Çubukçu, engellilerin sorunlarına 'anne' gözüyle çözüm arayacak

Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Özürlüler İdaresi Başkan Yardımcılığına serebral palsili (beyin felci) çocuğu olan Reyhan Gazel'i atadı.

Gazel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, önce bir anne daha sonra eğitimci olarak yıllardır engellilerin sorunlarıyla yakından ilgilendiğini, engelli ailelerinin özellikle annelerin yaşadığı güçlükleri bire bir bildiğini söyledi.

Bir engelliyle yaşayan kadınların hayatındaki zorluklara dikkati çeken Gazel, ''Bir taraftan hayatı normalleştirmeye çalışıyoruz, diğer taraftan hayatın normalleşmesini engelleyen yeni sorunlarla karşılaşıyoruz. Ama kadınlar erkeklere göre biraz daha güçlü, sağlam ve dirençli. Zorlukları bir şekilde kendi lehlerine döndürebiliyorlar. Bunu bütün engelli ailelerinin yaşantısından görüyorum'' diye konuştu.

Engelli bir çocuğa sahip olmanın gerek özel gerek iş yaşantısında kendine engel olmadığını vurgulayan Gazel, bu durumun kendini daha da motive ettiğini kaydetti. Kişinin yaşantısından kaynaklanan bir sıkıntıya rağmen başarılı olabilmesinin önemine değinen Gazel, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu anlamda da benim için en büyük rol modeller engelliler ve engelli aileleri. Çok başarılı engelli gençlerimiz, kadınlarımız var. Onlarla sürekli görüşmek beni daha da güçlü, aktif kalıyor. Bir adım atabilmek için yıllarca mücadele eden engellilerimiz var. Bir adım atmak için döktükleri terlerin bizzat şahidiyim. Bu azimli insanların yanında bizim yaptıklarımız çok da önemli değil. Önemli olan zorluklara rağmen hayatta kalabilmek, sorunların çözümünü bulabilmektir.''

-''KADIN BÜROKRATIN ARTMASI TOPLUM İÇİN AVANTAJ''

Yıllardır bu alanda çalışan bir kişi olarak kendisinden beklentilerin de yüksek olduğunu bildiğini dile getiren Gazel, ''Artık insanlar engellilik alanındaki hızlı gelişmenin farkında. Bu farkındalığı daha da arttırabilmek adına bir annenin bu göreve atanması çok önemli'' dedi.

Kadınların hayatı bütün olarak algıladığına, ayrıntıları hesaba katan düşünce yapılarının iş hayatında önemli katkı sağladığına dikkati çeken Gazel, kadın bürokrat sayısının artmasının, tüm toplum için avantaj olduğunu ifade etti.

Yaşamın iyileştirilmesinde, kolaylaştırılmasında, sorunların çözümünde kadınların aktif rol oynadığını belirten Gazel, ''Bu aktifliğin, azmin bürokrasiye yansıması önemli. Çünkü sokaktan evin içine kadar her alanda sıkıntıları kucaklayan kadınlar, bürokraside de aynı şekilde sorunları kucaklayacaktır. Özellikle engellilik alanında yani biraz da yüreklerin işin içine girmesini gerektiren alanda kadın bürokratlar, önemli bir bakış açısı getirecektir'' diye konuştu.

-''BİZ, İKİ BEDENDE TEK RUH YAŞAYAN ANNELERİZ''-

Özürlüler İdaresi Başkanlığı olarak engelliliği topluma en doğru, en pozitif bakış açısıyla anlatmak amacında olduklarını vurgulayan Gazel, ''Toplum ağlayan, acınacak halde olan, sürekli bir şey isteyen engellileri görmekten sıkıldı. Bugün hak almak isteyen engellileri görüyor. Bu önemli bir gelişme. Kendi hakkımızı istemek adına yapılan tüm olumlu çabalar alkışlanmalı, desteklenmeli'' dedi.

Engelliliğe takılıp kalmamak gerektiğini ifade eden Gazel, şunları kaydetti:

''Bütün engelli ailelerine şunu söylüyorum, biz, özel seçilmiş aileleriz. Benim oğlum bana, hayatım zor geçsin diye verilmedi. Allah bu çocukları bizlere emanet etti. Hiç isyan etmedim, mutsuz olmadım. Tam aksine zor şartlarda yaşama başlayan bir insanı en iyi nasıl var edebileceğimi düşündüm. Engelle birlikte bir insanın mutlu kalabilmesi, yaşamda bir şeyler yapabilmesi ve kendi gelişimini sürdürebilmesi bir başarıdır. Biz, iki bedende tek ruh yaşayan anneleriz. Zorluklar içinde çocuklarımız ve onlar gibi olan herkes için ayakta kalıp mutluluğu sürdürebilmek en büyük keyif.''

-''ENGELLİ ÇOCUKLAR ARTIK DIŞLANMIYOR''-

Son yıllarda engellilerin ve ailelerinin devlet desteğini hisseder hale geldiklerini anlatan Gazel, artık ''bizim için birileri gece gündüz çalışıyor, yüreklerini, akıllarını ortaya koyuyor'' diye düşündüklerini ifade etti.

Engelli ilköğretim çocuklarının da eğitim sisteminin bir parçası haline geldiğini belirten Gazel, şöyle konuştu:

'İlköğretim okullarında çocuklarımız eskisi gibi dışlanmıyor, artık sistemin bir parçası, eşit haklara sahip öğrenciler olarak görülüyor. Hatta yer yer pozitif ayrımcılığa uğruyor. Öğretmenlerimiz artık özel eğitimin ne olduğunu bilmeye başladı. Daha çok engelli çocuk, erken dönemde eğitim alma şansına sahip oldu. Yasal haklar anlamında epey bir sıkıntı düzeldi. Bunlar çok önemli. Geçmişte her alanda çok ötelendi, yok sayıldı engelliler. Ancak bugün engellilerin tüm sorunlarını masaya yatırıp bir anda çözebilmek kolay değil. Yılların yığılmış sorunlarına rağmen çözüm noktasında önemli adımlar atıldığını görmek hepimiz için sevindirici.''

-''ROL MODELLERİ TOPLUMA ANLATMALIYIZ''-

Engelliliğin insanların yüreklerini sızlatan bir konu olduğunu ifade eden Gazel, ''Engelli bir çocuk ya da birey görüldüğünde yüreği sızlamayan, üzülmeyen kimse yoktur. Ancak bugüne kadar yapılan işler hep sadece üzülmeyle sınırlı kalmış. Son yıllarda ise engellilik alanında sadece üzüntüde kalmayan olumlu, istenen yaklaşımlar, değişiklikler görüyoruz'' dedi.

Bu değişikliklerin bir anne olarak kendisini mutlu ettiğini anlatan Gazel, Türk toplumunun artık engellileri tanıdığına, anladığına ve sorunların çözümü noktasında birlikte hareket etmeye başladığına dikkati çekti. Kendisini arayan engelli ailelerine ''Birazcık daha sabır, güzel gelişmeler var. Bunlar her geçen gün devam ediyor. Eminim bir gün bütün hayatı zor geçen engellilerimizin mutlu olacağı bir Türkiye'yi birlikte kucaklayacağız'' dediğini ifade eden Gazel, Türkiye'nin engellilik alanında tüm dünyaya model olabileceğine inandığını vurguladı.

Engellilerin karşılaştığı zorlukların engel türüne göre değiştiğine dikkati çeken Gazel, bakıma muhtaç engelliler için en önemli sorunun bakım şartları, hafif engelliler içinse eğitim olabileceğini söyledi. ''Önemli olan engelin şiddeti değil, o engele rağmen ne kadar bağımsız olunduğudur'' diyen Gazel, başarılı engelli gençlerin rol model olarak topluma sunulması gerektiğini dile getirdi.