Doktor ve sağlık personeline hukuki sorumluluk uyarısı
- Yeni Türk Ceza Kanunu'na göre doktor ve yardımcı sağlık personelinin hukuki ve cezai konularda önemli sorumluluklarının bulunduğu ancak bu durumla ilgili bilgi eksikliğinin söz konusu olduğu bildirildi.
Malatya Barosu avukatlarından Sağlık-Sen Malatya Şubesi Hukuk Danışmanı Turan Canpolat, Sağlık-Sen üyelerine hukuki konularla ilgili seminer verdi. Reyyan Düğün Salonu'ndaki seminerde konuşan Av. Turan Canpolat, "Hak kaybı meydana geldiğine inandığınız konularda, çalıştığınız kurumun üst makamına mutlaka yazılı başvuru yaparak hak talebinde bulununuz. Zaten olumlu cevap alıyorsanız bir problem yok. Ancak olumsuz cevap alırsanız çok önemli bir husus var. Olumsuz cevabı aldığınız günden itibaren 60 günlük
dava açma süreniz başlıyor. Bu süreyi aştığınızda davayı açma hakkınızı kaybedersiniz" dedi.
Av. Canpolat, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu hak ve sorumluluklar; doktorlarımız, hemşirelerimiz, ebelerimiz, yardımcı sağlık personeli tarafından tam olarak anlaşılmamış. Örneğin; bir doktor arkadaşımız, bir hastasını muayene edip reçetesini yazdı. İlacının yan etkileri konusunda hastanın bilgilendirilmemesi ve bunun sonucunda bir arızanın meydana gelmesi halinde doktorun hukuki ve cezai sorumluluğu var. Konu bu derece ciddi. Tıbbi müdahalenin bir yardımcı sağlık personeli, bir ebe veya bir hemşire tarafından yapılması halinde geçici huzur
kaybı, şuur kaybı, koma hali vb. bir durum meydana gelmişse bu durumda hem yardımcı sağlık personelinin hem de yardımcı personelin yardım ettiği doktorun hukuki ve cezai sorumluluğu bulunmaktadır. Bu konuda bugünlerde sık sık davalar açılmakta, doktor ve sağlık personelleri çok ciddi tazminatlar ödemeye mahkum edilmektedir. Tazminat, işin hukuki boyutudur. Doktor ve diğer sağlık personeli; 'taksirle ölümüne sebebiyet verme, bilinçli taksirle ölümüne sebebiyet verme veya kastı aşan şekilde ölüme sebebiyet
verme' gibi suçlardan yargılanmakta ve cidi şekilde cezalar almaktadır. Bu konular çok önemli fakat ne yazık ki sağlık personelleri ve doktorlarımız bu konunun ciddiyetinin farkında değil."