Hastanelere 'Parası olan gelsin' çıkışı
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bir özel hastanenin duvarına "Herkes için sağlık" yazısı astığını belirterek, "Bu özel hastane sahipleri diyelim ki, yüzde 30 ilave ücret alınmasına karşı çıkıyor.
O zaman, oraya (herkes için sağlık) değil, (Parası olan gelsin) diye yazman lazım" dedi. Özel sağlık kuruluşlarına yönelik yüzde 30 fark ücreti sınırlaması ile ilgili Akdağ, özel sağlık kuruluşlarının tamamına yakınının hizmet vermeye devam edeceğini söyledi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 1 Temmuz'dan itibaren özel sağlık kuruluşlarının hastalardan alacakları farkın yüzde 30 ile sınırlandırılmasına yükselen tepkilere yanıt verdi. Sağlık hizmetinde vatandaşlar için finansal açıdan erişilebilirliğin çok önemli olduğunu vurgulayan Akdağ, "Bir özel hastane duvarına, (herkes için sağlık) diye yazı asmış. Bu özel hastane sahipleri diyelim ki, yüzde 30 ilave ücret alınmasına şiddetle karşı çıkıyorlar. O zaman, oraya (herkes için sağlık) diye asmayacaksın, (parası olan gelsin) diye yazman lazım" diye konuştu.
Hükmet olarak yüzde 30'u az bulmadıklarının altını çizen Akdağ, "Makul bir ölçü olduğuna inanıyoruz. Burada vatandaşın sesine kulak vermek lazım." ifadesini kullandı. Vatandaşın işini kolaylaştırmak için, özel sağlık kuruluşlarından sağlık hizmeti alındığını vurgulayan Akdağ, "Bir özel sağlık kuruluşu SGK'dan aldığının üstüne, bir iki daha koyarak bu hizmeti verirse, hizmet bunun neresinde. Vatandaş hizmeti yine parası ile almış oluyor." şeklinde konuştu.
Türkiye'de cebinden para ödeyerek sağlık hizmeti alabilecek insan sayısının çok fazla olmadığını söyleyen Akdağ, yüzde 30'un bile bazı vatandaşlar için ödenmesi zor bir oran olduğunu aktardı.
Sağlık sektöründe insan kaynağı açığı bulunduğunu yineleyen Akdağ, özel sektörün aldığı fark ile yüksek ücretlerle doktor transfer ettiğine dikkat çekti. Akdağ, "Vatandaş mecburen doktorun olduğu yere gitme zaruretinden dolayı, oraya gidip yüksek para vermek zorunda kalıyor. Fark ücretlerine sınır koymamızın sebebi, vatandaşın sağlık hizmetine rahat erişimini sağlamak." şeklinde konuştu.
"SEKTÖRÜN TAMAMINA YAKIN BİR KISMI, SOSYAL GÜVENLİĞE HİZMET VERMEYE DEVAM EDECEK"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile birlikte sektörle görüşmeler yaptığını belirten Akdağ, "Gördüğüm şu, sektörün nerede ise tamamına yakın bir kısmı sosyal güvenliğe hizmet vermeye devam edecektir." dedi. Bazı hastanelerin ise sosyal güvenlikten aldığı payın yüzde 5 bile olmadığını aktaran Akdağ, "Onlar (Ben hizmet vermeyeceğim.) diyor. O kadar ciro ile hizmet verdiği söylenemez. Zaten, çok az sayıda sigortalıya hizmet veriyordu. Bu hastaneler biraz daha varlıklı hastalara hizmet vermek için kendilerini tanzim etmişler. Buna da onların hakkı var. Bir şey demiyoruz. Bunların sayısı çok az. Ben hastanelerin, tıp merkezlerinin tamamına yakınının hizmet vermeye devam edeceklerini düşünüyorum." şeklinde konuştu.
Akdağ, muayene paket ücretlerinin Temmuz ayı içinde yeniden belirleneceğinin hatırlatılması üzerine ise, "Hiçbir zaman muayene ücretleri yada diğer sağlık uygulama ücretleri ölçüsüz bir artış göstermez, gösteremez. Tabi olarak enflasyon ile orantılı bir biçimde her yıl belirli bir düzenleme yapılıyor. 10 lira ise 11 lira olur." dedi.
SAĞLIK YOLSUZLUKLARI
Bakan Akdağ, sağlık yolsuzlukları ile ilgili haberlerin hatırlatılması üzerine ise, Türkiye'de sağlık sigortacılığının gelişmesinin çok önemli olduğunu kaydetti. Çalışma Bakanlığı'nın da bu konuda çalışmaları olduğunu belirten Akdağ, şöyle devam etti: "Sigortacılığı geliştirmezseniz, sadece engelleyici tedbirler alabilirsiniz. Geçmişte SSK bunu yapıyordu. Bu da vatandaşın hizmete erişimini bozar. Vatandaşın hizmete kolay erişimini sağlayacaksınız, hem de sistemdeki istismarları önleyeceksiniz. Bu da iyi, kabiliyetli bir sigortacılık gerektiriyor."
AK Parti döneminde, sağlık sigortacılığında önemli adımlar atıldığını dile getiren Akdağ, "Ama daha gelişmesi lazım. Geliştikçe de bu tür örnekler azalacak." ifadesini kullandı.
"MÜNFERİT ÖRNEKLER, SAĞLIKTA YAYGIN BİR ŞEKİLDE YOLSUZLUK YAPILDIĞINI GÖSTERMEZ"
Bakan Akdağ, görülen bazı yolsuzluk örneklerinin özelde, üniversitede ya da kamuda yaygın bir biçimde yolsuzluk, istismar yapıldığının göstergesi olmadığını vurguladı. Türkiye'deki sağlık hizmetlerinin erişim ve kalite açısından, Avrupa ülkelerini yakalar bir düzeye geldiğini söyleyen Akdağ, "Biz bunu hepsi hepsi kişi başına 550 dolarlık bir harcama ile yapıyoruz. Böyle çok yaygın yolsuzluklar, vurgunlar, istismarlar, pahalıya mal etmeler olsaydı, 550 dolara böyle herkesin erişebileceği kaliteli bir sağlık hizmetine ulaşamazdık. Ama Sayın Çalışma Bakanı da, mutlaka çalışmalarına devam edecektir. Biz de devam edeceğiz. Bahsettiğimiz şeyleri yapanlar, her zaman olacak. Biz de onlar ile her zaman mücadele edeceğiz ve oranlarını azaltacağız." şeklinde konuştu.