Öğretim üyeleri rektörlük seçimlerinde kadrolaşmadan endişeli
-Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, bugün yapılan rektörlük seçimleriyle ilgili uyarılarda bulundu. Derneğin açıklamasında, "Geçtiğimiz hükümet döneminde ve şimdi, AKP'nin her alanda yoğun bir kadrolaşma politikası uygulaması ve üniversiteler ile sürekli çatışma halinde olması, eğitimin her alanında değişim ve dönüşümün engellenmesine neden olmuştur. Cumhurbaşkanının geçen dönem bu siyasetin belirleyicilerinden biri olması, bu dönem bulunduğu makam gereği bizleri daha da fazla endişelendirmektedir? denildi.
- Görev süresi 6 Ağustos'ta dolacak 21 rektörün üniversitelerinde rektörlük seçimleri bugün başladı. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, AKP'nin her alanda kadrolaşmaya gittiğine işaret ederek rektörlük seçimleri ile ilgili, ?Cumhurbaşkanının geçen dönem bu siyasetin belirleyicilerinden biri olması, bu dönem bulunduğu makam gereği bizleri daha da fazla endişelendirmektedir? açıklamasında bulundu.
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği'nden yapılan yazılı açıklamada, üniversitelerdeki mevcut sistemde tüm yetkilerin yönetici makamındakilerde toplandığı ifade edilerek, ?Bu yöneticilerin yaptıkları eylem ve işlemlerden dolayı yönetilenler kitlesine indirgenmiş olan öğretim üyelerine ve diğer üniversite mensuplarına hesap vermelerinin yolları kapatıldığı için, yönetici olarak atananın kişiliği önem kazanmaktadır? denildi.
Açıklamada, mevcut sistemin keyfi uygulamalara açık olduğu kaydedilirken, kadrolaşmaya da dikkat çekildi. Açıklamada şunlar belirtildi:
?Geçtiğimiz hükümet döneminde ve şimdi, AKP'nin her alanda yoğun bir kadrolaşma politikası uygulaması ve üniversiteler ile sürekli çatışma halinde olması, eğitimin her alanında değişim ve dönüşümün engellenmesine neden olmuştur. Cumhurbaşkanının geçen dönem bu siyasetin belirleyicilerinden biri olması, bu dönem bulunduğu makam gereği bizleri daha da fazla endişelendirmektedir.?
-?REKTÖR ADAYLARI AKIL ALMAZ VAATLERDE BULUNUYOR?-
Yapılan açıklamada üniversitelerde yapılan rektörlük seçimleri sırasında adayların akıl almaz vaatlerde bulunduğuna işaret edilirken, adayların kendi görüş ve düşünceleri doğrultusunda gördüğü öğretim üyelerine taviz ve sözler verdiği savunuldu. Söz konusu durumun üniversitelerde yozlaşmaya neden olduğu ifade edilerek, ?Üniversitede rektör seçimlerine seçim demek de mümkün değildir. Altı adayın çıkmadığı üniversitelerde seçimlerde düzmece adaylar yaratılmaktadır? iddiasında bulunuldu.
-?SEÇİLEN REKTÖRLER YÖK'ÜN KOORDİNASYON KURULUNA DÖNÜŞMESİNİ TALEP EDEBİLMELİ?-
Açıklamada, YÖK'ün en çok oy alan altı aday arasından hiçbir kritere bakılmaksızın üç adayı belirleyerek Cumhurbaşkanı'na bildirdiğinin altı çizildi. Cumhurbaşkanının, YÖK'e atayacağı genel kurul üyeleri ve üniversitelere atayacağı rektörlerin, yükseköğretiminin geleceğini önemli derecede etkileyeceğine dikkat çekilen açıklamada, rektörlerin ve dekanların, akademik etik değerleri ilke edinmiş, üniversitelerde demokrasinin tüm koşulları ile uygulanmasının önünü açabilecek, YÖK'ün bir koordinasyon ve planlama kurulu haline dönüşümünü talep edebilecek kişiler olması gerektiği kaydedildi.
Açıklamada, Türkiye'deki üniversitelerin bir an önce özgürlükçü, katılımcı ve özerk bir yapıya geçmesi gerektiği söylenerek, bu yönde anayasal ve yasal reformların yapılması gerektiği bildirildi. (