Atanan Rektörlerden ilk açıklamalar

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 06 Ağustos 2008 16:17, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

DEÜ Rektörü Füzün: Üniversitemde rektör yandaşları ve ötekiler olmayacak

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) rektörlüğüne atanan Prof. Dr. Mehmet Füzün, "Rektör yandaşları, rektörün taraftarları ve ötekiler gibi hiç istemediğimiz bir olgu yaşandı. Bu bizi hakikaten çok üzdü ve çalışmalarımızı aksattı. Benim temel hedefim, buna son vermek." dedi.

Rektör Füzün, saat 09.00'da makamına giderek görevine başladı. Daha sonra gazetecileri kabul eden Füzün, eski rektör Emin Alıcı'nın tepki göstermek için mi devir teslim törenine gelmediğini sorması üzerine, "Üniversitemizde bu gelenekselleşmediği için önceki rektörümüzle böyle bir devir teslim olmadı. Bense bir sonraki rektöre, görevi törenle teslim etmek isterim." şeklinde konuştu. Televizyonda rektör olduğu duyurulduktan sonra telefonlarının kitlendiğini anlatan Mehmet Füzün, "Rektörlük atamalarında kanuni süreç tamamlandı. Bunun üç aşaması vardır. Birincisi rektör adayı belirleme seçimidir ki kamuoyunda rektör seçimi olarak biliniyor. Aslında rektör adayı belirlenir. İlk altıya giren adayların ismi YÖK'e gider. YÖK de kendi kriterleri içinde sayıyı üçe indirir ve Cumhurbaşkanı'na sunar. Cumhurbaşkanı da üç adaydan birini seçer. 6 Ağustos 2008 itibariyle bu süreç tamamlandı, ben de rektör olarak atandım. Hem üniversiteme hem de ülkeme hayırlı olmasını diliyorum." dedi.

Üniversitede yapmak istediği birçok şey olduğunu belirten Rektör Füzün, "Önce bir barış ortamı sağlamamız gerekiyor. Kavga istemiyorum, fakat geçen yıllardan bu yana yanlış giden bir şey vardı. Rektör yandaşları, rektörün taraftarları ve ötekiler gibi hiç istemediğimiz bir olgu yaşandı. Kimseyi suçlamıyorum fakat bu hakikaten bizi çok üzdü ve çalışmalarımızı aksattı. Buna nasıl son verilir? Çok basit; rektör, herkese çok yakın ve eşit mesafede olur." diye konuştu.

Bir gazetecinin, amcaoğlunun 2006 yılında AK Parti Akhisar İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu üyesi olduğunu hatırlatması ve bunun atanmasında etkisi olup olmadığını sorması üzerine ise Mehmet Füzün, şunları söyledi: "Yunus Emre Füzün, amcamın oğlu. Herhangi bir siyasi partiyle ilişkisi olup olmadığını gerçekten bilmiyorum. Bu zamana kadar hep şunu ifade ettim: Üniversitede siyaset yapılır. Üniversiteler, ülke meselelerine elbette duyarlıdır ancak siyasi parti referansı eşgüdümlü siyaset yapılmamalıdır. Buna inanmış bir insan olarak bugüne kadar hiçbir siyasi partinin içinde olmadım. Elbette Türkiye Cumhuriyeti'nin kanuni kişi ve kuruluşlarından destek istedim. Diğer adaylarımız da istedi, bunda hiçbir sakınca görmüyorum."

Cumhurbaşkanı Gül'ün kendisini seçmesindeki en önemli etkenin, seçim sürecindeki "Birleşik Dokuz Eylül" sloganı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet Füzün, "Rektör adayı belirleme seçimlerinden önce bir hareket oluşturduk, adına da 'Birleşik Dokuz Eylül' dedik. Siyasi görüşü ne olursa olsun, hangi rektör adayını seviyorsa sevsin, ideal Dokuz Eylül Üniversitesi üzerinde birleşme anlayışıyla yola çıktık. Birleştirici yapım olduğunu bütün arkadaşlar biliyor. Sanırım Ankara basamaklarında da takdir buldu ve bu göreve geldim." dedi.

Göreve getirilmesiyle birlikte iki rektör yardımcısının istifasını sunduğunu ancak boşluk olmaması için şimdilik sadece birini kabul ettiğini, diğerinden bir süre daha görevde kalmasını rica ettiğini aktaran Füzün, rektör adaylarından, DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Sedef Gidener'in de istifa ettiğini açıkladı. Rektör adayı belirleme seçimlerinde Prof. Dr. Gidener 564 oyla birinci, Prof. Dr. Füzün ise 181 oyla ikinci olmuştu.


EÜ'nün yeni rektörü Yılmaz: Açıkladığım projeleri hayata geçireceğim

Ege Üniversitesi'nin (EÜ) yeni rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, görevi Prof. Dr. Ülkü Bayındır'dan devraldı. Devir teslim töreninde konuşan Rektör Yılmaz, aday adayıyken açıkladığı projeleri uygulamaya koyacağını söyledi.

Eski rektör Bayındır ise EÜ toplantı salonunda ve senato üyeleri huzurunda yapılan törende, sekiz yıldır devam ettiği görevinin sona erdiğini, dev bir ailenin fertleri gibi dayanışma içinde olduklarını belirtti. Bayındır, "Hedefimiz, bir taraftan üniversitemizi ulusal ve uluslararası düzeyde daha başarılı kılmak, bir taraftan da güzel ülkemizin çağdaş uygarlık düzeyine uzanan yolunda kararlılıkla yürümek olmuştur. Katkılarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim." dedi. Ardından rektörlük cübbesini Prof. Dr. Yılmaz'a giydirip bir de çiçek verdi. Cübbesiyle bir konuşma yapan Rektör Yılmaz da çalışmalarını ikili ilişkiler ve dostluklarla yürüteceğinin altını çizdi. Candeğer Yılmaz, "Bayrak yarışında bu onurlu görevi bugünden itibaren üstleniyoruz. EÜ köklü bir kurumdur, gelenekleri olan bir üniversitedir. Bu görev değişikliği aşamasında yaşanan süreç de göstermiştir ki üniversitemizin kalite seviyesi her zaman belli bir yerdedir." şeklinde konuştu. Prof. Dr. Bayındır'a yeni yaşamında başarılar dileyen Rektör Prof. Dr. Yılmaz, kendisine bir çiçek takdim etti. Daha sonra rektörlük binası önünde senato üyeleriyle birlikte fotoğraf çektirildi.


GAZÜ Rektörü Prof.Dr Yavuz Coşkun: "Bölgeye referans olacak bir üniversite hayal ediyorum"

Gaziantep Üniversitesi (GAZÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, bölgeye referans olacak huzurlu bir üniversite konumuna geleceklerini söyledi.

Şehirle her alanda bütünleşen bir üniversite düşündüğünü belirten Coşkun, GAZÜ'yü üretken ve eğitimin en üst seviyede olduğu bir üniversite haline getireceğini dile getirdi.

19 Haziran 2008'de yapılan rektörlük seçiminde 172 oyla birinci seçilen Prof. Dr. Coşkun, Gaziantep Üniversitesi'nde çeşitli birimlerde görev yaptı.

Son seçimde Yavuz Coşkun birinci Erhan Ekinci ikinci olmuştu. Coşkun, rektör olmadan önce GAZÜ Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıkları bölümünde çalışıyordu.

1978 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olan Coşkun, 1987 yılında Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları üzerine doktora yaptı.

Prof. Dr. Yavuz Coşkun, 1988- Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanlığı, 1989-1990 Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcılığı, 1988- 1990 Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi 1.ve 2.Sınıf Koordinatörlüğü,1992-1995 Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcılığı, 1992-1993 Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekim Yardımcılığı,1992-1995 Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Döner Sermaye İşletme Müdürlüğü,1991-1995 Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu Üyeliği, 1991-1995 Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Fakülte Kurulu Üyeliği, 1995-1999 Gaziantep Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü, 1997-2000 Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölüm Başkanlığı, 1996-2001 Gaziantep Üniversitesi Rektör Danışmanlığı, 1998-2002 Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı görevlerinde bulundu.


Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde yeni Rektör Prof. Dökmetaş

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nin yeni rektörü Prf. Dr. İlyas Dökmetaş, birlik ve beraberlik mesajı verdi. C.Ü.'nin bugüne kadar hakettiği yere gelemediğini vurgulayan Dökmetaş, hükümet ve YÖK'ten de C.Ü. için pozitif ayrımcılık yapılmasını istedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, görev süresi dolan üniversitelerde yapılan seçim sonrası 21 üniversitenin yeni rektörlerini atadı. Sivas C.Ü.'ye ise öğretim üyeleri arasında yapılan seçimde ikinci sırada olan Prof. Dr. İlyas Dökmetaş'ı rektör olarak görevlendirdi. C.Ü. rektörlük binasında bugün devir teslim töreni yapıldı. Sadece basın mensuplarının bulunduğu törende eski rektör Bakır, 4 yıllık görev süresince çok sayıda hizmet yaptığını ifade ederek, yeni atanan Dökmetaş'a başarılar diledi.

"Cumhurbaşkanımızın takdiri böyle olmuştur" diyen Bakır, "Üniversitemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Bugüne kadar yaptığımız hizmetlerin hız kesmeden devam edeceğini düşünüyorum" dedi.

Daha sonra Mehmet Bakır, rektörlük cübbesini yeni rektör İlyas Dökmetaş'a giydirdi. Bakır'a yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür ederek görevi devralan çiçeği burnunda rektör Prof. Dr. İlyas Dökmetaş da dünden itibaren üniversitedeki negatif olayları geçmişte bırakacaklarının söyledi. Amaçlarının, huzurlu bir üniversite oluşturmak olduğunu dile getiren Dökmetaş, şöyle dedi:

"Bütün öğretim üyelerinin huzurlu, el ele, kol kola olduğu, dünden itibaren geçmişteki negatif olayların tamamen çizildiği, yeni bir başlangıcın olduğu bir dönem olmasını istiyorum. Üniversitede huzur, barış ve kardeşliğin hakim olmasını diliyorum. Şehrin üniversiteye daha fazla sahip çıkmasını ve daha fazla yatırım yapmasını bekliyorum. Hükümetimizden, bakanlığımızdan ve YÖK Başkanlığı'ndan da üniversitemize pozitif ayrımcılık yapılmasını istiyorum. Çünkü Cumhuriyet Üniversitesi yeterince gelişemedi."

Konuşmaların ardından Dökmetaş, eski Röktör Bakır'ı rektörlük binasının dış kapısına kadar uğurladı. Daha sonra İlyas Dökmetaş, makamına geçerek gazetecilere fotoğraf ve görüntü çektirdi.


Dicle üniversitesi'nin yeni rektörü Saraç'tan ilk mesaj: "Anayasal hak ve özgürlüklerin kullanılmasını sağlayacağım"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Dicle Üniversitesi (DÜ) rektörlüğüne atadığı Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, görevi 2 dönemdir rektörlük yapan Prof. Dr. Fikri Canoruç'tan devraldı.

Çiçeği burnunda Rektör Saraç'ın ilk mesajı özgürlüklerden yana oldu. Saraç, "Hem Türkiye hem dünyaya üniversitemizi taşıma adına herkesi kucaklayarak hak hukuk ihlali yapmadan Anayasa'da tanımlanan bütün hakların kullanılmasını sağlayacağımı şimdiden taahhüt ederim." dedi.

DÜ rektörlük seçimlerinde Fiziksel Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç 112 oy alarak üçüncü olmuştu. YÖK, Saraç'ı rektörlük için Cumhurbaşkanı'na 1. sırada, görevi sona eren Prof. Dr. Fikri Canoruç'un eşi Prof. Dr. Naime Canoruç'u ise üniversite seçimlerde en çok oy olmasına rağmen göndermemişti.

Saraç'ı rektörlük makamında karşılayan Canoruç, devir teslimden sonra herhangi bir konuşma yapmadan rektörlük için ismi Cumhurbaşkanı Gül'e gönderilmeyen eşi Prof. Dr. Naime Canoruç'la birlikte ayrıldı.

Saraç'ı rektörlük binası girişinde çok sayıda öğretim üyesi alkışlar eşliğinde karşıladı.

Üstelendiği görevin önemli, hassas ve sorumluluk gerektirdiğinin bilincinde olduğunu anlatan Saraç, "Yönetimim süresince, hukuk kuralları çerçevesinde kalarak, hak ve özgürlüklerin kullanılmasını sağlayacağım. Kimsenin mağdur olmayacağı, özlük haklarından kaygı duymayacağı bir üniversitesi ortamı sağlamak en öncelikli hedefimdir." şeklinde konuştu.

Rektörlük atamalarından sonra istifa eden öğretim görevlileri hakkındaki görüşü sorulan Saraç, "Bu tür durumlar geçmişte de yaşandı. Geçmişte belki tepki çekecek tarzda oldu ama herkes canı gönülden verilen yetki olarak sunulduğu için kabul etti. Bu dönemde çok daha hukuki çok daha demokratik bir durum söz konusu. O nedenle istifaları fazla önemsemiyorum." diye cevapladı.


Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu: "Birleştirici olacağım"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Çukurova Üniversitesi Rektörlüğüne ikinci kez atanan Prof. Dr. Alper Akınoğlu, yeni dönemde üniversite içinde birleştirici olmaya özen göstereceğini söyledi.

Akınoğlu yaptığı açıklamada Çukurova Üniversitesi'nin 25 yılda iyi bir noktaya geldiğini dile getirerek eğitim alanında geldiği noktayı daha ileriye götürmek için araştırmalara önem vereceklerini kaydetti.

Sahip oldukları Balcalı Hastanesi'nin bölgeye hizmet veren bir hastane olduğunu anlatan Akınoğlu, "Balcalı Hastanesi'nin hizmet kalitesini artıracağız. Kurumsal değerlendirme sürecini tamamladık. Avrupa Birliği sürecinde akretidasyon çalışmasına hız vereceğiz." dedi.

Rektör Akınoğlu, "Üniversite sınavında binlerce öğrenci dışarıda bekliyor. Üniversitenin kontenjanını artıracağız. Pozantı'ya yeni bir meslek yüksekokulu kuracağız. Ceyhan gelişen bir bölge. Petro kimya ve tersane alanında gelişen bu bölgeye gemi inşa mühendisi yetiştirecek mühendislik fakültesi kuracağız. Hukuk fakültesi 20 öğrenci ile Konya'da eğitime başlayacak. İletişim fakültesinin temelini atacağız. Binayı yaparken Ankara ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde öğretim üyelerini yetiştireceğiz. Önümüzdeki 4 yılda üniversitemizin daha iyi bir noktaya gelmesi için çalışacağız. Cumhurbaşkanı'na takdirleri için teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu.


AÜ'nün yeni Rektörü Koçak: ?Makamlar geçici, kurumlar kalıcıdır?

Atatürk Üniversitesi'nin (AÜ) yeni Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, "Makamlar geçici, kurumlar kalıcıdır. Bu anlayışla üniversitemizi daha ileriye götürmek için canla başla çalışacağım" dedi. Eski Rektör Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz ise görevini Koçak'a devrederken gözyaşlarını tutamadı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AÜ Rektörlüğü'ne Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hikmet Koçak'ı atadı. AÜ'de bugün görev devretme töreni yapıldı. Üniversitenin Kültür Sitesi Büyük Salonu'nda gerçekleşen rektörlük görev teslim töreninde Rektör Hikmet Koçak'ın samimi dostu olarak bilinen ünlü Kalp ve Damar Cerrahı Prof. Dr. Bingür Sönmez de hazır bulundu. İki dönem üst üste rektörlük yapan Yaşar Sütbeyaz, Hikmet Koçak'a rektörlük akademik giysisini verek görevini teslim etti.

AÜ'de öğretim üyesi olarak hizmet vermeye devam edeceğini belirten Sütbeyaz, Rektör Hikmet Koçak'ın ve yeni yöneticilerin üniversiteyi daha ileriye taşıyacağına inandığını söyledi. Bu sırada Rektör Hikmet Koçak, Sütbeyaz'a görev yaptığı 8 yılın anısına plaket verdi. Koçak'a başarılar dileyen Sütbeyaz, bu zamana kadar yanında olanlara ve ailesine teşekkür ederken gözyaşlarını tutamadı. Konuşması ağlamasıyla yarıda kesilen Rektör Sütbeyaz'a Sarıkamış Harekatı Dayanışma Grubu Başkanı Bingür Sönmez de Sarıkamış anıtının minyatürünü hediye etti.

Görevi teslim alan Rektör Hikmet Koçak; makam ve görevlerin geçici, kurumların kalıcı olduğunu açıkladı. Güvenli ve huzurlu bir çalışma ortamı sağlayacağının altını çizen Rektör Koçak, birlik ve beraberlik çağrısında da bulundu. Üniversite-tarım, üniversite-sanayi, üniversite-şehir dayanışmasının gerçekleşmesi adına sivil toplum kuruluşlarıyla çalışacağını dile getiren Koçak, "Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü görevi akademik hayatımın en büyük onurudur. Bu anlayışla üniversitemizi devraldığımız noktadan daha ileriye götürmek için canla başla çalışacağım. Dirlik ve bütünlük içinde mensuplarımız ile halkımızın memnuniyetini sağlamak için gayret edeceğim. Sorumluluğumu biliyorum. Gelişmeyi hep birlikte sağlayacağız. Çağdaş, dürüst, adil, sevgi ve saygı yaklaşımlı, çalışkan yönetim anlayışla problemlerin çözülebileceği kanısındayım. Evrensel değerler olan cumhuriyet, demokrasi, insan hak ve özgürlükler alanında üniversitemiz üzerine düşeni yapacaktır. Sayın rektörümüzün de ünivresitemizi getirdiği konum takdire şayandır." dedi. Öte yanda Bingür Sönmez tarafından Rektör Koçak'a Atatürk resmi hediye edildi.

Bu sırada Rektör Koçak'ı çocukları da yalnız bırakmadı. Betül, Ömer ve Kübra Koçak, babaları rektörlük görevini devralırken tören yerinde hazır bulundu. Törene; Vali Vekili Nurullah Aktaş, Vali Yardımcısı Nazife Yüceldi Aktaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Polis Meslek Yüksekokulu Müdürü Erol Çöl, Kızılay Başkanı Mithat Turgutcan, alt kademe belediye başkanları, bazı kamu kurum amirleri ve akademisyenler katıldı.


UÜ yeni Rektörü Cengiz: "Yasalara göre hareket etmek zorundayız, yasalar neyi emrediyorsa o uygulanacaktır"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Uludağ Üniversitesi (UÜ) rektörlüğüne atanan Tıp Fakültesi Kalp-Damar Carrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mete Cengiz, görevi eski rektör Mustafa Yurtkuran'dan devraldı. Rektör Cengiz, "Yasalara göre hareket etmek zorundayız, yasalar neyi emrediyorsa o uygulanacaktır." dedi.

Rektörlük A Salonu'nda yapılan devir teslim töreninde, eski rektör Ayhan Kızıl ile rektör Mustafa Yurtkuran, yeni Rektör Mete Cengiz'e cübbesini giydirdi. Törende konuşan Prof. Dr. Mete Cengiz, Bursa'ya 31 yıldır hizmet verdiğini ve zor bir göreve seçildiğini söyledi. Dünyada bir çok değişim yaşandığını ve bu değişimden en çok etkilenen kurumların başında üniversitelerin geldiğini belirten Cengiz, dünya üniversiteleri arasında yer alabilmek için çalışmaları gerektiğini kaydetti.

Görev değişikliğinin Bursa'ya ve ülkemize hayırlı olmasını dileyen Cengiz, yeni bir kadro oluşturması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: "Benden önceki rektörümüzün yaptıklarını daha ileriye taşımak benim asli görevim olacaktır. Bu süreçte Cumhuriyet kazanımlarının ışığı doğrultusunda çağdaş üniversite eğitimlerini hayata geçirmek ve bu konuda daha önce yapılanları ileriye taşımak temel hedefimiz olacaktır. Üniversitenin içinde bulunduğu noktaya gelmesi benden önceki rektörlerimizin çabaları ile mümkün olmuştur, kendilerine teşekkür ediyorum. Bundan sonra üniversitemizin tüm beşeri ve fiziksel gücünü bilimsel faaliyetlere kanalize etmek, görüşlerin özgürce ortaya konacağı bir ortam oluşturmak, kentle ve kent değerleri ile bütünleşmek ve adil bir yönetim sergilemek temel yönetim felsefemi oluşturacaktır. Sayın rektörüm bana tertemiz teslim ettiğiniz bu onurlu cübbeyi ben de benden sonrakilere aynı şekilde teslim edeceğime söz veriyorum."

Eski Rektör Mustafa Yurtkuran ise, Uludağ Üniversitesi'nin, Atatürk ilke ve devrimlerini yol gösterici olarak kabul ettiğini, cumhuriyetin temel kazanımlarına bağlı yapısının yeni dönemde devam ettirileceğine inandığını belirterek, "Makam masanızın üzerine Şeyh Edebali'nin Osmangazi'ye nasihatlarını koydum. 700 yıl önce söylenen sözler samimiyetimle söylüyorum aynen geçerlidir. Ama onun son sözlerini söyleyerek konuşmamı bitirmek istiyorum. Sayın rektör, işiniz çok zor, gücünüz kıla bağlı, Allah yardımcınız olsun." diye konuştu.

Törenin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Rektör Mete Cengiz, oldukça iyi bir üniversite devraldığını ve ilk 4 yıllık hedefinin üniversiteyi Türkiye'nin en üniversitelerinden biri ve dünyanın en iyi üniversitesi olmak için yola çıkmak olduğunu söyledi. Rektör Cengiz, "Üniversite bu güne kadar Atatürkçü çizgisi ve türbana geçit vermeyen duruşu ile tanınıyordu, bundan sonra nasıl bir çizgi izlenecek" şeklindeki bir soruya şu karşılığı verdi: "Yasalar yönetmelikler her şeyin üzerinde. Bu rektörün ya da bireyin elinde olan şeyler değil. Türkiye bir hukuk devletidir. Ülkemizin yasası var, anayasası var, kurumları var, meclisi var. Hükümetimiz ve Cumhurbaşkanlığımız var. Onların talimatları ve yasalara göre hareket etmek zorundayız. Ne yapılıyorsa o uygulanacaktır. Farklı bir uygulama olmayacaktır. Zaten üniversiteler YÖK'ün yönetiminde. Bundan dolayı bir sorun olacağını zannetmiyorums"

SEÇİM SÜRECİ

Prof. Dr. Mete Cengiz, üniversitede yapılan rektörlük seçimlerinde Prof. Dr. Merih Yurtkuran'ın ardından 206 oy alarak 2. sırada yer almıştı. Cengiz, YÖK'ün Merih Yurtkuran'ı elemesinin ardından Cumhurbaşkanlığına gönderilen 3 kişilik listenin ilk sırasında yer almış ve Cumhurbaşkanı tarafından ataması yapılmıştı.


Fırat Üniversitesi'nde rektörlük devir teslimi yapıldı

Fırat Üniversitesinde, rektörlük devir-teslim töreni yapıldı. Görev süresi dolan Prof. Dr. M. Hamdi Muz, yerini yeni Rektör Prof. Dr. Ahmet Feyzi Bingöl`e devretti.

Devir teslim töreninde ilk konuşmayı yapan Prof. Dr. Muz, rektörlük görevinin bir hizmet yarışı olduğunu belirterek, yeni atanan Bingöl'e başarılar diledi. Prof. Dr. Bingöl ise Fırat Üniversitesi'nde bugün itibariyle yeni bir dönemin başladığını belirterek, üniversitede görev yapan öğretim elemanları, idari personel ve öğrencilere karşı eşit davranılacağını söyledi. Bingöl, "Artık hangi öğretim üyemizin kime oy verdiği değil, öğretim üyemizin eğitim-öğretimde ve araştırmalarda gösterdiği başarılar değerlendirilecektir. Arzuladığımız seviyeye kısa sürede ulaşılması için herkesin elini taşın altına koyması ve görevini en iyi biçimde yerine getirmesi gerekmektedir. Vizyonumuz, ulusal ve uluslararası ortamlarda mensubu olmaktan övünç duyulan, vereceği eğitim-öğretim, yapacağı bilimsel araştırmalar ile ülkemizin, Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmasına katkıda bulunacak lider bir üniversite olmaktır. Üniversitemizin vizyonunu gerçekleştirmesi, Türk üniversiteleri arasında ilk 10, dünyanın ilk 500 üniversitesi içerisinde yer alması için tüm akademik ve idari personelimiz üzerine düşen görevi yerine getirmelidir" dedi.

Konuşmaların ardından Fırat Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Muz, rektörlük cübbesini Prof. Dr. Bingöl'e giydirdi.


Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanan Prof. Dr. Özen: "Çıtayı daha ileriye taşıyacağız"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, uzun süredir merakla beklenen rektörlük atamalarını dün akşam saatlerinde gerçekleştirildi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Rektörlüğü'ne ikinci kez atanan Prof. Dr. İbrahim Özen, "Başarı çıtasını daha yükseklere çıkartmak için çalışacağız." dedi.

ıÜüKTÜ'deki oylamada 464 oyla birinci çıkan Prof. Dr. İbrahim Özen, YÖK Genel Kurulu'ndaki oylamada da 20 oyun tamamını alarak Köşk'e birinci olarak gitmişti. Cumhurbaşkanı Gül, Prof. Dr. Özen'i rektörlüğe ikinci kez atadı.

YÖK Genel Kurulu'nun toplantısının ardından KTÜ Rektörlüğü için Prof. Dr. İbrahim Özen, Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu ve Prof. Dr. Tahsin Yomralıoğlu'nun isimleri Cumhurbaşkanı onayı için Çankaya Köşkü'ne gönderilmişti.

Gerek YÖK içinde yapılan toplantıda, gerekse üniversite içindeki seçimlerde en yüksek oyu alarak birinci sırada yer alan Prof. Dr. Özen'in, Cumhurbaşkanı Gül tarafından yeniden rektörlük görevine atanması sürpriz karşılanmadı.

"ÇITAYI YÜKSELTECEĞİZ"

Yeniden KTÜ Rektörlüğü'ne atanan Prof. Dr. İbrahim Özen, kararın hayırlı olması dileğinde bulunarak, "Biz KTÜ olarak bir aileyiz. Sadece Trabzon'un değil, bölgenin üniversiyiz. Bu ailede daha başarılı olmak için çalışacağız. İlk dönem görevi devraldığımızda verdiğimiz başarı sözünü bu dönemde de yineliyorum. Üniversitemizin başarı çıtasını daha da yükseltmek için çalışmalarımıza aynı ciddiyetle devam edeceğiz. Bu süreçte hakkımızda verilen kararın ülkemize ve üniversitemize hayırlı olmasını diliyorum." dedi.

YOMRALIOĞLU: "SONUÇLAR, ÖZEN DEDİ"

Rektör adaylarından Prof. Dr. Tahsin Yomralıoğlu da seçim sonuçlarına göre Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün beklenen atamayı yaptığını ifade ederek, "Gerek üniversitedeki seçimlerde gerekse YÖK'teki seçimlerde İbrahim Özen en yüksek oyu alan aday olmuştu. Bu nedenle Cumhurbaşkanımızın, rektörümüzü yeniden aynı göreve ataması sürpriz olmadı. Yeni dönemin hayırlı olmasını ve hem üniversitemize, hem de bölgemize katkı sağlamasını diliyorum." dedi.

Rektör adaylarından Aydın Dumanoğlu ise atama sonuçlarına saygılı olduğunu belirterek, başka açıklama yapmak istemedi.

18 Haziran 2008'de gerçekleştirilen rektörlük seçimlerinde, mevcut Rektör Prof. Dr. İbrahim Özen, 667 öğretim üyesinin oylarından 464'ünü (yüzde 69,56) alarak rakiplerine fark atmıştı. Özen'in rakipleri eski rektör ve AK Parti Trabzon eski Milletvekili Prof. Dr. Aydın Dumanoğlu 153 (yüzde 22,93), Prof. Dr. Tahsin Yomralıoğlu da 22 (yüzde 3,29) oy almıştı.

Diğer adaylar Prof. Dr. Ali Paşa Ayaz, Prof. Dr. Burhan Sadıklar, Prof. Dr. Selahattin Köse ve Prof. Dr. Osman Bektaş'a da seçimlerde 1'er oy çıkmıştı.


Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Hüseyin Akan atandı

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından yapılan rektör atamalarında Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi'ne (OMÜ) Prof. Dr. Hüseyin Akan atandı.

Üniversitede bilime önem vereceğini ifade eden Prof. Dr. Akan, bilim adına çok sayıda başarıya imza atacaklarını söyledi.

Yeni dönemde üniversitenin bilimde önünü açacağını dile getiren OMÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Akan, ıÜüOMÜ'yü eğitim ve refah düzeyi yüksek bir topluma ulaşma yolunda, etkin, çağdaş, beceri kazandırıcı bir öğretimi gerçekleştirmiş, bilimsel çalışmalar için gerekli özgür ortam, altyapı ve araçları sağlamış; eğitim ve bilim alanında rekabet edebilen, özenilen bir üniversite yapmayı hedeflediğini kaydetti.

Rektör Prof. Dr. Akan, ''Üniversitemizi adaletli, bilimselliğe, katılımcılığa ve nitelikli öğretime önem veren bir yönetim anlayışıyla ülkenin gelişmesine ve toplumun nitelikli bir hayat sürmesine katkı sağlayan, eğitim ve bilim alanında yetkin, öncü, katılımcı bir üniversite vizyonuna kavuşturacağız. Toplumun sorunlarıyla ilgilenecek, sanayi ve şehirle yararlı işbirliği halinde olacağız '' şeklinde konuştu.

1958 yılında Manisa'da doğan Prof. Dr. Hüseyin Akan, 1983 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. 1983-1985 yılları arasında Ankara Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü'nde belediye tabibi olarak görev yapan Prof. Dr. Akan, daha sonra Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı'nda başladığı uzmanlık eğitimini tamamladı.

Prof. Dr. Akan, 1989-Haziran 1990 tarihleri arasında İtalya Hükümet Bursu'nu kazanarak İtalya Padova Üniversitesi'nde Vasküler ve Girişimsel Radyoloji alanında ıÜüaraştırma ve eğitim çalışmaları yaptı.

Bir yıl sonra da OMÜ Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı'nda çalışmaya başlayan Prof. Dr. Akan, 1993 yılında doçentlik ünvanını aldı. Aynı anabilim dalında profesör olarak görev yapan Akan, Radyoloji Anabilim Dalı'nda 'Anjiyografi ve Girişimsel Radyoloji' birimini kurdu. Bu birimde her türlü vasküler ve non-vasküler radyolojik tedavi girişimleri başarıyla uygulayan Prof. Dr. Hüseyin Akan'ın uluslararası dergilerde 40'ı aşkın, yurtiçi dergilerde 60'ın üzerinde bilimsel makalesi bulunuyor.

Kongre kitapçıklarında basılmış 10 uluslararası, 80 civarında yurtiçi bildirisi bulunan Prof. Dr Hüseyin Akan, 20 Temmuz tarihinde yapılan rektörlük seçimlerinde 183 oy alarak ikinci olmuştu.


Gazi Üniversitesi'nin yeni rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan

Dört yıl aradan sonra ikinci kez Gazi Üniversitesi Rektörülğü koltuğuna oturan Prof. Dr. Rıza Ayhan, üniversitede alkış ve rektörlük pencerelerinden serpilen gül yaprakları ile karşılandı.

Yeni Rektör Ayhan, oy veren vermeyen ayrımı yapmayacaklarını belirtirken, eski rektör Prof. Dr. Kadri Yamaç, herhangi bir kırgınlığı olmadığını belirterek, "Yeni yönetimin başarısı bizim için de bir başarı ve gurur kaynağı olacaktır" dedi.

Gazi Üniversitesi Rektörlüğü'ne atanan Prof. Dr. Rıza Ayhan, görevi eski rektör Prof. Dr. Kadri Yamaç'tan devraldı. Ayhan'ı rektörlük binası girişinde çok sayıda öğretim üyesi alkışlar eşliğinde karşıladı. Rektörlük pencerelerinden ise gül yaprakları döküldü.

Eski Rektör Kadri Yamaç, Ayhan'ı makam odasında karşıladı. Yeni yönetimin yapacağı çalışmalara destek vereceklerini belirten Yamaç, "Ben ve arkadaşlarım, ekibiniz ile birlikte yeni görevinizde başarılar diliyorum. Ülkemize ve üniversitemize hayırlı olsun" dedi.

Rektör Rıza Ayhan ise Gazi Üniversitesi'nin kişilere bağlı olmadığını belirterek, "Gazi Üniversitesi bir kurumdur, bir müessesedir, bir ilkedir. Bu ilkeye geçtiğimiz yıllarda nasıl sahip çıkılmışsa, bundan sonra da sahip çıkılacaktır. İdareciler sadece temsil vazifesini yerine getirir. Bunu yaparken de Gazi Üniversitesi'nin kuruluş ilkelerinin mutlaka nazara alınması gerekir" diye konuştu.

Daha önceki görev sürecinde, üniversitenin misyonunu hiç unutmadığını aktaran Ayhan, "Bundan sonra da unutmayacağım. İnsanların gelip geçici olduğunu biliyorum. Herşey hayırlara vesile olsun. Bundan sonra üniversite için, el birliği ile gönül birliği ile, dostluk içinde, kardeşlik içinde yeni ufukların açılacağına inanıyorum. Bu hususta tüm dostların yardımlarını bekliyorum. Teşekkür ederim" dedi.

Yamaç, makam odasındaki konuşmaların ardından Ayhan'a bir buket çiçek sundu. Ayhan, Yamaç'ı makam odasının kapısına kadar uğurladı.


Rektör Prof.Dr.Cemil Çelik: "İnönü Üniversitesi bir barış adası olacak"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından İnönü Üniversitesi Rektörlüğü görevine atanan Prof.Dr. Cemil Çelik, üniversiteyi bir barış adasına çevireceğini söyledi.

İnönü Üniversitesi'nde yapılan rektörlük seçimlerinden 183 oyla birinci çıkan Prof.Dr. Çelik, YÖK tarafından da Cumhurbaşkanı'na birinci sırada gönderilmişti.

Veteriner kökenli Prof.Dr. Cemil Çelik, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanı iken İnönü Üniversitesi Rektör adayı olmuştu.

Prof. Dr. Cemil Çelik, üniversiteye huzur ve barış ortamını getireceği konusunda Malatyalılar'ın müsterih olmasını istiyor.

Çelik, "Malatya ile birlikte Malatya halkı ile yerel yönetimleri ile ve diğer yönetim birimleri ile işbirliği içerisinde üniversitemizin asli görevi ne ise ona döneceğiz. Burası bir barış adası olacak. Burada herkes birbirini kucaklayacak. Bu üniversite sadece ürettiği bilimle ve teknolojiye yaptığı katkılarla Türkiye'de ve dünyada adını duyuracak." dedi.

Çelik, başlıca hedefinin huzurun egemen kılındığı, çalışanlarıyla ve çevresiyle bütünleşmiş, çağdaş bir üniversite yönetimi oluşturmak olduğunu söyledi.

Üniversitelerin bilgi üreterek yayan, bulunduğu şehir ve bölgeden başlayarak tüm ülkeye ve hatta tüm insanlığa hizmet eden mekânlar olması gerektiğine vurgu yapan Rektör Çelik, "Ayrıca üniversiteler; bünyelerinde barındırdıkları sosyal araştırma merkezleri ile bölgesel, ulusal ve evrensel düzeyde sorunların çözüme kavuşturulmasına katkıda bulunan kurumlardır. Üniversiteler; ülke sorunlarının bir parçası değil, sorunlarının çözümüne katkı sağlayan kurumlar olarak çalışmalıdır." şeklinde konuştu.

İnönü Üniversitesi'nde yapılan seçimlerde Prof. Dr. Cemil Çelik 183 oyla birinci çıkarken, Prof. Dr. Sezai Yılmaz 170, Prof. Dr. İbrahim Keleş 21, Prof. Dr. Özcan Ersoy 14, Prof. Dr. Mehmet Demircan 8, Prof. Dr. Ergun Ekinci 3 oy almıştı. Rektör olarak atanan Prof.Dr. Cemil Çelik, Malatya- Hekimhan doğumlu.

HİLMİOĞLU, MALATYALIYI ÜNİVERSİTEYE KÜSTÜRDÜ

Öte yandan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu'nun 8 yıldır sürdürdüğü Rektörlük görevi sona erdi.

Görev yaptığı süre içerisinde Malatya kamuoyu tarafından sürekli tepki alan, demeç ve icraatlarıyla halkı üniversiteden kopartı. Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu'nun icraatları ve konuştukları nedeniyle yaşanan olumsuzluklar İnönü Üniversitesi'ni gündemde en fazla kalan üniversitelerinden biri haline getirdi.

Ulusalcı kimliği ile ön plana çıkan Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, görevde bulunduğu 8 yıl boyunca yolsuzluk, usulsüzlük ve hükümet aleyhine yaptığı açıklamalarla anıldı. Hilmioğlu, Ergenekon soruşturmasında gözaltına alınan, tutuklanan çok sayıda sanığı İnönü Üniversitesi'nde davet ederek, konferanslar verdirmişti.

Hilmioğlu'nun, Ankara Tandoğan'da yapılan Cumhuriyet Mitinglerine sınavları iptal ederek öğrencileri götürmesi büyük eleştiri almıştı.

Sayıştay denetçileri tarafından yapılan denetlemelerde ortaya çıkan onlarca yolsuzluk, usulsüzlük ve evrakta sahtecilik gibi bir çok konuda YÖK'ün izin vermemesi nedeniyle hakkında adli bir işlem yapılamadı. Hilmioğlu'nun Rektörlük görevinin sona ermesinin ardından yargılanması bekleniyor.


AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ MARKA ÜNİVERSİTE OLACAĞIZ

Bugün öğleden sonra Köşk kararının kendisine tebliğ edildiğini bildiren yeri Aktdeniz Üniversitesi'nin yeni rektörü Prof.Dr. İsrafil Kurtcephe ise ?Yeni dönemin üniversitemize hayırlar getirmesini diliyorum? dedi. Prof. Dr. Kurtcephe, şöyle dedi:

?Akdeniz Üniversitesi'nin dünyanın önde gelen 500 üniversitesi arasına girmesi için elimizden gelen tüm çabayı harcayacağız. Biz marka bir üniversite olmayı amaçlıyoruz. Akdeniz Üniversitesi ailesi olarak tüm çalışanları ile birlikte el birliği ile hep birlikte çalışıp üniversitemizi hedeflerimize taşıyacağız. Bizim duracak, kaybedecek vaktimiz yok. Dünyada adından söz edilir üniversite olmayı hedefledik.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber