Ekren: 2007 için kişi başına düşen gelir 9 bin dolar

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 26 Mart 2008 13:17, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Pazartesi günü açıklanacak 2007 yıl sonu gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) rakamının yaklaşık 650 milyar dolar, kişi başına düşen gelirin de ortalama 9 bin dolar olarak tahmin edildiğini açıkladı.

Ekren, Rekabet Kurumunun 11. kuruluş yıldönümü nedeniyle "Makro Ekonomik Hedeflere Ulaşmada Rekabet Politikası ve Uygulamalarının Rolü" konulu toplantıda konuştu.

2013 yılı hedeflerinin tümünün bileşkesi ve nihai sonucu olan kişi başına düşen gelir hedefinin 10 bin dolar olduğunu hatırlatan Ekren, "Dolayısıyla 2007 yılı verileri önümüzdeki hafta yayımlandığında, muhtemelen bu veriyi de (2013'te 10 bin dolarlık kişi başına gelir) artırma yönünde yeniden gözden geçirmek gerekebilir" dedi.

Ekren, Türk ekonomisinin 2002-2007 döneminde normalleşme sürecine girdiğini de kaydetti.

Ekren, konuşmasında, Türkiye ekonomisinin ilk defa 2006 yılında 500 milyar dolarlık bir eşiği geçtiğini kaydederek, bu eşiğin son derece önemli bir aşama olduğunu söyledi.

Türk ekonomisinin dünyanın 17., Avrupa'nın 16. ekonomisi olduğunu belirterek, son beş yıldır ortalama yüzde 6,5-7 büyüyen bir ekonominin arkasında yatan en önemli belirleyicinin siyasi ve ekonomik istikrar yolunda uygulamaya konulan reformlar olduğunu kaydeden Ekren, bu gelişmenin sadece makro göstergelere değil, sosyal göstergelere de yansıdığını söyledi.

520 milyar doları geçen bir ekonominin artık eski kırılganlıkları, hassasiyetlerini kaybederken, yeni eşiklere de gelmiş bulunduğunu belirten Ekren, Türkiye'nin rekabet gücünü ölçen endekslere bakıldığında, küresel rekabet endeksinde ciddi bir iyileşme sağladığını da kaydetti.

2007-2013 dönemini kapsayan Kalkınma Planında vurgulandığı üzere Türkiye vizyonunun 5 tane önemli bileşeni olduğunu kaydeden Ekren, şöyle devam etti:

"Bunlar istikrar içinde büyümek, gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabete sahip, bilgi toplumuna dönüşen ve AB'ye üyelik içinde uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye vizyonu hem makroekonomik hedeflere ulaşmada ne yapacağımızı, hem de buna ulaşmak için düşündüğünüz rekabet politikalarının neler olduğu konusunda çok net mesajlar verir."

Ekren, rekabet konusunu tartışırken, küresel gelişmelere bakarken üzerinde durulması gereken kritik noktalardan birinin dünya ölçeğinde ülkelerin farklılaşma dereceleri olması gerektiğine işaret ederek, Türkiye'nin rekabet yaklaşımının, vizyon ve hedefleri gerçekleştirmede tüm aktörlerin katkı sağlamasını mümkün kılacak bir ortam hazırlamaya odaklanması gerektiğini söyledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber