Ergenekon iddianamesinde okuma başladı: 1 ay sürecek
Bir ay okuma faaliyeti
Veli SARIBOĞA - Hasan ERŞAN - Erhan DOĞAN 27.10.2008
Toplam 2 bin 445 sayfalık iddianamenin tümü okunacak. İlk gün, 30 sayfası atlanarak 73 sayfa bitirildi. Her gün gerçekleştirilecek duruşmalarla okuma yaklaşık 23 işgünü sürecek..
Ergenekon Davası'nın üçüncü duruşmasında 2 bin 445 sayfalık iddianamenin tamamının sanıkların yüzüne karşı okunması kararı çıktı. Saatte 15 sayfa okunabilen iddianemenin tamamının okunması yaklaşık bir ayı bulacak. Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde dün, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce görülen, 46'sı tutuklu 86 sanıklı "Ergenekon'' davasının üçüncü duruşması vardı. Duruşmanın sabah oturumunda tutuksuz sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Öğleden sonraki oturumda ise bazı sanık avukatları iddianemenin yasal olarak okunması gerektiğini belirtirken, özellikle tutuklu sanıklar bir an önce yargılanmak istedi.
ÜÇ SAATTE 73 SAYFA
Doğu Perinçek'in avukatı Uğur Alacakaptan iddianamenin okunup okunmaması konusunda mahkemenin bir karar alamayacağını, aksi takdirde dosyanın Yargıtay tarafından bozulacağını önü sürdü. Tartışmaların ardından mahkeme heyeti Ergenekon soruşturmasının 16 ayda tamamlanan 2 bin 445 sayfalık iddianemesinin okunmasını kararlaştırdı. Bunun üzerine okunması yaklaşık bir ay sürmesi beklenen iddianameye geçildi. İki cumhuriyet savcısı iddianameyi dönüşümlü olarak saat 14.10 itibariyle okumaya başladı. Okumada, iki saat dolduğunda 60. sayfaya gelinmişti. Duruşma sona erdiğinde ise, sanık isimlerinin yer aldığı bölüm atlanmak suretiyle üç saate 73 sayfa okunmuştu. Bu durumda günde 7 saatten 105 sayfası okunabilecek olan iddianemenin tamamının hafta sonu ve resmi tatillerle birlikte en az bir ayda bitirilmesi bekleniyor.
LCD ekrandaki görüntüler tartışma yarattı
Duruşma sırasında savcılar iddianameyi okurken, LCD ekranda da 'power qoint' gösterim olarak sanıkların, Ümraniye'de el bombalarının çıktığı evin, el bombalarının ve silahların fotoğrafları gösterildi. Bu sırada kendi fotoğrafıyla Ümraniye'de el bomlarının çıktığı evin yan yana gösterilmesine sinirlenen Doğu Perinçek ayağa kalkarak "İddianamenin okunması hukuka tecavüzdür. Hakkın kötüye kullanılmasıdır" dedi. Sanıklardan Behiç Gürcihan da fotoğrafının silahlarla birlikte gösterilmesini tepkiyle karşıladı. Savcıların iddianamede yer verilen Tuncay Güney'in Ergenekon yapılanması ile ilgili belgelerini okuması sırasında Perinçek bir kez daha ayağa kalkarak, "Yalan, yalan" diye bağırdı. Mahkeme Başkanı'nın uyardığı Perinçek savcıya, "Savcı yalan söylemez, uyduruyorsun" diye bağırmaya devam etti. Başkan da Perinçek'e "Devam ederseniz sizi dışarıya çıkartırım" uyarısında bulundu.
'Yargı hariç her şey çürümüş'
Veli Küçük, Doğu Perinçek gibi isimlerin tutuklu olarak yargılandığı davanın dünkü duruşmasına İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk, 'Drej Ali' lakaplı Ali Yasak ve Murat Yücel'in de aralarında bulunduğu 26 tutuksuz sanık da katıldı. Selçuk, duruşma çıkışında yaptığı açıklamada "Türkiye'de yargı hariç her şey çürümüş" dedi. Selçuk iddianameyle ilgili bir soruyu da "Okunması hukuken zorunludur. Okunması lazım" şeklinde yanıtladı. Davada bazı sanık avukatları, müvekkillerini cezaevinde ziyaret etmekte zorlandıklarını belirterek, duruşma öncesi sanıklarla yarım saat görüşme imkânı tanınmasını talep etti.
Mahkeme başkanı jestle duygulandırdı
Ergenekon'un üçüncü duruşmasının ilk dakikaları Mahkeme Başkanı Köksal Şengün'ün "Halil Behiç oğlun burada görüyor musun?" diye seslenerek yaptığı jestle, duygusal anlara sahne oldu. Halil Behiç Gürcihan ayağa kalkarak, izleyici sıralarında bulanan 18 yaşındaki oğluna el salladı. Baba-oğulun bu anı salondakilere duygulasal anlar yaşattı. n Soruşturma nedeniyle gözaltına alındıktan sonra bırakılan eski savcı Ertaç Giray da sanık avukatı olarak yerini aldı. n Avukatlar ve basın mensuplarının salona alınması sonrasında içerde yer kalınca, sanık yakınları duruşmayı izleyebildi. n Duruşma salonunda iç ve dış kapıların kaldırılarak, salonun L şeklinde büyütüldüğü görüldü. n Susurluk davasının hakimi olarak tanınan avukat Metin Çetinbaş soruşturma boyunca Anayasa, CMK Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı hareket edildiğini ileri sürdü. Çetinbaş savcılar hakkında 'görevi ihmalden' suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.