Acar: Sosyal güvenlik reformu yapılmasaydı Türkiye iki üç yıl sonra karaya oturacaktı

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanı Fatih Acar, Sosyal Güvenlik Reformu'nu Türkiye'nin geleceği açısından atılmış önemli bir adım olarak değerlendirdi. Acar, bu reformun önemini yeterince anlatamadıklarını söyledi.

Adana Ticaret Odası (ATO) ve SGK Adana İl Müdürlüğü'nün ortaklaşa düzenlediği, "Sosyal Güvenlik Reformu ve İş Dünyasına Yansımaları" konulu konferansta konuşan Acar, Sosyal Güvenlik Reformu'nun dört sac ayağından oluştuğunu kaydetti. Bunları 'Tek bir emeklilik sistemi, nüfusun tamamına eşit hizmet amaçlayan genel sağlık sigortası, primsiz ödemeler ve kurumsal yapı" şeklinde sıralayan Acar, sosyal güvenlik açıklarının son 15 yılda büyük bir ivme kazandığını ifade etti. 13 yılda GSMH içinde yüzde 1 olan açıkların bugün yüzde 5'lere yükseldiğini anlatan Acar, bu oranın parasal değerinin 853 milyar TL olduğunu hatırlattı. Acar, "Milli gelirimizi düşündüğümüzde bu açıkların ne anlama geldiğini çok net bir şekilde görmek mümkündür." dedi.

Şu anda genç bir nüfusa sahip olan Türkiye'nin 40-50 yıl sonra daha da yaşlanacağına işaret eden Acar, kurumun geleceğe dair tedbirleri bugünden alması gerektiğinin altını çizdi. Başka ülkelerde sistemin sürdürülebilmesi için 4 aktif çalışanın 1 pasif çalışmayana bakmasının öngörüldüğünü belirten Fatih Acar, fakat Türkiye'de 2 aktifin 1 pasife baktığını vurguladı. Bunu uzun vadede sürdürmelerinin mümkün olmadığını dile getiren Acar, şunları söyledi: "Türkiye'de emeklilikte geçen süre çok uzun. Dünyanın hangi ülkesinde kadınların 38, erkeklerin 43 yaşında emekli olduğunu bilmiyorum. Dolayısı ile tüm bunları değerlendirdiğimizde sistemin uzun vadede sürdürülebilmesi mümkün değildi. Eğer Türkiye bu reformu yapmasaydı iki üç yıl sonra bir şekilde gemiyi karaya oturtacaktı. Bu reform çocuklarımızın geleceği için çok önemlidir. Hiçbir popülist yaklaşım göstermeden, ülkesini seven herkesin sahip çıkması lazım."

İlk defa 2046 yılındakilerin 65 yaşında emekli olacağını belirten Acar, bugün bile sisteme giren mükelleflerin bu düzenlemeden etkilenmeyeceğini açıkladı. Günü kurtarma adına değil, 40 yıl sonrasını düşünerek yaş meselesini çözdüklerine işaret eden Acar, prim gün ödemelerinde fazla bir değişiklik yapılmadığına dikkat çekti. Genel Sağlık Sigortası'nda dünyanın en gelişmiş ülkelerinin önüne geçmeye başladıklarını vurgulayan Acar, "18 yaş altı yaklaşık 24 milyon gencimizi, doğar doğmaz sağlık imkanlarından yararlandırıyoruz. Bu çok önemli bir reformdur. Ama kamuoyuna yeterince anlatamadık. 2008 yılında yeni sistemlere geçtik. Bunlardan birisi Aile Hekimliği uygulamasıdır. 4 pilot ilde faaliyete geçen bu sistem 23 ilde daha hayata geçirilecek." şeklinde konuştu.

Sağlıktan aldıkları toplam primin 18,5 milyar TL, olduğuna dikkat çeken Acar, 2009'daki sağlık harcamalarının 26.6 milyar TL şeklinde gerçekleşmesini beklediklerini söyledi. Acar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dolayısı ile bu sürekli bir şekilde sürdüremezsiniz. Bir taraftan açılımlar getireceksiniz, diğer yandan sürdürülebilir önlemler alacaksınız. Vatandaş bir hastaneye gidiyor. Ama kendilerine çıkan faturalara bakmıyor. 10 TL katılım payı getirdik. Özel ve üniversite hastanelerinde çok radikal düşüşler yaşadık. Niye, 10 TL'yi cebimizde ödediğimiz için. Ama 5 milyar lira devlete fatura edildiği zaman aynı hassasiyetleri göstermiyoruz. Sağlık harcamalarımız astronomik rakamlara ulaşıyor. Bu nedenle katılım payı uygulamasını getirdik. Buradaki amacımız ciddi rahatsızlığı olan insanların sağlık ocaklarına, diğerlerini diğer hastanelere yönlendirmekti."

Yeni getirdikleri sistemle kişinin doktorunu ve hastanesini seçme şansı tanındığını fakat kurumun 10 gün içinde bir kez ödeme yaptığını kaydeden Acar, 220 adet düzenleyici tedbirler aldıklarını ifade etti. Göreve başladığında 26 milyar TL birikmiş borç devir aldığını açıklayan SGK Başkanı Fatih Acar, bu miktarın 23.2 milyar TL'lik kısmının yapılandırıldığını belirtti. Acar, "Bunun için gece gündüz çalıştık. 5 puan indirim. Sanayicilerimiz için çok önemli. Prim yüklerini yüzde 25 indiren bir düzenleme. Bunun bize faturası 4.6 milyar TL'dir. Ama bunu sanayicimiz için yapmamız gerekiyordu. Düzenlemenin tekrar etmemesi için sanayici kayıt dışı çalıştırmayacak ve borcu olmayacak." diye konuştu.

Acar, 2009 yılını kayıt dışı ile mücadele yılı ilan ettiklerini kaydetti. 2000-2008 yılı itibariyle 21 milyon 945 bin istihdam edilen kişinin yüzde 45.5'nin kayıtdışı çalıştığını anlatan Acar, bu oranın çok büyük olduğunu aktardı. Acar, bu rakamın iki üç yılda yüzde 10'lara çekilmesini istedi. 1 Ocak'tan itibaren 10'un üzerinde işçi çalıştıran herkesin ücretleri bankaya yatırma zorunluluğu getirdiklerini belirten Acar, kimlik ve mesleki bilgilerin kuruma bildirilmesini zorunlu hale getirdiklerini hatırlattı. Acar, "Sadece geçtiğimiz Ekim ayında bankalardan aldığımız bilgilerden dolayı 117 bin 683 kişi tescilsiz olduğunu belirledik. İçişleri Bakanlığı ile yaptığımız çalışma ile 6 bin kişiyi kayıt altına aldık. Milli Eğitim Bakanlığı'ndan aldığımız 15 milyon CD inceleniyor. Sağlık Bakanlığı'nda 10 bin kişinin kayıtdışı çalıştırıldığını gördük."

Seyhan Oteli'ndeki toplantıya Vali İlhan Atış, AK Parti Adan Milletvekil Vahit Kirişci, ATO Başkanı Şaban Baş, SKG İl Müdürü Mustafa Keskin, Vergi Dairesi Başkanı Serdar Aksoy ile çok sayıda sanayici katıldı.