Dolar yükselecek diye beklemeyin

Kaynak : Bugün
Haber Giriş : 14 Ağustos 2008 07:50, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00

Can AKSIN yazdı...

Zamanında 1 dolar = 1.7 YTL, ya da 1 dolar= 1.6 YTL'den, hatta 1 dolar= 1.40 YTL'den döviz alanlar, boşuna doların değer kazanmasını beklemesinler.

Bu şartlarda dolar değer kazanamaz ve onların zararları da "kısa vadede" asla karşılanamaz. Çünkü Türkiye Merkez Bankası, "yüksek faiz" uygulamasını kesintisiz ve ?tavizsiz? sürdürüyor. Onun için, "kısa vadede" bir kriz tehlikesi olmadığı gibi, yurdu terk edecek yabancıların kaçmasıyla ortaya çıkacak bir "döviz tırmanışı" da beklemeyin. Beklemeyin çünkü, ?kapatma mapatma? riski de ortadan kalktığı için, şu an bir "kur riski" söz konusu değil.

"Kur riski" söz konusu olsaydı, bizim anlı şanlı özel sektörümüz hâlâ bu kadar çok dövizle borçlanabilir miydi? Onun için siz de, hesabınızı, kitabınızı "kısa vadede" dövizin yükselmeyeceği üzerine yapınız. Neden yükselmiyor, onu da anlatalım.

Kaçan göçen de olsa bizde döviz bol. IMF'nin sürekli uyarmasıyla döviz rezervimiz gayet iyi bir konuma geldi. Gerçi IMF bu uyarmaları, "Aman Türkiye ekonomisi riske girmesin" diye değil, "Bana güvenip Türkiye'ye para getirenlerin canı yanmasın" diye yaptı ama şu günlerde, piyasaların düzenlenmesi için işimize yarıyor. Merkez Bankası döviz rezervleri, 25 Temmuz itibarıyla 75 milyar dolar düzeyinde.

Ayrıca bankalardaki toplam döviz mevduat hesapları, 11 Temmuz itibarıyla 125 milyar 753 milyon dolara çıktı. Bankaların ve katılım bankalarının da, toplam döviz rezervleri ise 55 milyar dolar dolaylarında. Döviz bu kadar bol olunca, "Türkiye'deki tartışmalardan korkup" yurt dışına çıkış yapmak için dolar talep edenlerin karşısına, anında bol miktarda döviz çıkarılabiliyor.

Küresel kriz sırasında, bir ara 1 dolar = 1.25 YTL düzeyine çıkan doların, yeniden 1.2'nin, hatta 1.15'in altına inmesinde bu "arz bolluğu" rol oynadı. Bir zamanlar "70 cente muhtaç" bir ülke iken, hem Merkez Bankası'nda hem de halkında bu kadar bol döviz bulunmasının nedeni, uzun zamandır Merkez Bankası'nın uyguladığı "yüksek faiz" politikası.

Şu an dünyadaki en yüksek faizi biz veriyoruz. "Yüksek faizin cazibesiyle" ülkemize neredeyse döviz yağıyor. Bir ürün ne kadar çok olursa, fiyatı da o kadar düşük olur. Bir de bizim "akıllı" özel sektör, "faiz madem Türkiye'de pahalı, ben de yurt dışından borçlanırım" diyerek, dışarıdan borç bulmayı tercih ediyor. Gerçi Merkez Bankası şirketleri bir "kur riski" konusunda uyarıyor ve "Kur riski duruma göre içerideki faiz oranlarından da yüksek olabilir. Dolayısıyla dışarıdan borçlanan firmalarımızın bunun üzerinde dikkatle üzerinde durmaları ve hesaplarına kitaplarına dahil etmeleri gerekir" diyor ama Türkiye'deki, "yüksek faiz" o konuda da yardıma koşuyor. Reel sektörün 112 milyar dolara ulaşan döviz borcu, ani kur yükselmeleri karşısında, büyük tehlike oluşturuyorsa da, sorunu bizim "yüksek faiz" politikası çözüyor.

Şirketler, "Eyvah dolar yükseliyor, borcumuz artıyor" diye kara kara düşünmeye fırsat bulamadan, dışarıdaki yatırımcı imdadına yetişiyor. Türkiye'deki, "yüksek faiz" politikası yine sihrini gösteriyor. "Yüksek faiz"den yararlanmak isteyen yeni yatırımcı, dolar yükseldiği için, parasını yüksek değerden bozdurup piyasaya girmek istiyor.

Zaten o sırada, "Hazır dolar yükselmişken, şu paramı bozdurup daha az zarar göreyim" diyen bizim yerliler de piyasaya girmiş oluyor. Al sana "bol döviz arzı." Hal böyle olunca, 1 dolar = 1.15 YTL'ye kadar düşüyor.

Onun için, siz "yüksek faiz" politikası gündemden çıkmadan, doların yükseleceğini sanmayın. Adı üzerinde, bizim ekonomide egemen olan uygulama, "yüksek faiz- düşük kur" uygulaması.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber