AK Parti'li Yayman sordu: Sayın Kılıçdaroğlu, kayıp 8 saat boyunca neredeydiniz?

Yayman, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında Amasra'daki maden kazasında hayatın kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diledi.

Olayın yaşandığı andan itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin anında müdahalede bulunduğuna dikkati çeken Yayman, "Devlet millet kaynaşmasını hep birlikte gördük. Milletimizin derdi derdimiz, yası yasımızdır. Konuyla ilgili bir kasıt, ihmal veya başka bir eksiklik varsa sonuna kadar bunun takipçisi olacağız." dedi.

Yayman, konunun detaylı bir şekilde araştırılacağını, TBMM'nin bu olayı sonunu kadar takip edeceğini vurguladı.

Son kazanın ardından gözlerin maden ocaklarına çevrilmesine yol açtığına dikkati çeken Yayman, bir ocağa daha ateş düşmemesi için AK Parti olarak üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını vurguladı.

- Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD gezisine değinen Yayman, "Sayın Kılıçdaroğlu'na basit bir soru sormak istiyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu, ABD'deki gezinizde kayıp 8 saat boyunca neredeydiniz? Kimlerle görüştünüz? Vatandaşlarımız 'ABD'den talimat mı aldı?' sorusunu soruyor. 8 karanlık saatin aydınlığa kavuşması gerekir. Sayın Kılıçdaroğlu, adeta 'hamburgerciye gittik' şeklinde bir cevap veriyor. Bu ziyaretin amacı neydi? Bu soruları sormaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Altılı masayı "yurttan sesler topluluğuna" benzeten Yayman, "Millet İttifakının da Sayın Kılıçdaroğlu'na 'bizden sakladığınız bir husus mu var?' sorusunu sorması lazım. Eğer bu soruyu sormuyorlarsa o zaman yurttan sesler topluluğundaki siyasilerin bir açıklama yapması gerekir." dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun "sabah farklı akşam farklı açıklamalarda" bulunduğunu dile getiren Yayman, şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Kılıçdaroğlu, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşla ilgili 'Türkiye ne Rusya ne de Ukrayna'yı tutmamalı, tarafsız olmalı' dedi. Ama ABD'de bu ifadelerini unuttu ve 'Türkiye Ukrayna'nın yanındadır' dedi. Düşünce hürriyetine inanıyoruz, insanlar fikir de değiştirebilir ama insan bu değişimi izah da etmelidir. Sayın Kılıçdaroğlu'nun her konuşması çelişkiyi barındırıyor. Ona akıl veren danışmanlar herhalde 'bizim milletimiz balık hafızalıdır, siz ne derseniz millet bunu kabul eder' diyor. Ama milletimiz bunları unutmaz, milletimizin hafızası büyüktür. Sayın Kılıçdaroğlu, her gün mavi boncuk dağıtıyor. Bir gün muhafazakarlara, diğer gün Kürt vatandaşlarımıza, başka bir gün de farklı bir konuda açılım yapmak istiyor. Ancak bunlar yurttan sesler topluluğunun elini güçlendirmek yerine zemini kaybetmelerine yol açıyor."

Kılıçdaroğlu'nun başörtüsüne ilişkin kanun teklifini de hatırlatan Yayman, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasal düzeyde bir öneride bulunduğunu, bu tartışmanın CHP için bir test niteliğinde olduğunu söyledi.

Yayman, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun paradoksları başörtüsü meselesinde de ortaya çıktı. Başörtüsü meselesi zaten çözülmüştü. Ama bir kanun teklifi önerisinde bulundu. Cumhur İttifakı 'hodri meydan' diyerek Anayasal değişikliği önerisinde bulundu. Bu konu önümüzdeki günlerde Meclis'in önüne gelecek. CHP yan mı çizecek? Yoksa verdiği sözleri tutacak mı? İkircikli bir tavır mı sergileyecek? Bunu önümüzdeki günlerde göreceğiz." şeklinde konuştu.

- "Bizim sansür gibi bir amacımız olamaz"

Yayman, CHP'nin "Dezenformasyonla mücadele" olarak bilinen ve TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu'nu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağına ilişkin bir soruya ise şu cevabı verdi:

"Bizim sansür gibi bir amacımız olamaz. Yasayı okumadan hükümde bulunuyorlar. Sürekli 'dezenformasyona kim karar verecek?' diye soruyorlar. Dezenformasyon olup olmadığına yargı karar verecek. Bu sefer de 'AK Parti'nin yargısı' diyorlar. Bu yargı camiasını toptancı şekilde töhmet altında bırakan bir anlayıştır. Bağımsız yargının vereceği karara saygılıyız. Ülkenin düzenine huzuruna ve kamu barışına tehdit oluşturacak düzeyde bir haber ve paylaşım varsa buna mahkemeler karar verecek. Hiç kimse bir paylaşımda bulunduğu veya haber yazdığı için yargılanmayacak. CHP'nin Anayasa Mahkemesine götürmediği bir konu yok zaten. Anayasa Mahkemesi farklı bir karar verirse biz tekrar kararımızı, düzenlememizi bir kez daha konuşur ve istişare ederiz. Milletimizin talebi ne ise o doğrultuda karar alırız."