Danıştay İDDK'dan emekli ikramiyesine ilişkin karar

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün "Mahkeme Kararlarının Uygulanması" konulu Genel Yazısının iptaline ilişkin davayı karara bağladı.

Kaynak : Memurlar.Net - Özel
Haber Giriş : 21 Ekim 2022 14:33, Son Güncelleme : 10 Ekim 2022 14:35
Danıştay İDDK'dan emekli ikramiyesine ilişkin karar

İşlemin iptaline ilişkin Danıştay 12. Dairesi Kararı onandı

Düzenleme üst hukuk normuna aykırı bulunmuştu.

Emekli ikramiyesine ilişkin mahkeme kararlarının uygulanmasına yönelik olarak, 2829 sayılı Kanun'a göre daha önce yapılan hizmet birleştirmelerinin iptal edilmesini, emekli aylığı bağlanması için sadece 5434 sayılı Kanun'a tabi hizmetlerin dikkate alınmasını, diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına (Bağ-Kur, SSK gibi) tabi hizmet sürelerinin toplam hizmet süresinden düşülerek bu sürelerin emeklilik hizmet süresi ve yaş koşulunun tespitinde dikkate alınmamasını, böylece emekli aylığı bağlanması için yaş koşulunu sağlamayanların emekli aylıklarının iptal edilerek daha önce ödenen emekli aylıklarının borç çıkarılmasını veya ödenecek emekli ikramiyesinden mahsup edilmesini öngören dava konusu Genel Yazının (A) bölümünde hukuka ve üst hukuk normlarına uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.

SGK: İptal kararı olumsuz sonuçlar doğurur

Genel Yazı'da yer alan tespitlerin ve uygulamaya yönelik talimatların kanunlara aykırı olmadığı, söz konusu Genel Yazı'nın yalnızca memuriyet görevleri kamu görevinden çıkarılma şeklinde sona erenlerin açtıkları davalar sonucunda verilen kararlar üzerine emekli ikramiyelerinin ödenmesinde uyulacak esasları düzenlemekle kalmadığı, 25/07/2019 tarih ve 30842 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 12/12/2018 tarih ve E:2018/1, K:2018/4 sayılı Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı ile 18 yaşından önce gerek harp okulu gerekse astsubay sınıf okulu sürelerinin hizmetten sayılmasıyla ilgili hususları da içerdiği, iptal kararı verilmesi nedeniyle her iki konuyla ilgili yapılan iş ve işlemlerde boşluklar ve olumsuz sonuçların doğacağı ileri sürmüştür.

İDDK savunmayı kabul etmeyerek kararı onamıştır.

T.C.

DANIŞTAY

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

Esas No: 2021/3963

Karar No: 2022/620

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Başkanlığı

VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Sendikası

VEKİLİ : Av. ...

İSTEMİN KONUSU:

Danıştay Onikinci Dairesinin 01/04/2021 tarih ve E:2019/2818, K:2021/1837 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem:

Davacı sendika tarafından, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün "Mahkeme Kararlarının Uygulanması" konulu ... tarih ve ... sayılı Genel Yazısının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.

Daire kararının özeti:

Danıştay Onikinci Dairesinin 01/04/2021 tarih ve E:2019/2818, K:2021/1837 sayılı kararıyla;

Dava dilekçesindeki hukuka aykırılık iddialarının, dava konusu Genel Yazının (A) bölümüne ilişkin olduğu anlaşıldığından, bu bölümle sınırlı olarak hukuka uygunluk incelemesi yapılmış;

Dava dosyasının ve UYAP kayıtlarının incelenmesinden, kamu görevine son verilerek memuriyetle ilişiği kesilen ve hizmetlerinin bir kısmı Emekli Sandığına, bir kısmı ise diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına (Bağ-Kur, SSK gibi) tabi olanlara, bu hizmetleri 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun uyarınca birleştirilmek (yaş ve hizmet koşulunu sağlanmak) suretiyle 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında emekli aylığı bağlandığı, bu şekilde aylık bağlananlara ise Emekli Sandığına tabi hizmetleri için aynı Kanun'un 89. maddesinin ikinci fıkrasına istinaden memuriyet görevi kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermediğinden bahisle davalı idare tarafından emekli ikramiyesi ödenmediği, bunun üzerine, emekli ikramiyesi ödenmesine karar verilmesi istemiyle ilgililer tarafından açılan davalarda genel olarak idare mahkemelerince yaş koşulu aranmaksızın 5434 sayılı Kanun'a tabi hizmeti emekli aylığı bağlanması için yeterli olanlara (kural olarak 25 yıl hizmeti olanlara) emekli ikramiyesi ödenmesine karar verildiği, söz konusu yargı kararlarının emekli aylığı bağlanmasına ilişkin olmayıp sadece emekli ikramiyesine ilişkin olduğu,

Buna göre, 2829 sayılı Kanun'la farklı sosyal güvenlik kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle ilgililerin sosyal güvenliklerinin ve emeklilik haklarının sağlanmasının amaçlandığı, 2829 sayılı Kanun uyarınca hizmet birleştirmesinin yasal zorunluluk olduğu, ilgililerin farklı sosyal güvenlik kuruluşlarında geçen hizmetlerinin emeklilikte dikkate alınmasının kazanılmış hak ve sosyal güvenlik ilkelerinin bir gereği olduğu, ayrıca emekli ikramiyesi ödenebilmesinin ön koşulu emekli aylığı bağlanması olup emekli aylığı bağlanmaksızın emekli ikramiyesi ödenmesinin mümkün bulunmadığı, nitekim davalı idare tarafından da emekli ikramiyesine ilişkin davalar açılmadan önce hizmet birleştirmesi yapıldığı ve ilgililere birleştirilmiş hizmet süreleri üzerinden emekli aylığı bağlandığı, ayrıca söz konusu davalarda verilen yargı kararlarının, 5434 sayılı Kanun kapsamındaki hizmet sürelerinin (kural olarak 25 yıl) tek başına emekli aylığı bağlanmasına yeterli olanlara (yaş koşuluna bakılmaksızın) emekli ikramiyesi ödenmesine yönelik olduğu, bu kararların emekli aylıklarıyla bir ilgisinin olmadığı dikkate alındığında, emekli ikramiyesine ilişkin yargı kararlarında yer alan gerekçe ve değerlendirmelerin, söz konusu kararların kapsam ve amacını aşacak şekilde yorumlanmak suretiyle kamu görevine son verilerek memuriyetle ilişiği kesilen ve farklı sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmetleri birleştirilerek (yaş ve hizmet koşulu sağlanarak) 5434 sayılı Kanun kapsamında emekli aylığı bağlananların 2829 sayılı Kanun'a göre yapılan hizmet birleştirmelerinin iptal edilmesinin, Emekli Sandığı Kanunu dışındaki diğer sosyal güvenlik kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin emeklilik toplam hizmet süresinden düşülmesinin ve daha önce ödenen emekli aylıklarının borç çıkarılmasının mümkün bulunmadığı,

Bu durumda, emekli ikramiyesine ilişkin mahkeme kararlarının uygulanmasına yönelik olarak, 2829 sayılı Kanun'a göre daha önce yapılan hizmet birleştirmelerinin iptal edilmesini, emekli aylığı bağlanması için sadece 5434 sayılı Kanun'a tabi hizmetlerin dikkate alınmasını, diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına (Bağ-Kur, SSK gibi) tabi hizmet sürelerinin toplam hizmet süresinden düşülerek bu sürelerin emeklilik hizmet süresi ve yaş koşulunun tespitinde dikkate alınmamasını, böylece emekli aylığı bağlanması için yaş koşulunu sağlamayanların emekli aylıklarının iptal edilerek daha önce ödenen emekli aylıklarının borç çıkarılmasını veya ödenecek emekli ikramiyesinden mahsup edilmesini öngören dava konusu Genel Yazının (A) bölümünde hukuka ve üst hukuk normlarına uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:

Davalı idare tarafından, işlemlerin hızlı, etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesini teminen kanunlara ve konuyla ilgili mahkeme kararlarına bağlı kalınmak suretiyle çıkarılmış olan 18/02/2019 tarihli dava konusu Genel Yazı'da yer alan tespitlerin ve uygulamaya yönelik talimatların kanunlara aykırı olmadığı, söz konusu Genel Yazı'nın yalnızca memuriyet görevleri kamu görevinden çıkarılma şeklinde sona erenlerin açtıkları davalar sonucunda verilen kararlar üzerine emekli ikramiyelerinin ödenmesinde uyulacak esasları düzenlemekle kalmadığı, 25/07/2019 tarih ve 30842 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 12/12/2018 tarih ve E:2018/1, K:2018/4 sayılı Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı ile 18 yaşından önce gerek harp okulu gerekse astsubay sınıf okulu sürelerinin hizmetten sayılmasıyla ilgili hususları da içerdiği, iptal kararı verilmesi nedeniyle her iki konuyla ilgili yapılan iş ve işlemlerde boşluklar ve olumsuz sonuçların doğacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:

Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ:

Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

Üyeler ... ve ...'in, davacı Sendikanın Tüzüğünün 10. maddesinde "Emekli olan üyenin üyeliği düşer ..." kuralının bulunduğu, görevlerine son verilmesi nedeniyle kamu görevlisi statüsü sona eren üyeleri ile görevlerine son verildiği tarihten itibaren üyelik bağlantısı kalmadığından, ayrıca, dava konusu Genel Yazı'nın çalışan kamu görevlilerini ilgilendiren bir yönünün bulunmaması ve sadece emekli kamu görevlilerini ilgilendirmesi nedeniyle davacı Sendikanın dava konusu düzenleyici işlemin iptalini isteme konusunda meşru ve güncel bir menfaati bulunmadığından davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, yolundaki oylarına karşılık, göreve son verme işleminin iptaline ilişkin yargılama süreçlerinin devam ettiği, davacı sendika üyelerinin yargı kararıyla göreve tekrar dönme ihtimallerinin bulunması nedeniyle dava konusu Genel Yazı'nın iptali istemine ilişkin olarak dava açmakta davacı sendikanın ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılarak, uyuşmazlığın esasına geçildi:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;

"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,

b) Hukuka aykırı karar verilmesi,

c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,

2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onikinci Dairesinin temyize konu 01/04/2021 tarih ve E:2019/2818, K:2021/1837 sayılı kararının ONANMASINA,

3. Kesin olarak, 23/02/2022 tarihinde usulde ve esasta oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 2008 yılının Ekim ayı başından önce göreve başlayan anılan Kanunun 4/1-c maddesi kapsamında sigortalı olan kamu görevlilerine emekli aylığı bağlanmasında uygulanacak hükümler, 5434 sayılı Kanunun mülga 39. ve geçici 205. maddelerinde düzenlenmiş, buna göre iştirakçiliğin başlangıç tarihine göre emekli aylığı bağlanması için gerekli hizmet süreleri Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararları esas alınarak geçici 205. maddede kademeli bir şekilde düzenlenmiştir.

Anılan hükümlere göre 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre emekli aylığı bağlanabilmesi için yalnızca hizmet şartının yerine getirilmesi yeterli bulunmamakta, hizmet şartının yanı sıra sigortalılık başlangıç tarihine göre tabi olunan emeklilik yaşının da ikmal edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, emekli ikramiyesinin ödenebilmesi için de emekli aylığının bağlanmış olması ve emekliliğin 89. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şekilde elde edilmiş olması zorunlu olup, 5434 sayılı Kanunun 89. maddesinin ikinci fıkrasında ise; "Birinci fıkra kapsamına girmemekle birlikte, bu Kanun ve/veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamında hizmeti bulunanlardan mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı bağlananlara ise; bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerine tabi olarak bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda geçen çalışmalarının, 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen kıdem tazminatına hak kazanma şartlarına uygun olarak sona ermiş olması şartıyla emekli ikramiyesi ödenir." hükmü yer almaktadır.

Dava konusu düzenleyici işlem ile memuriyetle ilişkileri kamu görevinden çıkarılma şeklinde sona erenlerle, memuriyet görevleri kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermeyenlerin 5434 sayılı Kanuna tabi hizmet süreleri karşılığında emekli ikramiyesi ödenmesi talebiyle açılan davalar sonrasında mahkemelerce verilen kararların ne şekilde uygulanacağı konusunda düzenlemeler yapılmış olup, anılan düzenlemelerde 5434 sayılı Kanunun 89., geçici 205. ve mülga 39. maddeleri ile 2829 sayılı Kanun hükümlerine herhangi bir aykırılık bulunmamaktadır.

Belirtilen nedenlerle, davalı idarenin temyiz talebinin kabulüyle Daire kararının bozulması gerektiği görüşü ile çoğunluk kararına katılmıyoruz.

KARŞI OY

XX- Dava dilekçesi incelendiğinde; davacı sendika tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünün "Mahkeme Kararlarının Uygulanması" konulu ... tarih ve ... sayılı Genel Yazısı'nın iptalinin istendiği anlaşılmaktadır. Davacının bu açık talebi karşısında davanın, dava dilekçesinin içeriğinden hareketle hukuka aykırılık iddialarının Genel Yazının (A) bölümüne ilişkin olduğu gerekçesiyle bu bölüme hasren incelenmesi mümkün değildir.

Bu nedenle temyiz isteminin kabulü ile Dairece dava konusu Genel Yazı'nın diğer bölümleri yönünden de bir değerlendirme yapılmak üzere kararın bozularak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Dairesine gönderilmesi gerektiği oyuyla, çoğunluk kararına katılmıyorum.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber