Devlet okulunda özel sınıf

Haber Giriş : 02 Ekim 2004 11:36, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Velilerden zorla bağış alan bazı okul yöneticileri, topladıkları yüksek bağışlarla özel sınıflar oluşurdu. Yüksek bağış verenlerin çocukları 25 kişilik sınıflarda taplandı.

İstanbul'da bu eğitim yılında yaşananlar akıllara durgunluk verdi. Yönetimin esnek tutumundan faydalanan bazı okullar, yüksek bağışta bulunan velilerin çocukları için 25'er kişilik özel sınıflar oluşturdu.

Eğitim-Bir Sen İstanbul 1. Nolu Şube Başkanı Erol Battal, okullarda kayıt döneminde sergilenen esnek tutuma bağlı olarak, İstanbul'un bazı semtlerindeki okulların bir milyarın üzerinde bağış yapan velilerin çocukları için 25'er kişilik özel sınıflar açtıklarını iddia etti.

Battal, yüksek miktarda bağış yapamayan dar gelirli velilerin çocuklarının ise 55-60 kişilik sınıflarda eğitim yapmak zorunda kaldığını vurgulayarak, "İstanbul'da kayıt sırasında bu yılki gibi bir lakaytlık yaşanmadı. Bazı okullar, öğretmen pazarları oluşturarak, velinin çocuğunu istediği öğretmende okutabilmesi için ek ücret talep ettiler" dedi.

Battal, İstanbul'da ismi ön planda olan bazı okulların kayıt sınırlarını olabildiğince daraltarak, daha sonra uzak adreslerden pazarlık usulü öğrenci kaydı yapmak suretiyle yüz milyarlarca lira gelir temin ettiklerini iddia etti.

Söylediklerinin sonuna kadar arkasında olduğunu ve her zaman hesap vermeye hazır olduğunu kaydeden Battal, bazı okulların velilere öğretmen seçme hakkı tanıyarak, bunun karşılığında kayıt parası dışında ücret alma yoluna gittiğini söyledi. Okulların bu işlemleri planlı programlı yürüttüğüne dikkat çeken Battal, "Gözünü kayıt sırasında toplayabilecekleri paraya dikmiş okullar kayıt öncesi reklamlarını yapabilmek için lobiler oluşturuyor.

Velilere çocuklarını 25 kişilik sınıflarda okutma imkanları bulunduğu anlatılıyor. Veliler de çocuklarının iyi eğitim almaları için kesenin ağzını açıyorlar" dedi. Velilerden yüksek para koparmayı alışkanlık alan okulların, bu paraları yine çocuklarının huzuru için temizlik, müstahdem ücreti olarak kullandıklarını ileri sürdüklerini anlatan Battal, İstanbul'da aynı öğrenci kapasitesine sahip iki okuldan birinin sekiz aylık öğretim dönemini 100 milyar lira ile kapatırken, diğer okula ise 500 milyar liranın yetmediğini kaydetti.

PARAYA ELİM DEĞMİYOR

İstanbul'daki okul müdürlerinin kendilerini sürekli 'Paraya elim değmiyor', 'Zaten paralar bankaya yatırılıyor' diyerek savunduklarını anlatan Battal, her yıl bilgisayar değiştirdikleri için okulların bilgisayar çöplüğü haline geldiğini kaydetti. Okulların harcama kalemlerinin mutlaka belli olması gerektiğini savunan Battal, "Okullar her yıl elektrik ve zil sistemlerini sil baştan değiştiriyorlar. Müdür odaları her yıl yenileniyor. Bir çok okulun müdür odası klima ve kamera sistemiyle adeta sarayı andırıyor. Öğretmen odaları ise çöplük gibi" dedi. Battal, velilerin okulların dış görünüşlerine bakarak karar vermelerinin büyük bir yanılgı olduğunu, çok iyi badana yapılmış okulun iyi eğitim verdiği anlamına gelmediğini söyledi.

yenişafak

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber