Türk Eğitim Sen Nasıl Olur Da Bu Yönetmelik Taslağını Ciddiye Alır?

Eğitim öğretim hizmetleri kolunda en çok üyeye sahip sendika Türk Eğitim Sen'dir. Ancak adı geçen sendika kaynağı belli olmayan bir taslağa atıfta bulunarak yorumlarda bulunmuş ve söz konusu bu yorumu ANKA haber ajansı tarafından "MEB yönetici atama yönetmeliği'ndeki kriz nüksetti" başlığıyla haberleştirilmiştir. Oysaki, yayımlanan taslak 11.01.2004 tarih ve 25343 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmeliğin tıpa tıp aynısıdır. Devamı için başlığa tıklayınız.
- 17:51 Türk Eğitim Sen'den yönetici atama taslağına ilişkin 2. açıklama
- 09:36 MEB yönetici atama yönetmeliği'ndeki kriz nüksetti

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 14 Nisan 2008 15:25, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

2007 yılı üye sayısına göre; Eğitim İş Kolunda Türkiye'nin en büyük sendikası olarak tespit edilen Türk Eğitim Sen'in http://www.turkegitimsen.org.tr/modules.php?name=News&file=article&sid=844 linkinde yer alan haberinde, kaynağı belli olmayan bir yönetici atama taslağı yer almaktadır. Bu haber, eğitim camiasında şaşırtıcı bulunmuştur. Bu durum siteye gönderilen yorumlarda da üyeler tarafından dile getirilmiştir.

Şaşırtıcı bir durum olmasının gerekçelerini yazacak olursak;

1- Türkiye'nin en büyük sendikası olan ve bu iddiasını sürdüren bir sendikanın kaynağı dahi belli olmayan bir taslağı ciddiye alması anlamsızdır.

2- Biraz bilgili ya da ilgili olan bir kişi bu taslağın; yeni bir şey değil Bakan Hüseyin çelik döneminde yayımlanan ilk Yönetici Atama ve Yer değiştirme Yönetmeliği olan 11.01.2004 tarih ve 25343 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmeliğin tıpa tıp aynısı olduğunu fark edecektir. Bu kadar dikkatsiz bir yaklaşımın sergilenmesi bile şaşırmak için yeterlidir.

3- Bu taslak 11.01.2004 tarihli yönetmelikle o kadar aynı dır ki, Yönetmeliğin adı aynı, tanımlar aynı, madde madde her şey aynıdır. Hatta ve hatta Danıştay tarafından iptal edilen Mülakat Sınavı bile aynı şekliyle korunmuştur.

Ayrıca yönetmeliğin(taslak olarak yayınlananda da) atama yetkisi başlıklı 18.maddesi aynen şöyledir. ?Atama Yetkisi Madde 18 ? Anadolu lisesi statüsündeki her türlü liseler, fen liseleri, yatılı ilköğretim bölge okulları ve doğrudan Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının müdürleri Bakanlıkça, bu kurumların müdürleri dışındaki yöneticileri ile diğer eğitim kurumlarının her kademedeki yöneticileri valiliklerce atanır.?

Aynı konuda madde 13.04.2007 tarihli malum yönetmelikte ise ?MADDE 9 ? (1) Bakanlığa doğrudan bağlı eğitim kurumlarının yöneticileri ile öğretmen evi ve akşam sanat okulları, rehberlik ve araştırma merkezleri, turizm eğitim merkezleri, bilim sanat merkezleri, Anadolu statüsündeki her türlü liseler, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, spor liseleri, sağlık meslek liseleri, tarım meslek liseleri, adalet meslek liseleri ve yatılı ilköğretim bölge okullarının müdürleri ile eğitim kampusu müdürleri Bakanlıkça, bu kurumların müdürleri dışındaki yöneticileri ile diğer eğitim kurumlarının her kademedeki yöneticileri valiliklerce atanır.

Şeklindedir.

Sendika burada da şaşırtacak bir duruma düşmüştür çünkü: 13.04.2007 tarihli yönetmeliğe bakarsanız 2004 ten sonra açılan Sosyal Bilimler Liseleri ve Spor Liseleri ile 2004 ten sonra MEB' e devredilen Sağlık Meslek Liseleri, Tarım Meslek Liseleri, Adalet Meslek Liseleri? Kapsama alınmıştır. Oysaki bu taslak 2004 yönetmeliğinin bizzat kendisi olduğundan bu kurumlara atamaların nasıl yapılacağı konusu açıkta kalmıştır.

Taslak diye sunulan 2004 yönetmeliğinin aynısının sendikaya gönderilmiş olmasından çok bunu sendikanın ciddiye alması şaşırtıcıdır.

4- 13.04.2007 tarihli yönetmeliğin iptalinden sonra bakanlıkça öneri istenen bir taslakta Türk Eğitim Sen; http://www.turkegitimsen.org.tr/1duyurupdf/meb_yonetici_atama_taslagi.pdf linkinden de görüleceği gibi ?Türk Eğitim Sen olarak, Yönetici Atama Yönetmeliğinin yazılı bir sınav temel alınarak yapılmasının doğru olacağına inanıyoruz.? şeklinde görüş belirtmiştir. Danıştay tarafından iptal edilen ve son yayımlanan 26 sayfalık gerekçeli kararda da ?Danıştay İkinci Dairesi'nin 14.3.2007 günlü, E:2004/840, K:2007/1042 sayılı kararında; "Kamu hizmetinin yürütülmesinde belirleyici olan personel unsurunun nesnel bir şekilde kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olarak düzenlenmesi, meslek içinde ilerlemede ve yükselmede ehliyet ve basarının esas alınması gerekmektedir.

Müdürlük görevlerine atamaların yapılmasında, kriterleri objektif olarak belirlenmiş bir yazılı sınav yerine mülakat sınavı düzenlenmesinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır." gerekçesine yer verilmiştir??

Şeklinde yer alan kesin yargı ifadelerine rağmen Türk Eğitim Sen'in bu hususa karşı çıkmaması da şaşırtıcıdır.

5- Taslakta tek karşı çıkılan husus komisyonlarda Sendika Temsilcisinin bulunmaması noktasındadır. Evet katılımcı demokrasi için bunun gerekliliğine şahsen bende inanmaktayım fakat bu taslakta bizim karşı çıkmalarımızın ötesinde Yargı Kararları ile iptali söz konusu olan Mülakat Sınavının bulunmaması gerektiğine değinilmemesi de şaşırtıcıdır.

6- Yönetmelik metni kadar önemli olan Ek?1, Ek?2, Ek?3 formları bulunmayan bir taslağın değerlendirmeye alınarak sitede yayımlanması yani sendika tarafından kayla alınması da şaşırtıcıdır.

Bu taslak yani 11.01.2004 tarihli yönetmeliğin nasıl bir yönetmelik olduğuna gelince?

Bu yönetmelik; Danıştay kararları gereğince Mülakat ile ilgili husus ile takdir puanı gibi objektif olmayan maddelerinin çıkarılması ve 04.03.2006 tarihinde yargı kararları ve ihtiyaç doğrultusunda yapılan değişikliklerde var olan müdürlük için de sınav şartının getirilmesi halinde objektif bir yönetmeliktir. Çünkü 2004'te yönetmelik yayımlanmadan önceki süreçte sınav şartı vardır. 2004'te müdürlük için sınav şartının kaldırılmış olması bu yazının 4. Maddesinde yazılan Danıştay kararı ile çelişki oluşturacaktır.

Tabii ki 03.04.2006 da getirilen sözlü sınav da yargı kararları doğrultusunda kaldırılmalıdır.

Fakat bu yönetmelik ekinde yer alan Ek?2 Değerlendirme formunun temel felsefesine 04.03.2006'da dokunulmuş ve eğitimcilerin; eğitim, sicil, ödül, eser, hizmet gibi objektif kriterleri kapsayan Değerlendirme Bölümü puanının %20 sinin atamada değerlendirmeye alınması hususundaki yaklaşım düzeltilmelidir.

Çünkü: http://www.memurlar.net/haber/41634 linkinde de bulunan dava dilekçemde de belirttiğim gibi ?Doktora yapmış, 3 eser yayımlamış,1 aylıkla ödül, 3 takdir, 90 üstü sicil notu 3 hizmetiçi eğitime katılmış, 10 yıl da müdür yardımcılığı yapmış bir öğretmene gelen puan 49 puandır. Bunun %20'si ise 10 puan bile değildir. Ama aynı forma göre takdir puanı ise 5 puandır.

Yani Ek?2 düzenlenirken genel hatları ile 11.04.2004 tarihli yönetmelik baz alınabilir.

Belki de bakanlık için bu kaostan çıkmanın en kolay yolu budur. Çünkü o yönetmelik şartlarına göre sınava girip sınav kazanan binlerce öğretmen atama beklemektedir. O yönetmelik hükümlerine göre yapılacak bir atamaya da itirazları olmayacaktır.

Ama daha önce de yazdığım gibi;

2005 sınavını son değerlendirmede kazanıp atama bekleyen 4500 öğretmen;

" 2006 sınavına girip yönetmelik olmadığından başvuru hakkı verilmeyen 15.000 öğretmen

" 2006'da var olan yönetmeliğe göre geçmişte yaptıkları Kurucu Müdürlük ya da Müdür Yetkili Öğretmenlik görevleri nedeniyle yöneticilikleri müktesep hak olarak tanımlandığından 2006 sınavına alınmayan (15.000 öğretmenin kazandığı) sınava alınmayan ve yönetici olmak isteyen binlerce öğretmenden Oluşan onbinlerce mağdur durumdaki eğitim çalışanının haklarının korunması konusunda öncelikle adım atılması (yani yönetmelikle güvence sağlanması) gerektiğini aksi yaklaşımın hem hukuki hem de vicdani olmayacağını vurgulamakta fayda vardır. (http://www.memurlar.net/haber/106892 )

Saygılarımla

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

[email protected]



- 17:51 Türk Eğitim Sen'den yönetici atama taslağına ilişkin 2. açıklama

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber