Hastane (H) tipi tahliye

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 25 Eylül 2008 09:15, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Davadan önce hepsi aslanlar gibiydi. Ülke ülke, şehir şehir geziyorlardı. Sağlık durumları uzun seyahat dahil her şeye elverişliydi. Mitinglerde konuşuyor, panellerde 'kanun dışına çıkılacak günler yakındır' diyenleri ayakta alkışlıyorlardı. Tutuklanıp cezaevine gönderildikleri zaman da moralleri yüksekti.

Mesela Hurşit Tolon, hayatta kalma eğitimi aldıklarını anlatırken, "Kaplumbağa eti lezzetlidir, kalkan balığını andırır." diyordu. Duruşma günü yaklaştıkça Ergenekon sanıklarına bir şeyler oldu.

Tutuklanma aşamasında geçtikleri sağlık kontrolünden temiz çıkanlar, cezaevinde bir bir hastalanıyor. Gazeteler Kandıra F Tipi Cezaevi'ne en yakın hastanede büro açmak üzere. İş öyle bir noktaya vardı ki, Tuncay Özkan'ın bile gözaltına alınırken kalpten rahatsız olduğunu öğrendik. CHP'li Şahin Mengü, eski müvekkili hakkında bilgi verirken Özkan'ın bazı sağlık sorunları olduğunu, buna dikkat edilmesi gerektiğini vurguluyordu. Ki Tuncay Özkan, gözaltına alınmadan önce, geçmiş dönemlerden kalma bilgileriyle konuşurken 'işkence tezgâhlarından geçmeye' hazır olduğunu söylüyordu. O kadar sağlam bir görüntüsü vardı ki, duruşunu beğenmediği Genelkurmay Başkanı'nı eleştirirken 'gerekirse yeni bir ordu kurulur' diyordu. Gittiği her yerde kendini 'Mustafa Kemal'in askeri' olarak nitelendirse de meğer o da hastaymış. Hatta çürük raporu alıp askere bile gitmemiş.

Sanıkların sağlıklı olarak duruşmaya çıkıp kendilerini savunmaları çok önemli. Şener Eruygur'un da sağlığına kavuşması için tıbbın bütün imkanları seferber edilmeli. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi başhekiminin ilk günden bu yana verdiği bilgiler tedirgin edici. Başhekimin açıklamalarına göre ilk iki günde Eruygur'un "Bilinci açık, tansiyon, kan şekeri ve kalp değerleri normal seviyede, sağlık durumu iyi." Nedendir bilinmez, hastanın durumu her geçen gün kötüye gidiyor. Dün yapılan açıklamaya göre Eruygur'un beyninde kısmi felç söz konusuymuş. Aynı gün, Hurşit Tolon da rahatsızlanıp hastaneye gitti. Ve ardından avukatı, sağlık sebebiyle tahliyesini istedi. Kuşkulanmamak mümkün değil. Umarız, hastalarımızın sağlık sorunları geçmişi unutturacak nitelikte olmaz.

Gerçeğin er ya da geç ortaya çıkma gibi kötü huyu var. Bu durum doktorların raporları için de geçerli. Hiçbir şey paravan arkasında kalmıyor. YARSAV Başkanı'na verilen 'çürük raporu' örneğin. Tam 20 yıl sonra gündeme geldi. Raporda imzası bulunan iki doktor 'benim imzamın üzerine ilave yapılmış' diyerek tahrifat olduğunu duyurdu kamuoyuna. YARSAV Başkanı, yeniden rapor almak için GATA'ya gitmek zorunda kaldı. Bir tuğgeneral eşliğinde muayene olup 'eski rapor doğrudur' bilgisini aldı. Herkes bu kadar şanslı olamaz. Ergenekon sanıklarını muayene eden doktorların raporlarına güvenmek zorundayız. Ama o kadar çelişkili açıklamalar var ki artık 'gerçek hastalar' ile 'konjonktürel hastalar'ı ayırt etmekte zorlandığımızı da itiraf edelim.

ALİ AKKUŞ

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber