Akdağ, Adli Tıp Kurumu'nu istiyor
Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı'na bağlı olan Adli Tıp Kurumu'nun da kendisine bağlanmasını talep ediyor. Adalet Bakanlığı ise adli raporların kendi denetiminde olmasını istiyor.
Adli tıp hizmetlerinin hangi kuruluş tarafından verileceği konusunda Adalet Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında yıllardan beri devam eden bir tartışma yaşanıyor. Özellikle, "Adli, ölü muayenesi, cinsel suçlar, otopsi ve adli psikiyatri" gibi adli tıp hizmetleri ile ilgili raporların adli tıp şube müdürlükleri mi yoksa sağlık ocakları tarafından mı verileceği konusundaki tartışmalarda orta yol bulunamıyor.
Adalet Bakanlığı, adli olaylarla ilgili raporlarının tümüyle kendisine bağlı olan adli tıp şubeleri, Sağlık Bakanlığı da sağlık ocakları tarafından verilmesini istiyor. Mevcut uygulamaya göre; Adli tıp şubesi olmayan il ve ilçelerde, adli raporlar sağlık ocakları tarafından düzenleniyor. Sağlık Bakanlığı, şu anda Adalet Bakanlığı'na bağlı olan Adli Tıp Kurumu'nun da kendisine bağlanmasını talep ediyor. Sağlık Bakanlığı, adli tıp hizmetlerinin bir sağlık hizmeti olduğunu, bu nedenle sağlık kuruluşu olarak yeniden yapılandırılması gerektiğini savunuyor. 1982 yılında Adalet Bakanlığı'na bağlanan Adli Tıp Kurumu'nun işlevini yerine getiremediği, sağlık ocakları ve diğer sağlık birimlerinin adli tıp hizmetlerinin yerine getirilmesinde önemli bir görev üstlendiğini belirtiyor. Adli tıp şube müdürlüklerinin Adalet Bakanlığı bünyesinde bulunmasının, Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışan hekimlerin adli olgularla ilgili hizmetlerin bir 'angarya' gibi algılanmasına neden olduğunu savunuyor.
Adalet Bakanlığı cephesi
Adalet Bakanlığı, tüm bu görüşlere karşı çıkarak adli olayların cumhuriyet savcılıkları tarafından yürütülmesi nedeniyle, adli raporların da bakanlığa bağlı adli tıp şube müdürlüklerince verilmesi gerektiğini savunuyor. Ayrıca, tüm hakim ve savcıların, adli raporların sağlık ocaklarınca verilmesine karşı çıktığı belirtiliyor.
yenişafak