Aile bakanlığında ASDEP ikilemi iş barışını bozuyor

ASDEP MED'in yaptığı paylaşım şu şekilde:

'Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, sosyal politikalar ve arz odaklı hizmet anlayışının gereği olarak 2016 ve 2017 yıllarında Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) kapsamında personel alımı amacıyla ilana çıkmış, işe alımlar İl Müdürlükleri aracılığıyla, KPSS puanı ve mülakat şartı gözetilerek gerçekleştirilmiştir. Alınan personeller "Sosyal Hizmet, Psikoloji, Sosyoloji, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik, Çocuk Gelişimi, Aile ve Tüketici Bilimleri" alanında lisans mezunu olup özel hizmet alımı (taşeron) yoluyla toplamda 3.000 personel göreve başlatılmıştır. Özel hizmet alımı şeklinde gerçekleşen bu alımlar, KPSS şartının olduğu ilk örnek olma özelliğine sahiptir.'

Süreç içerisinde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, 2020 yılı itibariyle yapmış olduğu ASDEP personeli alımlarını ise yine "aynı alım usulü" ile 4/B sözleşmeli memur statüsünde gerçekleştirmiştir. Bu durum Sosyal Hizmet Merkezlerinde, "4/D unvansız işçi ASDEP personeli", "4/B sözleşmeli memur ASDEP personeli" gibi ayrımlar ortaya çıkarmış, kuruluşlarda çeşitli alanlarda hizmet veren personeller arasında eşitsizliğe ve ikiliğe neden olmuştur. (Örneğin; 4D işçi statüsünde çalışan ASDEP'liler 45 saat, memur ASDEP'in çalışma saati haftalık 40 saat uygulanmış, 4D işçilerin bulundukları statü birçok Sosyal Hizmet Merkezlerindeki idareciler tarafından tehdit ve mobing aracı olarak kullanılmıştır.) Diğer taraftan ASDEP 4D işçileri; 17 Nolu Sağlık ve Sosyal Hizmetler iş kolunda görevlerini yaparken, Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından bir gece saat 23:55'te iş kolları değiştirilmiş, Sosyal Hizmet Merkezlerinde çalışan tüm personelin asıl iş kolu olan "17. Nolu Sağlık ve Sosyal Hizmetler" alanından alınarak "10 Nolu Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar" iş koluna geçirildikleri anlaşılmıştır.

Aynı Bakanlık içerisinde imzalanan toplu İş Sözleşmeleri sonucunda belli şartlarda yer değişikliği hakkı elde eden 4/D unvansız işçiler arasında da ayrım gözetilmiş, ilgili bürokratların okuma ve anlama telakkilerine bağlı olarak, sözleşmelerin ilgili maddelerinden farklı hükümler çıkarmaları nedeniyle 10 Nolu iş kolunda faaliyet gösteren Öz Büro İş sendikasına üye 4/D ASDEP personellerinin yer değişikliği, becayiş gibi talepleri karşılanmazken 17 Nolu iş kolunda faaliyet gösteren Öz Sağlık İş sendikasına üye 4/D işçilerin ise bu gibi talepleri karşılanmıştır.

ASDEP Personelleri 4D işçi statünde çalıştırılması sonucunda 3000 personelden 700 e yakın personel memur haklarından yoksun bırakıldıkları için işinden istifa etmek zorunda kalmıştır. Onlarca ASDEP personeli eş durumundan tayin hakkı olmadığı için eşinden boşanmak, sözlüsünden ve ya nişan atmak mecburiyetinde bırakılmıştır. Yıllarca eşi ve çocuklarından farklı şehirlerde çalışmak zorunda kalan personeller hem aileleri parçalanmış hem de maddi manevi olarak çok ağır tahribatlar oluşturmuş ve oluşturmaya devam etmiştir. Aile bizim milletimizin temelidir ama ASDEP personelleri aile kurdukları için adeta cezalandırılmıştır. Ayrıca bu süreçlerde ailedeki birçok kadın çocuk psikolojik tedavi almaya başlamış ve birçok aile boşanma eşiğine ramak durumundadır. Bu yıkıcı tablonun en başından sehven 4D işçi yapılan ASDEP Personellerinin ve ailelerinin kaderi şuan yapılan yasal düzenlemenin içerisine dahil edilmesi ile mağduriyetleri son bulacaktır.

Sonuç olarak; Özel Hizmet Alımı (taşeron) yoluyla alınan personeller 2018 yılında 696 sayılı KHK ile birlikte 4/D unvansız işçi kadrolarına geçirilerek kamu işçisi şeklinde değerlendirilmeye başlanmıştır. Bu şekilde ASDEP personelleri de 4/D unvansız işçi kadrosuna alınmış fakat bu durum çeşitli sorunları da beraberinde getirmiştir. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Sosyal Hizmet Merkezlerinde görev alan bu personeller, bu merkezlerde yürütülen asıl iş ve işlemlerde lisans mezuniyetlerine uygun olarak görev almakta, mesleki çalışmalar yürütmekte, Şehit Ailelerimiz ve Gazilerimiz, kadın, çocuk, yaşlı, engelli gibi incinebilir gruplarla birebir çalışmakta ve sosyal inceleme süreçlerini yürüterek "Sosyal İnceleme Raporları" düzenlemektedir.

Fakat hukuken unvansız işçi kadrosunda bulunan bu personellerin imza yetkisi bulunmayıp mesleki iş ve işlemleri yürütme konusunda da yetkileri yoktur. Bulundukları hukuki statü ile yapmış oldukları işler arasında tutarsızlık bulunmaktadır. 4/D ASDEP personellerinin şu anda bulundukları statü gereği KPSS puanı ve mülakat ile işe alınmalarının herhangi bir önemi kalmamış, hukuken unvansız işçi olduklarından lisans mezuniyetlerinin getirdiği yetki ve sorumluluktan yoksun kalmışlardır. Anayasamızın ve devlet geleneğimizin adalet, eşitlik gibi temel kavramlarına ters düşen bu durum ayrıca kamu hukuku ve vicdanı açısından da yaralayıcıdır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığında oluşan bu ikilik Anayasamıza aykırı bir şekilde iş barışını bozmuştur ve oluşan mağduriyetler neticesinde işçi statüsündeki 3000 ASDEP görevlisinden 700 kişiye yakını istifa etmek zorunda kalmıştır. "İnsanı yaşat ki Devlet yaşasın." şiarınca bu konuda ki önerimiz, KPSS ve mülakat yöntemiyle işe alınan ve 696 KHK ile sehven 4/D işçi kadrosuna geçirilen bu personellerin şuan halihazırda sözleşmeli memurların kadroya geçirilmesi tasarısının genişletilmesi çalışmasına dahil edilerek 4/A kadrosuna geçirilerek söz konusu ikiliğin ve eşitsizliğin ortadan kaldırılmasıdır. Açıklamalarına yer verildi.