandığı, 506 sayılı Kanun'a tabi 1 yıl, 9 ay sigortalı süresi ilave edilmese dahi, 15 yıl hizmet ve 61 yaş şartını tamamlamasından dolayı emekli aylığı bağlanabileceğinin belirtildiği, bu durumda, Emekli Sandığına tabi hizmet süresi emekli aylığı bağlanması için yeterli olan davacıya, 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinin birinci fıkrası uyarınca emekli aylıklarının bağlandığı tarihte yürürlükte bulunan katsayılar gözetilerek emekli ikramiyesi ödenmesi gerekirken, anılan maddenin ikinci fıkrası kapsamında değerlendirilerek emekli ikramiyesi ödenmesi isteminin reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptaline, 31.782,18-TL emekli ikramiyesi tutarının ödenmesi talebinin kabulü ile 31.782,18.-TL emekli ikramiyesi tutarının idareye başvuru tarihi olan 27/02/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Öncelikle süresinde savunma dilekçesi verilmesine rağmen, temyize konu kararda aksi yönde ifadenin yer aldığı, kurumca tesis edilen işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca kurum alacaklarından dolayı faiz ödeneceğine dair ilgili mevzuatta hüküm bulunmamasına rağmen faiz yönünden hüküm kurulmasının ve muafiyete rağmen yargılama giderleri arasında harca hükmedilmesinin de bozma sebebi teşkil ettiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,

2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali, 31.782,18-TL emekli ikramiyesi tutarının ödenmesi talebinin kabulü ile 31.782,18.-TL emekli ikramiyesi tutarının idareye başvuru tarihi olan 27/02/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararının ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

DANIŞTAY

ONİKİNCİ DAİRE

Esas No: 2021/6417

Karar No: 2022/2397

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...

VEKİLİ: Av. ...

KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Başkanlığı

VEKİLİ: Av. ...

İSTEMİN KONUSU:

... İdare Mahkemesinin... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

.Tapu ve Kadastro İl Müdürlüğünde memur olarak görev yapmakta iken 13/10/2003 tarihinde Devlet memurluğundan çıkarılan ve birleştirilmiş hizmet süreleri üzerinden 01/05/2008 tarihinden itibaren mülga 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre yaşlılık aylığı bağlanan davacının, yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin işlemin iptal edilerek 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun gereğince 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına göre emekli aylığı bağlanması ve tarafına emekli ikramiyesi ödenmesi istemiyle yaptığı 07/02/2009 tarihli başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ve aylık farkı ile emekli ikramiyesinin hakediş tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti:

... İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 05/12/2019 tarih ve E:2018/5149, K:2019/9816 sayılı bozma kararına uyularak; uyuşmazlıkta,

davacının, 5434 sayılı Kanun'a tabi hizmet süresinin, askerlik borçlanması dahil kurum ile ilişiğinin kesildiği 13/10/2003 tarihi itibarıyla 21 yıl, 10 ay, 25 gün olduğu ve bu sürenin 5434 sayılı Kanun'da öngörülen (25 yıl) hizmet süresinden az olması nedeniyle emekli aylığı bağlanmadığı; sigortalı olarak çalıştığı hizmet süreleri birleştirilmek suretiyle 506 sayılı Kanun'a göre yaşlılık aylığı bağlandığından emekli ikramiyesi ödenmesi hususunda 5434 sayılı Kanun'un 89. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanması gerektiği, bu durumda; memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici suç işlemesi nedeniyle 24/10/2002 tarihinde görevden uzaklaştırılan ve hakkında Tunceli Ağır Ceza Mahkemesince mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle 13/10/2003 tarihinde Devlet memurluğundan çıkartılan davacının, 5434 sayılı Kanun'a tabi görevinin, 1475 sayılı Kanun'un 14. maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma koşullarına uygun olarak sona ermediği; dosyanın ve dosyada mevcut olan davacıya ait özlük dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından Devlet memurluğundan çıkartılması işleminin iptali istemiyle açılmış ve iptalle sonuçlanmış bir idari yargı kararının da bulunmadığı anlaşıldığından; bir başka ifadeyle; 5434 sayılı Kanun'a tabi hizmet süreleri için emekli ikramiyesi ödenmesi için anılan koşulu taşımadığı görüldüğünden, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.040,00-TL avukatlık ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Emekliye ayrıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren 6270 sayılı Kanun ile getirilen değişiklik nedeniyle emekli ikramiyesi ödenmemesinin eşitlik ilkesine ve sosyal devlet ilkesine aykırı olduğu, emekli ikramiyesinin çalışmalarının karşılığı olan sosyal bir hak olduğu ve kazanılmış hakkının bulunduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanacağı hükmüne yer verilmiştir.

Bakılan davada, daha önce aynı Mahkemenin 19/07/2012 tarih ve E:2009/1322, K:2012/1215 sayılı kararı ile davalı idare lehine ...-TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması nedeniyle, yeniden vekalet ücretine hükmedilmesine olanak bulunmamaktadır.

Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasındaki, "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ...-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine" ibaresinin çıkartılmak suretiyle düzeltilerek onanması gerekmektedir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davacının temyiz isteminin reddine,

2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ...-TL avukatlık ücretinin davacı tarafından davalı idareye ödenmesine" ibaresi çıkartılmak suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,

4. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,

5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber