Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararına kim ne dedi?

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 22 Ekim 2008 14:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Şahin: Anayasa Mahkemesi kararı siyasetin önüne yeni bir konu getirdi

Ankara - Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararını değerlendirirken, "Anayasa Mahkemesinin daha önce YÖK kanununda yapılan değişiklik, bazı siyasi partilerle ilgili açılmış olan davalarla ilgili verdiği kararlarda, zaten üniversitelerde kılık kıyafetle ilgili oluşmuş bir görüşü ve yaklaşımı vardı. Sanıyorum, bu konuda da bu görüş paralelinde bir karar verdi" dedi.

Şahin, TBMM'de gazetecilerin, Anayasa Mahkemesinin, üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasını düzenleyen Anayasa değişikliğini iptal gerekçesiyle ilgili sorularını şöyle yanıtladı:

"İşin asıl diğer yönü, 'acaba Anayasa koyucu, yani TBMM, bundan sonra Anayasada veya yasalarda herhangi bir değişiklik yaparken, daha çok Anayasada değişiklik yaparken, yetki ve görevleriyle ilgili artık bir sınırlamaya mı tabidir? Yani artık yasama organı, hür ve bağımsız iradesiyle Anayasa değişikliği yapamaz mı?' konusu Türkiye'nin gündemine geldi. Bu, Anayasa hukukçuları ve tabii ki genelde hukukçular tarafından çokça tartışılacak bir konudur. Bunun Türkiye'de yeni bir nokta olduğu kanaatindeyim. Ben Adalet Bakanı olarak, Yüksek Mahkememizle bir polemik içine girmek istemem. Kararı okuduktan sonra bir hukukçu olarak, bir vatandaş olarak değerlendirmemi kuşkusuz ki yaparım. Ama bu karar, Türk siyasetinin gündemine, Türk Anayasa hukukunun önüne yeni bir konuyu getirmiştir. Belki yeni bir sorunu getirmiştir. Bu, bundan sonra çokça tartışılacak bir konudur."

Adalet Bakanı Şahin, gerekçeli kararda, Anayasanın değiştirilemez maddelerine yönelik vurgular bulunduğunu hatırlatarak, "Bu konuda AK Parti'nin yeni bir yol haritası var mı, yoksa türban düzenlemesi rafa mı kalkıyor?" diye soran gazeteciyi yanıtlarken de şunları söyledi:

"Türkiye'de yürürlükte bulunan Anayasanın değiştirilemez maddeleri ve Cumhuriyetin temel nitelikleriyle ilgili ne bizim, ne benim bildiğim diğer siyasi partilerimizin, ne halkımızın 'bunlardan vazgeçelim' diye bir düşüncesi var. Asıl düşünce, Cumhuriyetimizi ve onun temel niteliklerini nasıl daha da güçlendirebiliriz. Halkımızın bu konuda şikayetçi olduğu bir takım sorunları, acaba nasıl aşar da tüm halkımızın rejime ve onun ilkelerine bağlılığını ve samimiyetini, samimi bağlılığını nasıl daha da pekiştiririz? Bizim AK Parti olarak tek amacımız budur."


Şandır: "Başörtüsü sorunu mutlaka çözülmeli"

Ankara - MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, başörtüsü takılmasından dolayı yükseköğretim özgürlüğünden yararlanamayanların sorunlarının mutlaka çözülmesi gerektiğini bildirdi.

Şandır, partisine mensup Eskişehir Milletvekili Beytullah Asil, Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut ve Mersin Milletvekili Akif Akkuş ile TBMM'de düzenlediği basın toplantısında "Öğrenci Af Yasası" konusunda partisinin görüşlerini dile getirdi.

Hazırlanan basın bildirisini okuyan Beytullah Asil, öğrenci affıyla ilgili iki konunun içlerine sinmediğini belirterek, bunlardan birinin disiplin suçu işleyenlerin de kapsama dahil edilmesi, diğerinin ise vakıf üniversitelerinde burslu okurken ilişikleri kesilenlerin, haklarını elde etmeleri halinde bursluluk statülerine vakıf üniversiteleri mütevelli heyetince karar verilmesi olduğunu söyledi.

Şandır, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, Anayasaya Mahkemesinin türban ile ilgili gerekçeli kararını nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine Şandır, MHP olarak, ilk günden bu yana başörtüsü sorununu çözmek istediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Ancak AKP, YÖK yasasındaki geçici 17. maddesindeki düzenlemeyi yapmakta tereddüt ettiği için yargı, bu konudaki niyeti sorgulamış ve bu değişikliği önlemiştir. Başörtüsü taktığından dolayı yükseköğretim özgürlüğünden yararlanamayan çocuklarımızın bu sorunu mutlaka çözülmelidir. Şimdi değilse sonra mutlaka çözümlenmelidir."

Başörtüsü konusunun toplumsal bir ayrışmaya ve toplumun bir değer üzerinden ayrılıp cepheleşme ve daha sonra da çatışmaya düşmesine hiç kimsenin seyirci kalmaması gerektiğine işaret eden Şandır, herkesi de sorumluğunun gereğini yerine getirmeye çağırdı.

Şandır, yargının kararına saygı duyduklarını ancak bu kararların tartışılmaz olmadığını belirterek, "Laiklik, vatandaşlarımızın din ve inanç özgürlüğünün de teminatı olmak durumundadır. Çünkü din ve inanç özgürlüğü de bir temel insan hakkıdır. Uluslararası hukukun da teminatı altındadır. Kamu düzeninin korunması, cumhuriyetin değiştirilemez temel niteliklerinin korunması hepimizin üzerinde bir görevdir ve milletvekili olarak ilk günden bu hususlara bağlı kalacağımıza dair namusumuz ve şerefimiz üzerine yemin ettik. Bu hususu hiç sorgulamıyoruz. Ama çok temel bir hüküm olarak laikliğin vatandaşların din ve inanç özgürlüğünün bir teminatı olduğunu hepimiz kabul etmek mecburiyetindeyiz"dedi.

Anayasa Mahkemesinin bu kararının, millet vicdanında rahatsızlığa sebep olacağını ifade eden Şandır, "Başörtüsünden dolayı okuma özgürlüğü elinden alınan çocukların dışlanmasına, rejime, hukuka, devlete ve toplum düzenine kinlenmesine sebep olacak bu kararı faydalı bulmamaktayız" dedi.

MHP'li Şandır, Türkiye'de laikliğin tehdit ve tehlike altında olmadığını savunarak, "İnsanlarımızın inanç özgürlüğüne, din özgürlüğünün teminatı olan laikliğe vatandaşlarımız eşit oranda sahiplenmektedir. Vatandaşlarımız için din ve vicdan özgürlüğü ne kadar önemli ise laiklik ilkesinin tanzim edici fonksiyonu da o kadar önemlidir.

Endişemiz ve korkumuz, yargının bu kararından sonra, toplumdaki bir inanç üzerinden ayrışma daha da derinleşecektir. Toplumsal huzursuzluklara karşı herkes sorumluluğunu yerine getirmelidir" diye konuştu.


KILIÇ'IN KARŞI OY YAZISINDAN: ÜNİVERSİTELER KIŞLA DEĞİLDİR

ANKA-Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç karşı oy yazısında ?Toplumsal yaşamda geçerli olmayan kılık kıyafet düzenleme gerekliliğini üniversitelere dayatmak, hem üniversitelerin bu olağan işlevine, hem de Anayasa'da öngörülen akademik, bilimsel, düşüncel, kolektif ve diğer entelektüel özgürlükler manzumesine ters düşmektedir. Üniversiteler kışla değildir.?görüşünü dile getirdi.

-Kılıç, ?Hiçbir bağlayıcılığı olmayan yasa gerekçesinde yer alan bir kavramın Anayasa'nın temel tercihlerini ihlale neden olacak kadar ölçüsüz bir korkuya ve endişeye neden olması, hukuk bilimiyle açıklanabilir olmaktan uzaktır? dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber