BBP'den 'namaz düşmanlığına' tepki
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Sekreteri Yalçın Topçu, Adana'daki bir okulda öğrencilerin ders arasında öğle namazı kılmalarına yapılan eleştirlere tepki gösterdi. Yalçın Topçu, "Namaz kılmak terörist bir faaliyet midir ?" diye sordu.
Yazılı bir açıklama yapan Yalçın Topçu, bazı basın yayın organlarında çıkan haberlerde, bir okulda ders arasında bazı öğrencilerin namaz kılmasının terörist bir faaliyet gibi gösterilmeye çalışıldığını söyledi.
Söz konusu haberlerde, hem o öğrencilerin, hem okul idaresinin hem de ailelerin suçlandığını dile getiren Topçu, "Namaz kılmak suç mu ? Terörist bir faaliyet midir ? İbadet hürriyetinin olduğu bir ülkede 'sen öğrencisin namaz kılamazsın' diye bir yasaklama getirmek mümkün müdür ? Laiklik din ve vicdan hürriyeti olduğuna göre herkes ibadetlerini yapmakta hür değil midir ? Bir kısım medyanın, namaz kılan öğrencilerin fotoğraflarını çekip, adeta suçüstü yapmış gibi bir davranış içerisine girerek, çocuklarımıza terörist muamelesi yapması nasıl bir vicdandır, nasıl bir anlayıştır, nasıl bir ahlaktır anlamakta güçlük çekiyoruz" diye konuştu.
Yalçın Topçu, söz konusu öğrencilerin ders saatinde değil, ders arasında kimseyi rahatsız etmeyecek şekilde namaz kıldıklarını ifade ederek, "Öğrencilerin namaz kılmasından neden rahatsızlık duyuluyor ? Namaz kılmanın kime, ne zararı dokunabilir ? Elinde bira şişesiyle görüntülense normal karşılanacak bir öğrencinin, namaz kılmasını yadırgamak çifte standardın daniskasıdır. Öğrencilerin okulda namaz kılmasını laiklikle ilişkilendirmek ise hem laikliğe hem de toplum huzuruna zarar vermektedir" dedi.
Sendikadan pişkin tavır: Medya bizi namaz düşmanı gibi göstermesin
Okullarda öğrencilerin namaz kılmasına karşı çıkan Eğitim-Sen Adana Şubesi, "Kimsenin inancıyla, ibadetiyle uğraşmıyoruz." sözleriyle çelişkili bir tavır sergiledi.
Eğitim-Sen Adana Şubesi, Fatih Terim Lisesi'nde "öğrencilerin damda toplu halde namaz kıldığı" yönündeki yayınlardan sonra bir basın toplantısı düzenledi. Şube Başkanı Güven Boğa, okullarda ibadet etmek isteyen öğrencilere "kolaylık' tanınmasını öngören Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Dairesi Başkanlığı'nın 13 Aralık 1977 yayınlanan tebliğini kabul etmedi. Sözü edilen tebliğin geçerli olmadığını savunan Boğa, "Eğer bu genelge hala geçerli olsaydı, kimi okullarda açılan mescitler, mekanlar kapatılmazdı. Yöneticiler soruşturma geçirmez, öğrencilerin ifadesi alınmazdı." yorumunu yaptı.
1977 genelgesinin daha yürürlükte olduğunu düşünen yöneticilerin bu konuda çıkıp açıklama yapması gerektiğini savunan Boğa, 1982 Anayasası'nın belirleyici olduğunu öne sürdü. 77 genelgesine göre bir tek okulda mescit açılamayacağı görüşünü ortaya atan Boğa, insanların camilerde, kiliselerde, evlerde ibadetlerini yerini getirmesine karşı olmadıklarını, ancak yasaların belirlediği hatları kendilerinin aşmasının mümkün olmadığını dile getirdi. Boğa, "Biz kimsenin namazıyla, ibadetiyle uğraşmıyoruz. Lütfen basın yayın organları bir şeyi bizi karşılarında görerek işlemesin. İlgililer bu konuda adım atıp, 'ya okullarda namaz serbesttir veya yasaktır' diyecek." dedi.
Derste, teneffüste her biçimde öğrencinin okulda namaz kılmasının yasak olduğunu iddia eden Boğa, "Şimdi Fatih Terim Lisesi'nde 'çocuklar namazı teneffüste kılmıştır' denilerek, çıkan haberlerin yalan olduğu söyleniyor. Biz çocuğun teneffüsü, ders saatiyle ilgilenmiyoruz. Altını çizdiğimiz nokta, okulda namaz kılınması olayıdır. Biz kendimizi yasaların yerine koyamayız." diye konuştu.
Öğrencilerin namazıyla ilgili görüş belirten Eğitim-Sen'in yasalara göre görevini yaptığını düşünen Boğa, kimsenin bu konuda kendilerini yargılamaya hakkının bulunmadığını kaydetti.