Geleceğin çiftçileri göçmenler mi olacak?

Göçmenleri tarım işçisi olarak değerlendirme anlayışı ve şekli ne kadar doğru? Gidişata göre göçmenler geleceğin çiftçileri olmaya adaylar ama nasıl? Kentsel tarım söylemi tarımda kurtarıcı olabilir mi?

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 18 Ağustos 2023 19:32, Son Güncelleme : 18 Ağustos 2023 21:33
Geleceğin çiftçileri göçmenler mi olacak?

Çiftçilerimizi çiftçilikte tutamadığımız sürece oluşan boşluk göçmenler tarafından doldurulmaya devam edecek!

Yapılan birçok ankette Türkiye'nin en büyük sorunlarının başında geldiği söylenen göçmenler sorunu, özellikle kırsaldaki tarımsal çalışmalarda, şimdilik, tarım işçisi sorununu çözücü bir rol üstenmiş durumda. Bu durum ülkemiz tarımı açısından iyi mi, kötü mü, zaman gösterecek desek bile aslında cevabı belli! Yani bu durumun yarınını hepimiz görüyoruz.

Çiftçileri çiftçilikte tutamadığımız sürece, çiftçilerimiz gittikçe bu alanı boş bıraktığı sürece bu boşluk göçmenler tarafından doldurulmaya devam edecek ve sonuçta, en temel konulardan biri olan tarımda belki de göçmenler olmadan işler yürüyemeyecek duruma gelecektir.

Kırsalda, ortalama çiftçi yaşının 60'a dayandığı şu dönemde, kırsala uygun bir yaşam ve gelir modeli geliştiremediğimiz sürece, gençleri tarıma yönlendirecek daha gerçekçi stratejiler belirlemediğimiz sürece bugün %20'lerin altına düşen köylü-çiftçi nüfusu düşmeye devam ederken çiftçi yaş oranı ortalamasıda yükselmeye devam edecektir.

Nasıl olsa çiftçi ekiyor, tohum çimleniyor, toprak ve su besliyor, bitki büyüyor, meyveye duruyor, güneş olgunlaştırıyor!

Yıllardır yaptığımız gibi popüler bir anlayışla milyonlarca para döküp sunumunu gerçekleştirdiğimiz ancak sonra unuttuğumuz projelerle oyalandığımız sürece; bugün öne çıkarılan ve önem verilen birçok alanda olduğu gibi tarıma gereken önemi vermediğimiz sürece; tarımda teknolojiyi, insan aklını ve iradesini doğru kullanmadığımız sürece; tarımı, nasıl olsa çiftçi ekiyor, tohum çimleniyor, toprak ve su besliyor, bitki büyüyor, meyveye duruyor, güneş olgunlaştırıyor seviyesinde düşündüğümüz sürece tarımda alacağımız yol kadercilik anlayışına mahküm bir şekilde devam edecektir. Bunu söylerken, sayısı yeterli olmasa da tarımda bilimi, aklını ve iradesini doğru kullanarak çaba sarf edenleri ayrı tutuğumuzu belirtelim.

Göçmenleri tarım işçisi olarak değerlendirme anlayışı ve şekli ne kadar doğru?

Birçok STK göçmenlerle ilgili tarım projeleri yapıyor ve büyük bir insanlık dramına önemli katkılar sunduğunu düşünüyor. Avrupa ajansları göçmenlerle ilgili projelere ciddi destekler veriyor. Birçok tarım firması göçmenleri düşük maliyette ve kıt imkanlarla çalıştırarak bunlara sahip çıktığını düşünüyor. Şu an için hem tarımsal işler açısından hem de göçmenler açısından bu durum çözümmüş gibi görünüyor. Ancak bu durum, kalıcı bir çözüme evirilmediği sürece tarımımızı daha büyük sorunların beklediği gündem olmaya devam edecektir. Bu durum gündem olmanın ötesine geçmeli, kişilerin inisiyatifine ve kendi haline bırakılmamalıdır.

Tarımsal alanda belki basit ama katkısının ciddi olacağını düşündüğümüz önerileri hatırlatma olarak sunalım

Öncelikle genç nüfusta tarımla uğraşma isteği oluşturacak çok yönlü bir eğitim anlayışını öne çıkarmak gerekiyor. Çünkü genç nüfusta tarımla uğraşan insan modelinin itibarı diğer mesleklerin gerisinde algılanıyor. Daha önemlisi de genç çiftçiler için bu alanda özellikle kazanç açısından süreklilik arz edecek bir yöntemin belirlenmesi gerekiyor.

Kentsel tarım diye bir söylemin uygulamada gerçekçi olamadığını, bu anlayışa bel bağlamanın tarıma söylendiği kadar katkı sağlamayacağını bilerek tarımsal kararlar vermenin daha yararlı olacağını görmek gerekmektedir.

Şehrin göbeğine TOKİ yapmak yerine artık köylere, kırsal ortama uygun şekilde, sosyal imkanlarla birlikte tasarlamak tarıma belli oranda katkı sağlayabilir.

Ucuz göçmen işçilerle tarımsal işlerin yürütülmesi ki, şu anda bu birçok tarım firması tarafından kanıksanmış bir durumdur, ancak bu göçmen işçiler yarın biraz daha kendilerini misafir değilde ev sahibi gibi hissetmeye, emeklerinin değerli olduğunu keşfetmeye başlarlarsa ve bir araya gelerek birlikler oluşturmaya yönelirlerse ki bu olağan ve olabilecek bir durumdur, işte bu nokta hem tarımsal açıdan hem de sosyal açıdan dallı budaklı bir sorun doğurabilir.

Göçmenlerinde insan olduğunu, bir şekilde ülkemize kabul ettiğimizi, haklarını tam olarak vererek ve tarım alanında eğitim vererek tarım işçiliği yaptırmamız, bugünkü ezikliğini yarına taşıtmamamız hem tarımsal açıdan hem de sosyal açıdan katkı sağlayıcı olacaktır.

Göçmenleri, belki de en faydalı olabilecekleri alan olan tarımsal açıdan ve tamda zamanı iken eğitim vererek kontrollü bir şekilde sisteme dahil etmek, tartışmalardan uzak tutmak, başıboşluktan ve sistemsiz uygulamalardan vazgeçmek; bugün zor ama yarın daha zor olacağın önüne geçmektir.

Ali Rıza UYGUN

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber