Kaymakamın terörle mücadele anıları

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 02 Ağustos 2008 16:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde iki yıl kaymakamlık yapan Ankara Vali Yardımcısı Mesut Taner Genç, terör örgütü PKK'yla mücadele ve askeri operasyonlara dair gözlemlerini topladığı ''Ateş Hattında'' adlı kitabında, PKK ile etkin mücadele konusunda bir yöntem öneriyor.

Genç, 1993-1995 yılları arasında Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde kaymakam olduğu dönemi anlattığı ''Ateş Hattında - Beştüşşebap Kaymakamının PKK ile Mücadele Günlüğü'' kitabıyla ilgili AA muhabirinin sorularını yanıtladı.

''PKK'lı teröristlerin hareket tarzları ile devletin bunları etkisizleştirmeye yönelik faaliyetlerinde takip ettiği usul ve yöntem üzerine kafa yorduğunu'' anlatan Genç, terör sorununun yıllardır bitmemesi, her gün şehit haberlerinin gelmesi ve terör örgütüne ilişkin düşüncelerini insanlara aktarmaya karar verdiğini kaydetti.

Genç, konuyla ilgili daha çok askeri yetkililerin anılarını yazdığını belirterek, ''Terör konusu sadece Türk silahlı Kuvvetlerine havale edilmiş gibi. Doğu ve Güneydoğu'da görev yapmış kamu görevlilerinden hiç ses çıkmıyor, yaşadıklarını yazmıyorlar. Bu durum beni rahatsız etti, o nedenle bu kitabı yazdım. Vatanımı, ülkemi seven bir insanım. Kitap, bir şeyler üretmek, nedenleri ortaya koymak, devlete, millete katkı sağlamak içindir'' dedi.

Beştüşşebap'ta görev yaptığı süreci ''tam bir dehşet dönemi'' olarak niteleyen Genç, ''o dönem sapa ve dağların ortasında kaldığı için ilçede terör örgütü mensuplarının çok kolay propaganda yapabildiğini ve köyler üzerinde etkili olabildiğini'' anlattı.

Görevde bulunduğu iki yılda asker, polis ve köy korucu aileleriyle devleti halka anlattıklarını, terör örgütünün propagandalarını kırmaya çalıştıklarını dile getiren Genç, terör örgütüyle aktif mücadele ettiğini kaydetti.

-''İŞİN BOYUTU DEĞİŞTİ''-

O dönem, askeri operasyonları izleme ve değerlendirme şansı bulduğunu da belirten Genç, kitapta yer verdiği terörle mücadeleye ilişkin tespitlerini şöyle özetledi:

''O dönemde, maalesef bizim güvenlik kuvvetlerimizin, yeteri kadar etkili mücadele ettiklerini söylemek zordu. Şırnak, Siirt, Bingöl gibi yerlerin kırsalında biz çok etkisizdik. Çünkü, güvenlik güçlerimiz kırsaldan çekilmiş, merkezlerde konuşlanmıştı. 1994 yılının ikinci yarısından itibaren bu strateji değiştirildi ve tekrar kırsalda hakimiyet kurduk.

Fakat, şu anda gelinen noktada işin boyutu değişti. PKK'nın siyasallaşma süreci ön plana çıkarıldı. Sanırım, şu anda, 1995 yılında güvenlik güçlerimizin elde ettiği hakimiyetin daha gerisindeyiz.''

Beştüşşebap'ta PKK'lı teröristlerin bulunduğu dağların bilindiğini ama arazi şartları nedeniyle ani baskın yapılamadığını ifade eden Genç, bu nedenle güvenlik güçlerinin örgüt mensuplarının bulunduğu dağ zirvelerine geniş harekat düzenlediğini anlattı.

Genç, sözlerine şöyle devam etti:

''Topluca, yani tabur, alay, korucu birlikleriyle yapılan operasyonlar pek fazla sonuç vermiyor. Çünkü, operasyon için hazırlıklar birkaç gün öncesinden başlıyor, diğer bölgelerden birlikler geliyor. Herkes operasyon yapılacağını anlıyor.

Ayrıca, teröristler de dağ zirvesinde toplu dolaşmıyor, 10-20-50 kişilik gruplar halinde, farklı zirvelere konuşlanıyor. Birkaç bin kuvvet dağ zircesine çıkmaya başlayınca, birliği görüyorlar, çatışabileceklerini göze almazlarsa, hemen başka bir zirveye geçiyorlar. Askerimiz orada bir ay kalıyor ve ne zaman ki asker tekrar inmeye başlıyor geri dönüp geliyorlar.''

-''BENZERİ TAKTİK'' ÖNERİSİ-

''Bu nedenle, askerin de terör örgütünün benzeri taktik uygulaması gerektiği'' görüşünü savunan Genç, kitabında ''etkili mücadele için yeni bir yöntem'' önerdiğini dile getirdi.

Bu yöntemde, yaşları 22-25 arasındaki asker ve polislerden 5-7 bin kişilik özel karma birlik oluşturulmasını öneren Genç, bu konuda şunları söyledi:

''Tek komuta merkezine bağlı birliğe, belki bir dağ zirvesine kurulmuş özel bir merkezde, en az bir yıl, bölgenin doğal şartlarına alıştırılacağı gerilla harbi, taktik, usul ve stratejileri öğretilmeli.

Birliklerin taktiği, terör örgütününki gibi olmalı. Yani, birlik, örgütün yoğun olarak odaklandığı illerdeki belli zirvelere, oradaki terör gruplarının sayısına göre 20-30-50 kişilik gruplar halinde ve mümkünse teröristlerin ortaya çıkmaya başladığı bahardan önce dağıtılmalı. Askerler, en az bir yıl orada kalmalı, arazi şartlarını, saklanma ve kaçma yerlerini, en az o bölgede yaşayan kadar bilmeli ve asla sabit kalmayıp, sürekli yer değiştirmeli. Böylece zirvelerin hakimiyeti bize geçecek, örgüt, bir zamanlar kullandığı bu tepelerde tutunamayacaktır.''

Silahlı mücadelenin yanı sıra bölgede ekonomik, psikolojik, sosyolojik ve siyasi çalışmaların da sürdürülmesi gerektiğini ifade eden Genç, kitabında, teröristlerin ilçeye yaptığı baskın, iki aşiret arasında kan davasını önlemek için çabaları, bir teröristin teslim olması gibi anılarını da anlattığını belirtti.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber