TÜMOD: YÖK'ün kadrolaşma tutumu huzur ortamını bozacaktır

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 07 Ağustos 2008 12:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMOD) Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, rektör atamalarında YÖK'ün keyfi ve haksız nedenlerle Cumhurbaşkanlığına gönderdiği isimlerde değişikliğe gittiğini söyledi. Prof. Dr. Işıklı, ?YÖK'ün yeni yönetimi ?ben kadrolaşacağım, seçimler önemli değil' siyasetini izliyorsa, Türkiye'nin üniversitelerindeki huzur ortamının bozulacağı çok açıkça görülmektedir? dedi.

TÜMOD Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, 21 üniversiteye yapılan rektör atamalarıyla ilgili olarak yazılı açıklama yaptı. TÜMÖD olarak, YÖK'ün yalnızca ve esas olarak bir eşgüdüm ve araştırma merkezi olarak yetki ve sorumluluk taşıması gerektiği görüşünde olduklarını belirten Prof. Dr. Işıklı, bu görüşün 12 Eylül ve YÖK karşısında üniversite kamuoyunun ortak tepkisi olduğunu belirtti. Üniversite özerkliğinin ve üniversitelerin bilim yuvası olmasının temel koşulunun, kendi yöneticilerini kendilerinin seçmesi olduğunu kaydeden Işıklı, üniversitelerin ancak, toplumdaki her türlü iktidar yapılanmasından bağımsız olmaları halinde bilimselliğin gereğini yerine getirebileceğini ifade etti. Prof. Dr. Işıklı, hangi adayın, rektörlük için gerekli niteliklere en çok sahip olduğunu söz konusu olan üniversitenin öğretim elemanlarının bilebileceğini söyleyen Işıklı, ?Bu konudaki kararın, onların yerine, üniversiteye yabancı, üniversitenin dışında ve üstünde yer alan bir kurul tarafından belli bir ilkeye bağlanmamış olan mülakatlar yoluyla belirlenmesinin isabetli sonuçlar vermesi beklenemez? dedi.

-?YÖK'ÜN MANTIĞINI ANLAMAK OLANAKSIZDIR?-

Prof. Dr. Işıklı, bir bayan adayın, eşinin Rektör olması dolayısıyla seçilmiş olmasının, nesnellik ve liyakat ilkeleriyle bağdaşmayacağını belirterek, ?Ancak, söz konusu olan bu değildir. Seçimler, gizli oyla yapılmaktadır. Öğretim üyelerinin, bir adayı eşi rektör olduğu için baskı altında kalarak seçtiklerini düşünmek haksızlık olur. Böyle bir uygulamada, kadını kocasının yörüngesinde ve bağımsız kişiliği olmayan bir varlık gibi görme doğrultusundaki anlayışın uzantılarını görmek, yersiz bir izlenim gibi görünmemektedir? dedi. Işıklı, Gazi Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kadri Yamaç'ın da YÖK tarafından elenmesine dikkat çekerek, ?Diğer yandan kısa bir süre önce yasama organı tarafından yılın rektörü olarak seçilmiş ve çok belirgin bir farkla en yüksek oyu almış bir rektörün, YÖK tarafından tamamen sıralama dışında tutulmuş olması akılcı ve nesnel bir gerekçe ile açıklanamadığı gibi, YÖK'ün bu konudaki kararının mantığını da anlamak olanaksızdır? dedi.

-?YÖK, KEYFİ NEDENLERLE HAREKET ETTİ?-

Prof. Dr Işıklı, yürürlükteki mevzuata göre, YÖK'ün ve Cumhurbaşkanı'nın, kendisine üniversitelerden gelen ve demokratik seçimler sonucunda oluşmuş listelerdeki sıralamaları değiştirme yetkisinin olduğunu kaydederek, ?Ancak, bu yetkinin kullanımı YÖK'ün yaptığı gibi keyfi ve haksız nedenlere dayandırılmamalıdır. Örneğin Cumhuriyetin temel ilkelerine bağlı olmak olumsuz bir unsur sayılmamalıdır. YÖK'ün yeni yönetimi ?ben kadrolaşacağım, seçimler önemli değil' siyasetini izliyorsa, Türkiye'nin üniversitelerindeki huzur ortamının bozulacağı çok açıkça görülmektedir? açıklamasında bulundu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber