Sendikacının gözaltında ölmesinde bir polise 4 yıl hapis

Haber Giriş : 10 Kasım 2004 11:06, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Limter-İş Sendikası eğitim uzmanı Süleyman Yeter'in gözaltında ölümüne neden oldukları gerekçesiyle bir polisin 4 yıl 2 ay ağır hapis cezasına çarptırılması, bir polisin de beraatine ilişkin kararı onadı.

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 1 Nisan 2003'te davayı karara bağlamıştı. Kararda, Mehmet Yutar ve gıyabi tutuklu sanık Ahmet Okuducu'nun, Süleyman Yeter'e işkence edip kötü muamelede bulundukları ve eylemleri sonucunda Yeter'in hayatını kaybettiği kanaatine varıldığı belirtilmişti.

Yutar'ı ''kastı aşarak kasten adam öldürmek'' suçundan 10 yıl ağır hapis cezasına çarptıran mahkeme, bu cezayı failin birden fazla olması ve asli failin belirlenememesi nedeniyle TCK'nın 463. maddesi uyarınca 5 yıl ağır hapis cezasına indirmiş ve sanığın mahkemedeki ''iyi halini'' dikkate alarak, sonuç olarak, Yutar'ı 4 yıl 2 ay ağır hapis cezasına çaptırmış ve 3 yıl boyunca kamu hizmetlerinden yasaklamıştı.

Mahkeme, sanıklardan Erol Erşan'ın mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatine karar vermiş, yakalanamayan gıyabi tutuklu sanık Ahmet Okuducu hakkındaki dosyayı ise ayırmıştı. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu kararı, sanık Mehmet Yutar, müdahiller ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca temyiz edildi.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı oybirliği ile onadı.

''KİMİN YAPTIĞI BELLİ DEĞİL''

Dosya içeriğindeki delillere göre, Yeter'in sorgulanması sırasında, boynuna yapılan etkili eylem sonucu öldüğü ve bunu sanıklardan Mehmet Yutar veya Ahmet Okuducu'nun hangisi tarafından yapıldığının belirlenemediği kaydedilen 1. Ceza Dairesi'nin kararında, bu nedenle sanık Mehmet Yutar hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmediği belirtildi.

Kararda, sanık Mehmet Yutar'ın mahkumiyet kararı ile sanık Erol Erşan'ın beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmediği belirtildi. Kararda, bu nedenle sanık Yutar'ın avukatının ''bir nedene dayanmayan'', İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın sanık Erşan yönünden ''suçun sübuta erdiği'', sanık Yutar yönünden ise ''TCK'nın 463. maddesinin uygulanmaması'' gerektiği yönündeki itirazlarının yerinde olmadığı ifade edildi.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, müdahil avukatlarının ''eksik inceleme'', sanık Erşan yönünden ''suçun sübuta erdiği'', sanıkların ''TCK'nın 64. maddesi delaletiyle TCK'nın 450/3 maddesince cezalandırılmaları gerektiği'', ''TCK'nın 59. ve 463. maddelerinin uygulanmaması'' yönündeki temyiz itirazlarını da reddetti. Bir operasyon sonucunda gözlem altına alınan Süleyman Yeter, 7 Mart 1999'da sorgusu yapıldığı sırada fenalaşmış, kaldırıldığı hastanede ölmüştü.

haberx

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber