Yüksek Askeri Şûra'da neler olacak?

Kaynak : Akşam
Haber Giriş : 18 Haziran 2008 07:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İsmail Küçükkaya'nın yazısı

Türk Silahlı Kuvvetleri kısa, orta ve uzun vadeli komuta kademesinin şekilleneceği ?kritik önemde bir Yüksek Askeri Şûra? toplantısına hazırlanıyor.

Her zaman teamüllerin işlediği, sistemin çalıştığı ve disiplinin hakim olduğu Silahlı Kuvvetler'de komuta heyetinin gelecek planlaması yapılıyor.

Geçtiğimiz haftaya damgasını vuran müstakbel Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ve Genelkurmay İkinci Başkanı Ergin Saygun'a yönelik karalama kampanyasının zamanlaması manidardı. Çünkü 1-4 Ağustos'ta toplanacak YAŞ'ta görüşülecek dosyaların Şura üyelerine gönderildiği günlerdeyiz.

Siyasi kulislere de eksik ve yanlış bilgilerle sıkça malzeme yapıldığı için YAŞ'a ilişkin bazı önemli konuları anlatmaya çalışalım. Özellikle sivil iktidarın bu konudaki yaklaşımını da aydınlatalım.

Şûra toplanmadan yaklaşık iki ay önce ilgili personelin dosyaları üyelerin incelemesine sunulur. Buna Şûra'nın sivil üyeleri dahildir.

Terfi, emeklilik ve ihraç kararları yapılan titiz inceleme ve puanlamadan sonra birtakım ilkeler ışığında, personelin askeri hayatı boyunca tutulan sicil raporları çerçevesinde ve teamüllere uygun biçimde gerçekleşir.

Bu yıl atamalarda sürpriz beklenmiyor. Orgeneral Başbuğ'un Genelkurmay Başkanı, Jandarma Genel Komutanı Işık Koşaner'in Kara Kuvvetleri Komutanı olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Koşaner, iki yıl görev yapacak Başbuğ'dan sonra Genelkurmay Başkanlığı görevine gelecek. Ergin Saygun Paşa Birinci Ordu Komutanı olacak. Planlama böyle. Orgeneral olmak için sırada bekleyen 6 korgeneral de heyecan içinde. Malum, askeri sistemde kurmay heyetinin şekillenmesi uzun vadeli planlama ile yürütülüyor.

Bu yıl 30 Ağustos'ta Genelkurmay Karargahı önemli oranda yenilenecek. Başbuğ Paşa, Genelkurmay Genel Sekreteri ve İkinci Başkan başta olmak üzere en yakın kurmay arkadaşlarını kendisi belirleyecek.

Şûra 1-4 Ağustos'ta yapılır ama alınan kararlar 30 Ağustos tarihi itibarıyla uygulanır. Terfi ve emeklilik için bir tek gün bile hayati önemlidir ve onun için YAŞ toplanmadan önce diyalog mekanizmaları çalışır, kararlar önceden verilmiş olur. YAŞ'a gelindiğinde önceden bilgilenilmiş, kararları verilmiş olan planlamanın resmiyet kazanması sağlanır.

Başbakan'ın bozduğu oyun...

Haberimizde göreceksiniz, isimleri çeşitli olaylarla birlikte anılan kimi üst düzey subaylarla ilgili dosyalar da Şûra gündemine gelecek. YAŞ kararları yargı denetimine açık değil. İşte bu nedenle karar verilirken çok titiz davranılır. Geriye dönüşü olmayan bir yol olduğu için özellikle ihraç gibi kararlarda hassasiyet en üst noktadadır. Her Şûra'ya sunulan çok sayıda ihraç istemli dosyadan ancak delilleri kesin görünen ve suçun sabit olduğuna inanılan durumlarda ?ihraç? denilir. Diğerleri ?sonraki Şûra'yı? bekler. Hakkında birtakım iddialar olan ve kimi spekülasyonlara konu edilen subaylar ise eğer terfi sırasındaysa dosyası YAŞ'a gelir. Dosyaya göre terfi ettirilmez. Ama nihai kararlar için yargı kararının kesinleşmesi beklenir. Bu çok önemlidir. Henüz terfi aşamasında değilse zaten yargı süreci işliyordur. Onun sonucu yine sonraki süreçlerde dikkate alınır. İşlenilen suçun niteliğine ve ivedilik durumuna göre YAŞ tarihi bile beklenilmez, ilgili subayın emekliliği istenir veya daha YAŞ'tan önce ihracı sağlanır.

Bir de sağlık durumu var... Tedavi edilemez, umutsuz, çok ciddi hastalıklar dışındaki sağlık problemleri atamalara etki edemez. Bir kurmay subayın daha askeri öğrencilikten itibaren tüm sağlık yaşamı kayıt ve kontrol altında olduğundan bu neviden örneklere de çok nadir rastlanılır. Tedavisi mümkün olan, konjonktürel sağlık sorunları dikkate alınmaz.

Gelelim konunun siyasi boyutuna...

YAŞ konusunda sivil ve askeri iktidarlar arasında sınırları iyi çizilmiş, sağlıklı bir diyalog mekanizması işler. Çok ama çok istisnai durumlar dışında askeri atama ve terfiler tamamen teamüller ışığında cereyan eder. Bu yıl Genelkurmay karargahı ve Başbakanlık arasındaki ilişkileri bozmaya yönelik bir çaba olduğu ortada. YAŞ öncesi başlatılan kampanyaya yönelik Başbakan Erdoğan'ın yerinde bir müdahalesi oldu. Tartışmaların doruk noktasına çıktığı bir günde, Bursa'da konuşan Erdoğan, ?Sanal tehditlerin içinde yokuz. Biz gerginliklerin tarafı değiliz. Bizim gayemiz iş ve hizmet üretmek. Ankara'da sonu gelmez tartışmaların içinde biz yokuz. Ankara'daki karanlık senaryoların başında, sanal gerilimlerin, sanal tehditlerin içinde bizi bulamazsınız? dedi. Bu sözler, tarihi nitelikteydi, kamuoyunun yeterince dikkati çekilemedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber