Antalya Üniversitesi, sınav ertelemesini değerlendiriecek

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 10 Nisan 2008 14:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Mustafa Akaydın, olaylar sırasında anlayamadığı bir şey olduğunu belirterek "Bir şahıs 2 şarjör boşaltıyor ve elini kolunu sallayarak gidiyor. Çevik kuvvet bu sırada kampüs içerisinde. Bunu anlayamıyorum" dedi.

Akdeniz Üniversitesi'nde yaşanan olayların ardından bugün rektörlük binasında bir basın toplantısı düzenleyen Rektör Prof.Dr. Mustafa Akaydın, olayları değerlendirdi, hakkındaki iddialara cevap verdi.

Olaylar sonrasında sağduyulu davranarak kışkırtmalara izin vermeyen basın organlarına teşekkür eden Prof.Dr. Akaydın, "Yaşadığımız süreç mutlu ve huzurlu üniversitemizde yıkıcı bir üzüntü meydana getirmiştir. Şahsım üzerinde ve sürdürdüğüm Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı görevi gereği uygulamalarımızdan hareketle hakkımızda çeşitli yorumlar yapılmıştır. ÜAK olarak hukuki olmayan bir dayatmaya karşı olduğumuz ve aldığımız kararlardan dolayı hedef haline getirildik. Bu gerçekten beni üzmüyor. Beni üzen tek şey öğrencilerimin olaylar sırasında ve sonrasında yaşadığı ruhsal ve bedensel eziyet olmuştur. Bu olayları ve perde arkasındaki güçleri lanetliyorum. Herkesi de lanetlemeye davet ediyorum" dedi.

1980 öncesinde yaşanan olaylarda da üniversitelerin kana bulandığını, bugünde bu acıları yeniden yaşatmak isteyenlerin, sorumluların bulunarak bedelini ödemesi gerektiğini söyleyen Akaydın, "Bugün ortada bir bilgi kirliliği vardır. Bilgisiz insanların ortaya çıkardığı bilgi kirliliği" diye konuştu.

YURT YÖNETİMİ REKTÖRLÜĞÜN TASARRUFUNDA DEĞİL

Akdeniz Üniversitesi öğrenci yurdunun kampüs yanında olmasına rağmen rektörlük olarak yurt yönetiminde hiçbir tasarrufu olmadığını belirten Akaydın, sözlerine şöyle devam etti: "Yurt MEB Bakanlığına bağlı Kredi Yurtlar Kurumuna bağlı bir kurumdur. Akdeniz Üniversitesi öğrenci yurdu bizim idaremiz de değil. Bizimde burada bir denetimimiz söz konusu değildir." Rektörlük bünyesinde 86 güvenlik görevlisi bulunduğunu ve bu görevlilerin kanunlar çerçevesinde görev yaptığını söyleyen Akaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Güvenlik görevlilerimizin silahı yok. Olayları kontrol eden tespit yapan insanlardır. Olaylarda müdahale etmeleri mümkün değil. Kanunlara göre emniyet görevlilerine bağlı çalışan alt birimlerdir." Prof.Dr. Akaydın, Akdeniz Üniversitesi'ndeki olayların 7 Mart 2008 tarihinde Meltem Mahallesi'nde kız erkek ilişkileri sonucu yaşanan bir gerginlikle başladığını söyledi. Bu olayın daha sonra karşıt görüşlü öğrenciler arasında çatışmaya dönüştüğünü anlatan Akaydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cuma günü bu olayla birlikte devam eden gerginlik üzerine çevik kuvvet ekipleri yurda çağırılmış ve olaya müdahale edilmiştir. Saat 22:45'de yaşanan gerginlik polisin müdahalesi ile sonlandırılıyor. Bu olaydan sonra biz rektörlük olarak 5 Nisan tarihi itibariyle ilgili yerlere yurt ve kampüs içerisinde gerekli emniyet tedbirlerinin alınmasını istedik. Sonrasında 6 Nisan Pazar günü olaylar kontrolden çıkıyor, 3 öğrencimiz yaralanıyor." Bu tarihte Meltem Mahallesi'nden gelen 30 civarında silahla basına da yansıyan şahısların bulunduğu bir grubun kampüse girdiğini anlatan Akaydın, şöyle konuştu: "Hiçbir kurumu itham ederek söylemiyorum. Yine aynı saatlerde üniversitenin kuzey yakasından 100 kişilik bir grup kampüse geliyor ve basına yansıyan çatışmalar yaşanıyor. Bu olaylar sırasında anlayamadığım bir şey var. Bir şahıs 2 şarjör boşaltıyor ve elini kolunu sallayarak gidiyor. Çevik kuvvet bu sırada kampüs içerisinde. Öğrencilerimiz bedelsel ve ruhsal çöküntü yaşıyor. Bu olayların ardından sabah 06:30 itibariyle kriz merkezi oluşturuldu. Burada daha önce 3 gün süre ile istediğim emniyet tedbirinin süresiz olarak sağlanmasını istedim."

KIŞKIRTICI SÖYLEMLERDEN UZAK DURULMALI

Prof.Dr. Akaydın, olayların ardından yapılan yorumlarda kendisini en fazla üzen olayın "Rektör PKK'lı" yorumları olduğunu söyledi. Prof.Dr. Akaydın, yaptığı açıklamada, "Ben, Türkiye Cumhuriyetinin, vatanın bölünmez bütünlüğüne, üniter yapısına tapan biriyim. Akçeli bir ayıbım yok. UAK toplantısı sonrası katıldığım bir TV programında "sadece renklere takılmak doğru değil" şeklindeki ifadem bölücü örgüte toleranslı davranıyorum şeklinde yorumlandı. Bu konuşmanın tamamı ortadadır. Benim ifademden alınan tek cümleyle ilgili böyle bir değerlendirme yapılması doğru değil" dedi.

Bölücü örgütün simgelerine elbette kimsenin izin vermeyeceğini anlatan Akaydın, sözlerine şöyle devam etti: "Bunlar çok tehlikeli kışkırtmalardır. Ben bugüne kadar gerginlik oluşturacak mesaj vermedim. Hiçbir siyasetçiyi suçlamadım. Herkesi sağduyulu davranmaya çağırdım. 1980 öncesinde yaşanan olayların arkasında bilinçsiz siyasetçiler vardı. Bugün bu olaylar sonrası siyasilerin konuşmalarıyla, olayların kışkırtılmasına izin vermemelerini istiyoruz. İdeolojik söylemlerden uzak durmalarını bekliyoruz.Kışkırtıcı söylemlerden uzak durulmalıdır."

Prof.Dr. Akaydın, "olaylara zamanında müdahale edilmediği" ile ilgili bir soruya şöyle karşılık verdi: "Yaşanan olayların başlama saati 10:45. Bizim polisin içeriye girmesine izin verdiğimiz saat 22:00. Bu tür olayların önlenmesinde en önemli konu istihbarattır. Bizim müdahale anlamında ve izin anlamında herhangi bir gecikmemiz söz konusu değildir."

Prof.Dr. Akaydın, olaylar sonrası psikolojik sorunlar yaşayan öğrenciler için yapacakları akdemik toplantıda gerekli sınav ertelemesi ve diğer tedbirlerin alınacağını da sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber