Bakan Faruk Çelik, mezun olduğu İmam Hatip Lisesi'nde konuştu
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kocayayla Şenliği'nin ardından mezunu olduğu İpekçilik İmam Hatip Anadolu Lisesi'nin Geleneksel 5'inci Mezunlar ve Pilav Günü'ne katıldı. İmam Hatip okullarının kapatılması konusuyla ilgili görüşlerini açıklayan Faruk Çelik, Türkiye'de insanların bu konuda bir sorunu olmadığını belirtti.
`KONJÖKTÜREL EĞİTİM OLMAZ'
"Bir ülkede eğitim kurumları konjöktürel olabilir mi?" deya soran Bakan Çelik şöyle konuştu:
"Bir düşününüz, bu okuldan mezun olmuş bir insan olarak söylüyorum, konjöktürel eğitim olabilir mi? Bugün ihtiyaç var buyrun, yarın ihtiyaç yok kapatın. Ertesi gün ihtiyaç varsa müsade edin. Bu bahsettiğiniz konu bir inanç meselesi. Bir dinden diyanetten bahsettiğniz bir konu bu. Bu konu konjöktürel hale getirilemez. Çünkü insanın doğuşundan kazandığı temel bir haktır. Temel hak olan bir konuyu konjöktürel olaylara kurban ederseniz, etmeye çalışırsanız insana yapabileceğiz, topluma yapabileceğiniz en büyük haksızlık ve en büyük yanlışlık bu olacaktır. Dün çok kıymetli olan bu okuların son dönemlerde dünya tek kutuplu hale gelince kıymetsiz olmasını nasıl izah edeceksiniz. Nasıl buna bir anlam yükleyeceksiniz. Bu tezinizi nasıl kabul ettireceksiniz. Bu huzursuzluğu nasıl izah edeceksiniz. Bunu aslında kimse de izah edemiyor. Dün öyleydi, bugün böyle, dün öyle gerekiyor idi, bugün böyle. Söylediğiniz olay, Türkiye Cumhuriyeti'nde cereyan eden bir olay. Siz dün bu okulların açılması için canla başla gayret göstereceksiniz, boy boy fotoğraf verip insanların oyuna talip olacaksınız, belli bir süre geldiği zaman bu okullara dur diyeceksiniz. Yürüme diyeceksiniz. Bunları yaşadık yaşıyoruz. Faturaları kimlerin nasıl ödediğini siz de çok iyi biliyorsunuz."
'ÜLKE İNSANININ CUMHURİYETİN NİTELİKLERİYLE SORUNU YOK'
Çalışma ve sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, kimsenin cumhuriyetin nitelikleriyle ilgili sorunu bulunmadığını söyledi. Çelik konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz şuna inanıyoruz, bu memleketin insanının bu cumhuriyetin nitelikleriyle filan sorunu yok. Bunları sorun haline getiren belli çevreler var. Bu memlekettin insanlarının yüzde 99'unun müslüman olduğunu herkes ifade eder. O halde yapılması gereken ülkenin yönetiminde, ülkenin çeşitli kademelerinde bulunan herkesin halkına, milletine saygı duymak mecburiyeti vardır. Ben içinizden çıkmış, bu mekanda mezun olmuş bir kardeşiniz olarak neler hissettiğimi anlıyorsunuzdur. Vatan hizmetine soyunduk ve bugün Türkiye Cumhriyeti Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı olarak hizmet sunma gayreti içerisindeyiz. Şunu bilmenizi istiyorum, çok önemli sayıda içinizden çıkmış değerli büyükleriniz, Türkiye'nin geleceğiyle ilgili çok önemli konularda imzalar atmaktadırlar. Türkiye'nin bir dünya devleti olması konusunda, Türkiye'nin çağdaş gelişmiş insan onuruna yaraşır ülke olması konusunda, canla başla çalışma içinde olduğumuzu, önemli reformlara imza attığımızı ve atmaya devam ettiğimizi, öyle tahmin ediyorum ki; dikkatle izliyorsunuzdur. Çok garipliklerin yaşandığınıda takip ediyorsunuzdur. Bu gariplikler nedir diye sormayacağım. Bu gariplikler insanımızın 70 milyon insanın kol kola iç içe kendi arasında sorunları barındırmadığı halde, toplumun bazı kesimlerinde güven ortamının olmayışı, güvenin tesis edilemeyişinden kaynaklanan, maalesef ülkeye kan kaybettiren çok ciddi sorunlar öteden beri devam etmektedir. İnsanımız bunu hak etmiyor. Dünya nereye koşuyor, dünya bir yere koşuyor dünyadaki değişim ve dönüşüme baktığınız zaman Türkiye'de tartılşılan meselelerin ne kadar anlamsız, ne kadar düzeysiz, ne kadar insan onurunu rencide eden konular olduğunu anlamakta hiç kimsenin zorlanmadığı düşüncesindeyim. Ama yalnız bugün yaşanmıyor bunlar, dün de yaşandı bugün de yaşanıyor, yarın da yaşanacağını bilmemiz gerekiyor. Kimse bulunduğu çevreyi, ortamı dikensiz gül bahçesine veya dikensiz güz bahçesi algılayışına sokmamaya çalışsın. Öyle bir şey dünyada olmadı olmayacak"