Erdoğan, 'koltuğu çok sevdi' eleştirisine cevap verdi
"Başbakanlık koltuğunu kaçırmak istemiyor" eleştirisine Erdoğan, "Başbakan, yanındaki mesai arkadaşını Cumhurbaşkanlığı'na taşıyacak kadar, bu noktada koltuğa uzak bir adamdır" yanıtını verdi
Altan'a yanıt
Erdoğan'ın, bu sözleriyle Ahmet Altan'ın Taraf'taki önceki günkü yazısına cevap vermiş olabileceği belirtildi. Altan, şunları yazmıştı:
"Bu ülkenin 'ezilenlerinin' AKP'den beklediklerinden hiçbiri korkarım bundan sonra gerçekleşmeyecektir.... AKP; kendisini kapatmaya çalışan Anayasa Mahkemesi'nin istediği türden bir parti olacak herhalde. Artık kapatılmaz.
Kapatılmasına gerek kalmadı, çünkü o eski AKP'yi bizzat Erdoğan kapatıyor şimdi. İnsanlar kendilerine yeni bir parti bulana kadar da Erdoğan çok sevdiği başbakanlık koltuğunda oturur.
Kendisini sevenlere, destekleyenlere, oy verenlere, bütün o ezilmişlere sırtını dönmesinin bedeli olarak o koltuğu bir süreliğine ona hediye ederler."
İşte Erdoğan'ın cevabı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Başbakanlık koltuğunu çok sevdiği" eleştirisine, Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesini örnek göstererek yanıt verdi.
Erdoğan, "Başbakan, yanındaki mesai arkadaşını Cumhurbaşkanlığı'na taşıyacak kadar bu noktada koltuğa uzak bir adamdır" dedi.
Erdoğan, önceki gün İstanbul'da partisinin Esenler İlçe Kongresi'ne katıldı. Siyasete talip olmalarının nedeninin, kişisel hesaplar ya da kariyer, makam kavgası olmadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bakıyorum da bugün bazıları, 'Başbakan, başbakanlık koltuğunu kaçırmamak için şimdi yeni yeni bazı girişimlerin içerisinde bulunuyor' diyor. Sevsinler seni! Biraz zihinsel noktada sıkıntısı olmamış olsa, Başbakan yanındaki mesai arkadaşını cumhurbaşkanlığına taşıyacak kadar, bu noktada koltuğa uzak bir adamdır. Bizim böyle bir derdimiz yok. Bugüne kadar olmadığı gibi bundan sonra da olmaz."
Erdoğan sözlerine şöyle devam etmişti: "Yalan yanlış haberler yapan medyanın oyununa gelinmemeli. Siz de bunlara karşı sivil inisiyatif olarak tavrınızı, adınızı koyun. Bunu da sakın 'Başbakan filanca kuruma karşı böyle davranıyor...' Hayır, ben yalan yanlış haber yapan kim olursa, hepsine tavır koymak zorundayım. Yalanın, iftiranın özgürlüğü varsa, kusura bakmayın, ben bunun karşısında sonuna kadar dik duracağım."