Savcıya 'Ergenekon soruşturmasını bitir' baskısı

Avukatı, İlhan Selçuk'un sağlığının iyi olduğunu açıkladı.

Ergenekon terör örgütüyle ilgili soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan zanlıların sorgulanmalarına dün başlandı.

Aralarında İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhuriyet Gazetesi imtiyaz sahibi İlhan Selçuk ve eski rektör Kemal Alemdaroğlu'nun da bulunduğu zanlılar sağlık kontrolünün ardından avukatlarıyla görüştürüldü. Sorguya, avukatı Akın Atalay ile birlikte katılan İlhan Selçuk'un 'Örgüte üye olmaksızın örgütün amaçlarını bilerek örgüt adına vazife yüklenmek' gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi. Perinçek ise 'örgüte üye olmak'la suçlanıyor.

Kamuoyunda büyük yankı bulan operasyon, bazı çevrelerce protesto edilirken, dün Cumhuriyet Gazetesi, Ulusal Kanal ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde gösteriler düzenlendi. En ilginç açıklama ise İstanbul Barosu'ndan geldi. Baro Başkanı Kazım Kolcuoğlu, düzenlediği basın toplantısında soruşturmanın 'bir an önce' bitirilmesini istedi. Tartışmaların toplumda yargıya karşı güveni sarstığını ileri süren Kolcuoğlu, ortada silahlı bir örgüt olmadığını da iddia etti. Söz konusu açıklamalar savcıya baskı olarak değerlendirilirken, baro başkanı bu yorumlara karşı çıktı.

İlhan Selçuk, 45 saat sonra serbest

Ergenekon terör örgütüyle bağlantısı olduğu gerekçesiyle gözaltına alınan Cumhuriyet Gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk, dün emniyetteki sorgusunun tamamlanmasının ardından gece geç saatlerde adliyeye sevk edildi. Emniyetteki sorgusu 4 saat süren İlhan Selçuk, 21.30 sıralarında soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'e ifade verdi. Selçuk, savcılıktaki sorgusunun ardından gece saat 01.30'da serbest bırakıldı. Cumhuriyet Savcısı'nın, Selçuk hakkında yurtdışına çıkış yasağı konulması istemiyle nöbetçi mahkemeye başvurduğu öğrenildi.

Ümraniye'de ele geçirilen bombalarla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve aralarında İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu ve İlhan Selçuk'un da bulunduğu 12 kişi dün sabah saatlerinde emniyette sorguya alındı. İlhan Selçuk, sorguya, avukatı Akın Atalay ile birlikte katıldı. 'Örgüte üye olmaksızın örgütün amaçlarını bilerek örgüt adına vazife yüklenmek' gerekçesiyle gözaltına alınan Selçuk'un polis sorgusu, verilen aralarla yaklaşık 4 saatte tamamlandı.

Selçuk, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından akşam saat 21.00 sıralarında, Perinçek'in 4 korumasıyla birlikte Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Daha sonra savcılık sorgusunun yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edilen Selçuk, adliyenin arka kapısından içeri alındı. Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz, 21.30 sıralarında İlhan Selçuk'u sorguya aldı. Selçuk, savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı.

İlhan Selçuk'un avukatı Akın Atalay, emniyette verilen ifadenin içeriğiyle ilgili herhangi bir şey söyleyemeyeceğini aktardı. Atalay, 'suçlamanın ne olduğunun' sorulması üzerine, Ergenekon operasyonu kapsamında, suçlamanın somut olarak savcılık aşamasında ifade edileceğini söyledi.

Doğu Perinçek'in avukatı Mehmet Aytekin, müvekkilinin operasyonla ilgili görüşlerini basın bildirisiyle duyurdu. 'Ergenekon terör örgütüne üye olduğu' iddiasıyla gözaltına alınan Perinçek'in, söz konusu açıklamasında, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yıpratılmaya çalışıldığı öne sürülüyor.

Perinçek, açıklamasında, "Dün gece üç saat konuşma oldu: Nereden bir leke üretir, yara açarız ve oradan işleriz çabası içindeler. Soruşturmayı yürütenler Amerika'yı savunuyor ve orduya karşı konumdalar. Yaptıkları girişim TSK'ya ikinci kez çuval geçirme girişimidir." ifadelerine yer verdi. Perinçek'in açıklamasında soruşturmayı yürüten savcı Zekeriya Öz de eleştirilerek sorumlu bir şekilde görev yapmamakla suçlandı. Perinçek, Öz için 'Orduya suç yükleme görevini yerine getiriyor.ü

Bu nedenle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na yeniden şikâyet edeceğim." görüşlerini dile getirdi. Avukat Mehmet Aytekin, Ergenekon terör orgütünün iç tüzüğünün Perinçek tarafından yazıldığı iddialarını 'deli saçması' olarak niteledi. Müvekkiliyle Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde görüştüğünü belirten Aytekin, "Şimdi dosya üzerinde gizlilik kararı olduğu için görmemiz mümkün değil. O bakımdan dosyadaki isnat edilecek başkaca unsurları biz de bilmiyoruz.

Karşımıza geldiğinde göreceğiz." ifadelerini kullandı. Bu arada, emniyet, Perinçek'in korumalarında çıkan ruhsatsız tabancalarla ilgili balistik incelemenin sürdüğünü bildirdi. Gözaltındaki gazeteci Adnan Akfırat'ın avukatı Ali Osman Özdilek de müvekkilinin Perinçek'le aynı gerekçelerle Aksaray'daki evinde gözaltına alındığını söyledi. Alemdaroğlu'nun avukatı Metin Çetinbaş ise müvekkiliyle görüştüğünü, herhangi bir sağlık sorunu bulunmadığını kaydetti. İstanbul, Zaman İstanbul, Zaman

Operasyon için neden şafak vakti seçildi?

Emniyet yetkilileri, Doğu Perinçek ve Kemal Alemdaroğlu'nun önceki sabah erken saatlerde uçakla yurtdışına çıkacak olmaları sebebiyle operasyonun sabah saat 04.00'te başladığı bilgisini verdi. Operasyonun erken saatlerde yapılması bazı çevrelerin tepki ve eleştirisine sebep olmuştu. Şafak vakti gerçekleştirilen operasyonla gözaltına alınan zanlılara, emniyete getirildiklerinde, ekmek, çay, peynir, reçel, domates ve salatalıktan oluşan kahvaltı verildi. Öğle ve akşam yemekleri de tabldot yemek servis tabağıyla emniyet tarafından karşılandı. Güvenlik gerekçesiyle, emniyet dışından yemek siparişine izin verilmedi.

'Yargı mensupları yıpratılmamalı'

Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Kayar, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı ve hakimlerin yıpratılmaması gerektiğini söyledi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'na destek amacıyla yayınlanan bildiriye imza atan 26 hukuk fakültesi dekanından biri olan Prof. Dr. Kayar, söz konusu bildiride dile getirilen standartların Ergenekon soruşturmasını yapan savcı ve hakimler için de geçerli olduğunu söyledi. Yargı organlarının millet adına karar verdiğine dikkat çeken İsmail Kayar, yürütülen soruşturmalarda ve açılan davalarda yargı organlarının ve yargı mensuplarının yıpratılmaması gerektiğini kaydetti. Kayar, 'yargıyı korumanın hukuk devletini korumak' anlamına geleceği şeklinde açıklamaların, diğer davalarda olduğu gibi Ergenekon soruşturmasında görev yapan hakim ve savcılar için de aynen geçerli olduğunu kaydetti. İsmail Kayar, "Ergenekon davasına bakan savcı ve hakimler de yıpratılmamalı.'' açıklamasında bulundu. Prof. Dr. Kayar, üç gün önce Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya'ya destek amacıyla yayınlanan yazının kamuoyuna 'kınama bildirisi' olarak sunulmasını da doğru bulmadığını ifade etti. Büşra Erdal, İstanbul

Cumhuriyet'in önünde Menderes'i hatırlattılar

İlhan Selçuk'un gözaltına alınmasını çeşitli dernekler protesto etti. Cumhuriyet Gazetesi'nin önünde toplanan Eğitim-İş, Biz Kaç Kişiyiz Platformu, Atatürkçü Düşünce Derneği, 68'liler Derneği, CUMOK ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, AK Parti aleyhine sloganlar attı. Atatürk'ün evinden Taksim'e kadar yürümeye kalkan gruba polis barikat kurup müdahale etti. İzin almadıkları halde Taksim'e yürümekte direnen eylemciler daha sonra tekrar Cumhuriyet Gazetesi önünde toplandı. Gruptakilerin, 'Tayyip şaşırma, Menderes'i hatırla' şeklinde slogan atması dikkat çekti. Kamil Maman, İstanbul

Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'e 'soruşturmayı bitir' baskısı

Ümraniye'de ele geçirilen bombalarla ilgili derin soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz'ün üzerindeki baskı son gözaltılarla birlikte artmaya başladı. Son olarak İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, soruşturmanın 'bir an önce' bitirilerek, yargılamanın başlaması gerektiğini savundu. İlk olarak İşçi Partisi, soruşturmayı yürüten Zekeriya Öz hakkında, 'suç ve suçlu imal etme girişiminde bulunma' ve 'görevi kötüye kullanma' iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Önceki gün gerçekleştirilen şafak operasyonuyla aralarında Doğu Perinçek, İlhan Selçuk ve Kemal Alemdaroğlu'nun da bulunduğu 12 kişinin gözaltına alınmasının ardından savcıya yapılan baskılar daha da arttı. Her fırsatta 'yargıya müdahale edilmemesi' gerektiği üzerinde duran İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, bu kez operasyonun bir an evvel bitirilmesi gerektiğini ileri sürdü. Kolcuoğlu, 8 ay önce başlayan 'Ergenekon' soruşturmasının bugüne kadar devam ettirilmesinin ve savunmanın görevini yapmaya yönelik kısıtlamaların kaldırılmamasının, adil yargılama hakkını zedelediğini ve şüphelilerin ne ile suçlandığını öğrenme hakkını da ortadan kaldırdığını anlattı. Kazım Kolcuoğlu, Beyoğlu'ndaki İstanbul Barosu'nda yönetim kurulu üyelerinin de katılımıyla yaptığı basın toplantısında, "Soruşturmanın sonuçlandırılması, eğer dava açılması gerekmekteyse iddianame hazırlanarak bir an önce mahkemeye sunulması ve yargılamanın başlatılması, endişelerin ortadan kalkmasını sağlayacaktır." dedi.

'Yargıya siyaset bulaştı'

Hukukçular Derneği Başkanı Kamil Uğur Yaralı, Kazım Kolcuoğlu'nun açıklamasını eleştirdi. Kolcuoğlu'nun Ergenekon soruşturması ile kapatma davasını karşılaştırdığını söyleyen Yaralı, "Kapatma davası ile Ergenekon soruşturmasını yan yana koyduğunuzda; biri ne olursa olsun savcının yanında ve müdahale etmeyen, diğeri ise karşısında ve yönlendirmeye çalışan iki farklı anlayışı görüyorsunuz. Ne yazık ki hukukçularımız olaylara hukukun evrensel penceresinden değil, kendi dünya görüşlerinin penceresinden bakarak, olumlu veya olumsuz tavır alıyorlar. Aklı başında bir hukukçunun dosyadaki, çoğu gazete kupürlerinden derlenen belgeleri incelediğinde yapacağı tek yorum, davanın siyasi olduğu şeklindedir." dedi. Deniz Aydın, İstanbul

Cumhurbaşkanı Gül'e İlhan Selçuk ricası

Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın, İlhan Selçuk'un gözaltına alındığı gün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü arayarak, Selçuk'la ilgili bilgi alamadıklarını söylediği ve Cumhurbaşkanı'ndan devreye girmesi için yardım istediği öğrenildi. Gül'ün ise Balbay'a, olaya şaşırdığını ve üzüldüğünü, en kısa sürede sonuçlanmasını istediğini söylediği aktarıldı. Cumhurbaşkanı'nın ayrıca, "Adalet Bakanı'nı arayacağım, bilgi alacağım." diye söz verdiği ifade edildi. Görüşmenin ardından Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'i arayan Gül, bakandan hem bilgi aldı hem de Balbay'ı bilgilendirmesini istedi. Bunun üzerine Bakan Şahin, aradığı Balbay'a, Selçuk'un sağlık durumu ve gözaltı süreciyle ilgili bilgi verdi. Ankara, Zaman