Kriz oto cephesinden vuruyor

Kaynak : Yeni Şafak
Haber Giriş : 04 Şubat 2009 09:19, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00

MEHMET ALİ ERGÜN

Kriz savaş baltasını biledi. Otomotiv üzerinden Türkiye'deki savunma hattını yarmaya çalışıyor. Sektördeki ocak ayı ihracatı, 2008 yılının aynı dönemine göre yüzde 53 geriledi. Aylık bazda otomotiv üretimi neredeyse durma noktasına gelirken, ihracatımız sadece 4 ülkede artış gösterdi. İspanya, İngiltere ve Rusya'ya yapılan satışta ise yüzde 90'a varan gerilemeler oldu

İlgili bakanlıkların vergisel teşvik, hurda araç indirimi gibi uygulamalarla savunma hattını güçlendirme gayretinde olduğu biliniyor. Sektör temsilcileri ise otomotiv tüketiminin ağırlıklı olarak kredilerle gerçekleştiğine dikkat çekerek 'Bankalar oto tüketicisine daha esnek davranarak uygun şartlarla kredi imkanı oluşturmalı. Yoksa bu ateş hepimizi yakar' diyorlar

Bankacılık sektörünün ardından küresel krizin en çok vurduğu sektör olan otomotivde fatura iyice ağırlaşmaya başladı. Türkiye ekonomisinin lokomotifi olarak lanse edilen otomotiv ihracatında 2008 yılında yüzde 53'lik bir gerileme yaşandı. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de binlerce insan kriz nedeniyle otomobil gibi büyük alımlardan kaçınarak krize karşı bir tür savunma içgüsüyle hareket ediyor. Önümüzdeki ayların da sektör açısından hayli sancılı geçeceğinden söz eden sektör temsilcileri, tüketici kredileri ve cazip ödeme seçeneklerinin üstünde durulmasının zorunluluk olduğunu ifade ederken, vergisel teşviklerin, firmalardaki sıkıntıyı azaltacağını belirtiyorlar.

FAİZ DÜŞÜŞÜ HAREKET GETİRİR

Konuyla ilgili Yeni Şafak'a açıklamalarda bulunan Taşıt Araçları Yan Sanayiciler Derneği Başkanı Ömer Burhanoğlu, Türkiye'de otomobil alımlarının yüzde 70'inin kredilerle yapıldığını söyleyerek, bankaların kullandırdığı kredi oranlarının yüzde 70'lerden yüzde 20'lere düştüğüne dikkat çekiyor. Burhanoğlu, ?Kredi muslukları açılmalı ve kredinin maliyetlerinde düşüş olmalı. Türkiye'de çok yaşlı araçlar var. 16 yaş üstündeki araçlara vergi indirimi yapılarak piyasa hareketlendirilebilir. Türkiye'de 16 yaş üzerinde 2 milyon araç var. Bu araçların yüzde 10'unu yenileyebilsek iç piyasa canlandırılmış olur? diyerek hurda araç yaşının indirilmesi gerekliliğine dikkat çekiyor.

ÜLKE BAZINDA DÜŞÜŞ YÜZDE 90'I BULDU

1 Ocak-31 Ocak tarihleri arasında yapılan ihracat rakamlarına bakıldığında, 2008'in Ocak ayında 2.14 milyar dolar olan taşıt araçları ve yan sanayi ihracatı, bu yılın ocak ayında 1 milyar dolara gerileyerek yüzde 53,24'lük bir azalışa işaret etti. Ocak ayında yapılan ihracat rakamlarına ülke bazında bakıldığında, yüzde 90'a varan bir azalıştan söz etmek mümkün. Örneğin 2008 yılının ocak ayında 133 milyon dolarlık otomotiv ve yan sanayi ihracatımız, 2009 yılının aynı döneminde 11 milyon dolara geriledi. Yani İsspanya'ya yapılan ihracatta anılan dönemler itibariyle yüzde 91'lik bir gerileme yaşandı.

DEV TESİSLERDE üretim yapılamıyor

Federal-Mogul: Hisseleri borsada da işlem gören Federal-Mogul İzmit Piston ve Pim Üretim Tesisleri iptal edilen siparişler nedeniyle 2 Şubat - 29 Mart 2009 tarihler arasında üretim yapmayacak.

Oyak Renault: Firma, Karoseri-Montaj Fabrikası'nda üretimini 10 Şubat'a kadar durdurdu. Mekanik ve Şasi Fabrikası'nda da motor, vites kutusu ve şasi üretimi, 2-8 Şubat tarihleri arasında yapılmayacak.

Tofaş Oto: 2 Şubat'ta verdiği üretim arasını 9 Şubat'a kadar sürdürecek. Çalışanlar ise yıllık izinlerini kullanacak.

Anadolu Isuzu: Üretime 16 Şubat'a kadar ara verildi. Birleşik Metal-İş Sendikası temsilcisi Erol Kalender, işverenle görüşüp böyle bir karar aldıklarını belirtti. Fabrikada 800 mavi yakalının izne çıkarıldığını ifade eden Kalender, iznin ilk 15 gününün yıllık izin, ikinci 15 günün yarısının ücretli, yarısının da ücretsiz izin kullanılacağını bildirdi. Kalender, fabrikadaki idari kadronun ise çalışmaya devam ettiğini kaydetti.

Taşıt kredileri eylülden sonra bıçak gibi kesildi

Merkez Bankası verilerine göre mevduat bankaları tarafından verilen taşıt kredilerine bakıldığında ilginç bir nokta dikkat çekiyor. Bankaların kullandırdığı taşıt kredileri, 2008'in Ocak ayından Eylül ayına kadar 5.8 milyon lira seviyesine yakın bir paralelde hareket ederken, eylül ayından sonra bu kredilerde belirgin bir düşüş gözleniyor. Ekim ayında 5.7 milyon liraya gerileyen taşıt kredileri, 23 Ocak 2009 tarihi itibariyle 5.1 milyon liraya gerilemiş. Yani eylül ayından sonra hem bankalar yeni oto kredisi vermeyi kesmiş, hem de tüketiciler otomobil alımlarını durdurmuş.

Türkiye'de hurda araç yok!

Sektör açısından aylardır önemli bir beklenti haline gelen hurda araç indirimi uygulamasının canlandırıcı bir etki yapması beklenmiyor. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek geçen hafta yaptığı açıklamada ?Hurda araç indirimi ile ilgili yeni bir yasal düzenleme yapılacak? demiş ve 30 yaş ve üstü araçların bu uygulamadan faydalanacağını belirtmişti. Hatırlanacağı üzere hükümet, 2004 yılında da bir hurda indirimi uygulaması gerçekleştirmiş ve yaş sınırını 20 olarak belirlemişti. 2004'te 19 yaşındaki araçlar anılan bu indirimden yararlanamıştı. O dönem hurdaya ayrılamayan 19 yaşındaki araçlar, şu an 24 yaşında. Bu durumun bir çelişki oluşturduğunu dile getiren sektör firmaları, '30 yaş sınırını belirleyenler açıkça, 'Türkiye'de hurda araç yoktur' demekteler.Yaş sınırı 20'ye çekilmeli' sözleriyle tepkilerini dile getiriyorlar.

Bir kez durursak hareket edemeyiz

TAYSAD Başkanı Ömer Burhanoğlu Yeni Şafak'a konuştu: ?Türkiye önemli miktarda hafif ticari araç üretiliyordu. Hafif ticari araç üretimindeki en önemli oyuncular ise Tofaş ve Ford. Ticari araçlardaki talep daralması bu firmaları çok ciddi bir şekilde etkiliyor. İç piyasamızı canlandırmak için uğraşıyoruz. İhracatımız düşerken üretmimizde düşüyor. Ama mart ayı gibi bir toparlanma olmasını bekliyoruz. Bisikletin üzerindeki adam gibiyiz. İnşaat sektörü gibi değiliz. Bunun için otomotiv sektörünün desteğe ihtiyacı var. Bir fon oluşturmalı ve bu fondan sanayinin faydalanması sağlanmalı. Çünkü krizden ilk çıkacak olan sektörlerin başında otomotiv geliyor. Krizden sonrasına hazırlanmamız gerekiyor.'

Fiyatlarda indirime gidilmeli

Tüketici ilgisinin sağlanması için sektör markalarına da büyük görev düşüyor. Emtia fiyatlarındaki büyük düşüşün üreticilerin maliyetlerini aşağı çektiği belirtilirken, markaların azalan maliyetlere paralel olarak fiyat indirimleriyle müşteri müşteriye hitap etmeleri gerektiği vurgulanıyor

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber