'Yav biz bu işi 28 Şubat'ta bitirecektik'

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 17 Mart 2009 07:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Mustafa Balbay'ın günlüklerinden darbe planı çıktı

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın bilgisayarında tuttuğu günlüklerden darbe planı çıktı.

www.tempo24.com.tr ve Milliyet'in internet sitesi, Balbay'ın sildiğini söylediği, ancak polisin hard diskten kurtardığı notları yayınladı. Dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şener Eruygur başta olmak üzere bazı askerî yetkili ve gazetecilerle yapılan görüşmelerin not edildiği günlüklerde inanılmaz ifadeler yer alıyor. Eruygur, hükümeti darbeyle yıkma planını gazetecilerle tartışıyor. Basın mensuplarından biri Orgeneral Hilmi Özkök'ü kastederek, "Sizin bir numara ile bu iş çok zor." diyor. Darbe planlarının ayrıntılarıyla anlatıldığı günlüğün, ikinci iddianamenin temel dayanaklarından biri olması bekleniyor.

İŞTE BALBAY'IN BİLGİSAYARINDAN ÇIKAN NOTLARIN TAMAMI

Eruygur da, "Yüzde 1, yüzde 99'a uymak zorunda" karşılığını veriyor. Mustafa Balbay, dönemin komutanlarından Aytaç Yalman'ın 10 Kasım münasebetiyle yayınladığı bildiriyi önce kendisine okuduğunu belirtiyor: "Atatürk'e 'rahat uyu ve bize güven' diye bitiyor bildiri. Bana da bazı ekler yaptırdı." 1997 ile 2004 yılları arasında tutulduğu ileri sürülen günlüklerde yer alan bazı bölümler şöyle:

"Etimesgut Jandarma Eğitim ve Spor Tesisleri'nde sohbet. Dönemin Jandarma Komutanı Şener Eruygur ile Mustafa Balbay'ın da aralarında olduğu birkaç gazeteci sohbet ediyor.

Ş.E.: - Arkadaşlar şöyle bir araya gelelim, ne oluyor, ne yapabiliriz, enerjimizi nasıl birleştirebiliriz, bir konuşalım dedim... Hepimiz aynı şeyleri düşünen insanlarız ama gücümüzü birleştirmediğimiz için bir sonuç alamıyoruz.

- Nedir, nasıl bir şey düşünüyorsunuz?

Ş.E.: - Birçok dernek var, gazeteciler var, duyarlı insan var. Bunları bir araya getirmek gerekiyor. Mesela siz öncülük etseniz, burada üç kişi bir araya geldi, bu on olur, sonra 20 olur. Derneklere yön verilir.

- Paşam bu dediğiniz zor. Bu iş yazarlardan çok gazete yönetimlerinin işi... Sonuç alınabilmesi için gazetenin bir yayın anlayışı olarak buna sahip çıkması lazım. O zaman çoğalır bu iş. Geçmişte de böyle olmuştu. 28 Şubat döneminde mesela.

- Paşam sizi çok iyi anlıyoruz. Ama şöyle bir gerçek var ortada; sizin bir numara (Hilmi Özkök) ile kafanızdakileri yapmak çok zor... Siz, bütün kuvvet komutanları tamam, bloksunuz, ama üstünüz olmayınca olmuyor.

Ş.E.:- Kuvvet komutanları bakımından bir sorun yok. Aynı düşünüyoruz... Sizi çağırdığımdan, öteki arkadaşların haberi var. TSK sizin kafanızdaki şeyleri düşünüyor. Öte yandan şu da var; yüzde 1, yüzde 99'a uymak zorunda. Uyar... Öyledir.

- Şöyle bir senaryo düşünüyorum. Kuvvet komutanları blok, 4 kişi. Altında ordu komutanları, orgeneraller, korgeneraller blok. Hepsi bir araya gelse ve dese ki 'sizinle olmuyor.' İşte Kara, Genelkurmay olur, siz Kara'ya geçersiniz, İzmir'deki Jandarma olur, İstanbul'dakini de artık ne yaparsanız.

Ş.E.:- Ya o, siz gidin derse.

- Siz 'yüzde 1, yüzde 99'a uyar' diyorsunuz ama 4 yılı var. Kadrosunu yapar. Mesela biz fazla tanımıyoruz, İlker Başbuğ nasıl biridir?

Ş.E.:- O... O karargahta, Genelkurmay'da artık. (Gülümseyerek) başka söze gerek var mı?

- Siz ağustosta emekli oluyor musunuz?

Ş.E.:- Evet, benim ve Aytaç Paşa'nın görev süresi doluyor. Bir şeyler yapmamız lazım arkadaşlar. Bu medya çok önemli.

- Patronlarla zaman zaman görüştüğünüzü biliyoruz, onlar etkili oluyor bilesiniz."

"Bu işi 28 Şubat'ta bitirecektik"

Balbay'ın notlarında, 'Fatih ve Şenel'le Sheraton'da sohbet' başlığı altında bazı diyaloglar yer alıyor. 'Şenel'in dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Erdal Şenel olduğu değerlendiriliyor. Şenel şöyle konuşuyor:

"Yav biz bu işi 28 Şubat'ta bitirecektik. Bunu üç kişi planladık, Bir, Fevzi, ben. Her şeyi hazırladık. Bakanlar Kurulu'nu dahi. Müsteşarları bulmak zordu onları da tamamladık. Karadayı bizi uyuttu. 'Az sonra' dedi, 'Hükümet devrilsin, ondan sonra' dedi. Artık gelip 10-15 yıl gitmeden işleri halletmek gerekiyor."

İlhan Selçuk Eruygur'la buluşuyor

Günlüklerde en çarpıcı diyaloglar, Şener Eruygur ile İlhan Selçuk arasında geçiyor.

Eruygur: Benim bir önerim var, bölük pörçük hareketler var. Bunları bir araya getirip çoğaltmak lazım.

Selçuk: Biz de öyle düşünüyoruz.

Eruygur: Öteki üç arkadaşımla konuştuk. Bu kararı aldık. Artık yürüyeceğiz. Burada arkadaşımız Plan Prens. Hani dedim ya yüzde 1 yüzde 99'a uymak zorunda. Biz artık ona bakmıyoruz. Kendimiz yürüyoruz.

Selçuk: Bizim çalışmamız da şöyle: ADD, bildiriye imza atacak dernekler ve bildiriyi kaleme alacak dar grup...

Eruygur: Biz kimlerle görüştük, bilgi verelim. Anıl Çeçen, Yıldırım Koç, Malatya, İstanbul, Samsun, 9 Eylül rektörleri. Onlar çok heyecanlı. Malatya, bu işi yarına bırakmayalım diyecek kadar heyecanlı. Artık bilen bilir, gören görür, biz yola çıktık..

Selçuk: Bu Turgay benim canım ciğerim. Yurtsever, buna inanın. Gürbüz de öyle. İstanbul'da belediye başkanlığı yapıyorsanız, bazı işleri racon keserek yapmanız gerekir. Ama benim sözümden çıkmaz. Şunu yap, derim yapar.

Örnek'in önüne servetini koymuşlar

Balbay'ın notlarındaki ilginç bölümlerden biri şöyle: "8 Eylül 2004 Çarşamba... Memet abi geldi... Benim Levent'le görüşürken, karşıdan resimlerimi çekmişler. Önlerine koymuşlar... Bütün gözler Yaşar'da... Konuşma çok iyiydi ama, ekime kadar bakmak gerek. Şener abinin durumu ilginç. Önüne bilgisayar disketlerini koymuşlar. Ayışığı girişimi... Sonra Yaşar'ın gelmeyeceği olasılığına karşı onu öne çıkarmaya başlamışlar. O da hemen yeni duruma göre hazırlık yapmış. Örnek abinin durumu karışık. Kendisinden üç defa mal bildirimi istenmiş. Durum trilyon. Bu nedenle geri çekilmek durumunda olabilir. Beethoven'ın da bazı kadınsal ilişkiler nedeniyle durumu hoş olmamış."

Mustafa Özbek: Ya iktidar ya darbe

Mustafa Balbay, Türk Metal Sendikası Başkanı Mustafa Özbek'in kendisine söylediklerini şöyle not etmiş: "Bence çözüm giderek zorlaşıyor. Ya bunları tümüyle alıp indirecek toplumsal gücü fazla bir iktidar ya da darbe... Çözüm burada görünüyor. Cumhuriyet'le her şeye varız. Arkadaşlar proje getirsin. Türk Metal'in kullanılacak 8 trilyonu var. Bunun yüzde 40'ı şirketlere ortak olmaya, hisse almaya uygun."

Yalman: AKP'nin bölünmesi şart

Balbay'ın notlarında birçok komutanla yapılmış görüşmeler yer alıyor. Bunlardan bazıları şöyle:

Aytaç Yalman: Medyanın adam edilmesi lazım. Burada işbirliği yapmamız lazım. AKP'nin kesin bölünmesi lazım. Bu kadar bütün bir parça olmaz. İçlerinde değişik sesler var. Bu bize de geliyor... Bunu ben her toplantıda dile getiriyorum. Gerekirse, biz medya kuralım diyorum. Sadece Cumhuriyet'le olmaz bu."

Tuncer Kılınç (16 Temmuz 2002): Yeni oluşum çok önemli. Ben temas halinde olduğum sanayi odalarına destekleyin diyorum. Neden? Türkiye'ye bir heyecan lazım. Bu AKP'yi sadece yasal önlemlerle durdurmak mümkün değil. Bunlara giden tepki oylarını bir başkasının alması lazım.

"Hayatta en hakiki mürşit Hurşit'tir"

Mustafa Balbay'ın notlarındaki ilginç bölümlerden biri şöyle: "29 Nisan Akşam Perşembe Grubu toplandı. Erdal Bey, Türkiye'de artık demokratik yollardan yapılabilecek çok az şeyin olduğunu söyledi. Adamların dini alıp kullandığı geriye bir şey kalmadığını söyledi. Hurşit Bey için çok övücü şeyler söyledi. Takıldım: Hayatta en hakiki mürşit Hurşit'tir... 'Bir numara için molla diyoruz' dedi."

Kaynak: Tempo24

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber