Yargıtay, kendi üyeleri eleştirilince tazminatı 8 kat artırdı

Kaynak : Zaman
Haber Giriş : 05 Şubat 2009 07:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01

Yargıtay, hakimleri eleştiren bir yorum yazısı sebebiyle açılan tazminat davasında ilginç bir karar verdi. 'Yazı hakaret değil eleştiri kapsamında' diyen yerel mahkeme, davayı iki kez reddederken, karar her defasında Yargıtay'dan döndü.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, önce tazminata hükmedilmesini isteyerek dosyayı Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderdi. Yerel mahkeme de Yargıtay Ceza Genel Kurulu üyesi 5 hakime 500'er lira ödenmesini kararlaştırdı. Fakat süreç bitmedi. Dosya yeniden temyize götürüldü. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, bu kez daha tartışmalı bir karara imza attı. Tazminat miktarını üye başına 500 liradan 4 bin liraya yükseltti. Ancak hukukçulara göre 'düzelterek onama' sadece maddî hatalarda yapılabiliyor ve hükmün esasına etki etmemesi gerekiyor. Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, yüksek mahkemenin yasanın tanıdığı hakkı kötüye kullandığına dikkat çekiyor: "Dosya yeniden yerel mahkemeye gönderilmeliydi. Takdir hakkı, davanın açıldığı mahkemeye aittir. Yargıtay o hakim yerine geçip karar veremez."

Avukat Hüsnü Tuna'nın, "Laiklik hukukla korunmalı mı?" başlıklı yazısı 7 Şubat 2005'te Zaman Gazetesi'nde yayımlanmıştı. Bu eleştiri yazısının ardından muhalefet şerhi koyan Yargıtay üye hakimleri, 1 Nisan 2005'te Tuna ve Zaman Gazetesi aleyhine toplam 100 bin liralık tazminat davası açtı. Söz konusu yazı ile basın özgürlüğünün sınırlarının aşıldığını, ağır hakaret, suçlayıcı ve küçük düşürücü yayın yapıldığını ileri sürdü. Davalı vekilleri ise yazının basının eleştiri ve düşünmeye sevk etme görevi gereğince ve basın özgürlüğü çerçevesinde kaleme alındığını savundu. Davacılara yönelik herhangi bir hakarette bulunulmadığını kaydetti. Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, 3 Temmuz 2008'de açıkladığı kararında, yayınlanan yazının eleştiri sınırları içerisinde kaldığı, kullanılan ifadenin hakaret oluşturmadığı gerekçesi ile 22.11.2005 tarihinde davanın reddine karar verildiği hatırlatıldı. 2 kez yenilenen yargılamada her davacı için 500 lira manevi tazminat miktarının uygun görüldüğü kaydedildi. Mahkemenin bu kararından sonra davacıların tekrar temyize gitmesi üzerine dosya yeniden Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne gitti. Daire, '500 TL' rakamının hükümden çıkarılarak yerine '4000 TL' rakamının yazılmasına, toplam miktarı ifade eden '2500 YTL' yerine de '20000 TL' yazılmasına hükmetti. Prof. Dr. Hüseyin Hatemi, Yargıtay'ın yerel mahkemenin yerine geçerek karar vermesini eleştiriyor. Manevi tazminat miktarının az bulunması karşısında Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 'düzelterek onama' yoluna gitmesinin doğru olmadığını söylüyor. Hatemi, 'düzelterek onama' konusunun yasada yeniden düzenlenmesi gerektiğini de vurguluyor.

Büşra Erdal

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber