Seçim anketleri nedir, ne değildir!

Kaynak : Referans
Haber Giriş : 04 Nisan 2009 10:18, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Araştırma şirketleri, 80 öncesinde Türkiye'de yatırım yapmayı planlayan uluslararası şirketler için ürün ve pazar araştırmaları yapıyordu. İlk kez Özal döneminde başlayan seçim araştırmaları, bugün her seçim öncesinde şirketler için prestij yarışına dönmüş durumda.

Her seçim döneminde olduğu gibi 29 Mart seçimlerinde de en çok konuşulan konulardan biri seçim anketi yapan şirketlerin "tahmin becerisi" oldu. 22 Temmuz seçimlerinde adeta "nokta atışı" ile sandıktan çıkan sonucu bilen Konda, 29 Mart seçimlerinde yerini A&G'ye bıraktı. Konda'nın sahibi Tarhan Erdem'in yanında yetişen Adil Gür'ün şirketi A&G Araştırma, AK Parti'nin 29 Mart'ta alacağı oyu binde 4 gibi bir sapma ile bildi. Konda'nın tahmini ise AK Parti'nin aldığı oyların yaklaşık 10 puan üzerine çıktı. Böylelikle, seçim sürecinde neredeyse AKP-CHP rekabeti kadar Konda-A&G rekabeti de konuşuldu.

Peki Türkiye siyasetinin nabzını tutan, gerek akademisyenler gerekse sokaktaki vatandaşın günlerce üzerine yorum yaptığı, siyasilerin sonuçlarına bakıp zaferini ilan ettiği bu araştırmaları kimler yapıyor, araştırma şirketleri nasıl çalışıyor, ne kadar para kazanıyor ve bir seçim anketi yaptırmak kaça mal oluyor?

Seçim anketlerinin doğuşu

Seçimler için Türkiye genelinde anket yapmak, 1980 darbesi sonrasında ortaya çıktı. Araştırma şirketleri, 80 öncesinde Türkiye'de yatırım yapmayı planlayan uluslararası şirketler için ürün ve pazar araştırmaları yapıyordu. Türkiye ekonomisinin hızla geliştiği bu yıllarda, yabancı şirketler, Avrupa'nın en büyük pazarlarından biri olan Türkiye'de satışa sunacakları gıda maddeleri, temizlik ürünleri ve ilaçlar için art arda piyasa araştırması yapıyordu. "Siyasi içerikli" anket çalışmaları ise ilk kez Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde ortaya çıktı. Turgut Özal'ın iktidarını test ettiği 1987 seçimleri ile popüler hale gelen seçim araştırmaları, Refah Partisi'nin İstanbul ve Ankara belediyelerini aldığı 1994 yerel seçimleri ile patlama yaptı.

Bugün Tarhan Erdem ve Adil Gür ile anılan araştırma sektörünün o dönemdeki "talihlisi" daha sonra CHP saflarından siyasete atılacak Bülent Tanla idi. Tanla, 87 seçimlerinde ANAP'ın, 91 seçimlerinde ise DYP'nin alacağı oy oranlarını tamı tamına tahmin etmiş ve haklı bir ün kazanmıştı. Seçim anketleri, o yıllardan bugüne yalnızca Türkiye demokrasisinin vazgeçilmez parçalarından biri olmakla kalmadı, aynı zamanda 8 bin kişiye istihdam yaratan ve yılda ortalama yüzde 20 büyüyerek 150 milyon dolarlık büyüklüğe ulaşan bir sektör haline de geldi.

Para kazandırmıyor

Kayıtlara 29 Mart yerel seçimlerinin "tartışmasız galibi" olarak geçen A&G Araştırma Şirketi'nin Başkanı Adil Gür, siyasi araştırmaların toplam araştırma sektörü içindeki payının yüzde 10'lar civarında olduğunu belirterek "Seçim anketleri bize para kazanmaktan ziyade prestij ve ün sağlıyor. Yoksa kazandığımız para çektiğimiz çileye değmiyor" diyor. 1999 seçimlerinde DSP ve MHP'nin iktidar ortağı olacağını tahmin ettiklerinde kimsenin kendilerine inanmadığını hatırlatan Gür, "Kazanınca büyük tanıtımımız oldu. Ama bu bize sadece güven kazandırdı, para kazandırmadı. Nedense bizim sektörde çok biliniyor olmak işe yaramıyor. Belki de seçim sürecindeki bilinilirliğimiz, daha sonra reklamı eksik bıraktığımız için işe yaramıyor. Artık reklama ağırlık vereceğiz" diye konuşuyor.

Seçim anketi 40 bin dolar

Peki Türkiye genelinde yapılacak bir seçim anketi kaç liraya mal oluyor? Her şirketin maliyet hesaplamaları farklı olduğu için net bir rakama ulaşılamasa da Türkiye genelinde yapılan bir seçim araştırması ortalama 35-40 bin dolara, tek bir ilde yapılan araştırma ise 15-20 bin dolara mal oluyor. Ankete katılan denek sayısının artması doğal olarak maliyetleri de yukarıya çekiyor. Bu nedenle araştırma şirketleri ülke genelindeki yaptıkları araştırmalarda denek sayısının 10 bini geçmemesine dikkat ediyor.

Bu noktada Özal döneminde ünlenen ve Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Necmettin Erbakan gibi liderlere siyasi danışmanlık yapan Verso Araştırma Şirketi'nin sahibi Erhan Göksel'in sözleri ilgi çekiyor: "Denek sayısının aşağıya çekilmesi, araştırma sonuçlarındaki hata payını (+/-) yüzde 3 etkiliyor. Türkiye'de özellikle küçük partiler için yüzde 3'lük sapma çok önemli."

Anket yapmanın çok pahalı bir uğraş olduğunu dile getiren Göksel, piyasada kimi şirketlerin kısa yoldan ün sağlamak için masa başında anket hazırladığına dikkat çekiyor.

Erdoğan ciddiye alıyor

Tarhan Erdem'in kurduğu araştırma şirketi Konda'nın Genel Müdürü Bekir Ağırdır ise seçimler öncesinde hemen hemen her ilde siyasi partiler tarafından anket yaptırıldığını söylüyor. Ağırdır'a göre Türkiye'deki mevcut siyasi liderler içinde seçim anketlerini en fazla ciddiye alan isim ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. AK Parti'nin periyodik aralıklarla ve çok disiplinli bir biçimde ülke genelinde anket yaptırdığını dile getiren Ağırdır, "AKP seçim araştırmalarını çok profesyonelce, çok yaygın bir biçimde yaptırıyor. Ve bunun için çok ciddi bütçeler ayırıyor. Eminim şimdi Tayyip Bey, bu ayın sonuna kadar 'Neden oyumuz düştü' diye ülke genelinde en az 50 bin-100 bin kişilik anketler yaptıracaktır" diyor.

Seçim araştırmalarının Türkiye'deki demokrasi algısına önemli etki yaptığı bir gerçek. Ortada seçim anketi yapan şirketlerin olmadığı 80 öncesinde seçim sonuçlarının her zaman "sürpriz" olarak nitelendiğine dikkat çeken Toplumsal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı (TESAV) Başkanı Erol Tuncer, "Eskiden ancak sezgisi kuvvetli olanlar, siyaseti iyi izleyenler seçimlerin sonucunu tahmin edebiliyordu" değerlendirmesinde bulunuyor.

BÜLENT TANLA:

87 ve 91'de çok şanslıydık

Türkiye'de "seçim anketi" denilince ilk akla gelen isimlerden biri olan Bülent Tanla, Türkiye gibi geniş coğrafyaya yayılmış ve milyonlarca seçmeni bulunan ülkeler için seçim araştırmalarının çok önemli olduğunu vurguluyor. "Araştırmalar yayımlandığında Van'daki seçmen, Edirne'deki seçmenin davranışlarından haberdar oluyor" diyen Tanla, bu durumun demokrasi açısından kayda değer bir kazanım olduğunu belirtiyor. Seçim anketlerinin seçmen davranışlarını etkilediğine yönelik iddialarını reddeden Tanla, Avrupa Araştırmacılar Birliği'nin (ESOMAR) AB ülkeleri içerisinde yaptığı araştırmalara göre, seçim anketlerinin seçmenleri bilgilendirdiği, ancak kesinlikle yönlendirmediğinin ortaya çıktığını kaydediyor.

KONDA'DAN 'HATA PAYI'

Yerel dinamikleri iyi hesaplayamadık

22 Temmuz seçimlerinde gösterdiği başarıyı, 29 Mart'ta sergileyemeyen Konda'nın Genel Müdürü Bekir Ağırdır, "Yapılan iş tahmin değil, ölçümlemedir. Anket de ölçümleme tekniklerinden bir tanesidir. Ölçümlemelerde zaman zaman bazı hatalar olabilir. Bu dünyada da böyledir. Ancak Türkiye'de bu hatalar hata olarak değil, siyasi kasıt olarak algılanıyor" diyor. Konda olarak seçim araştırmasında bir hata yaptıklarını vurgulayan Ağırdır, şunları söylüyor: "Örneklem seçerken yerel dinamikleri yeterince dikkate almamış olabiliriz. Bunu arayıp bulacağız ve kamuoyu ile paylaşacağız. Son 20 yılda araştırma sektörü hem yetişmiş insan kalitesi hem de teknolojik altyapı olarak çok gelişti. Bu gelişim devam edecek. Faaliyet gösteren şirketler, her zaman daha iyi bir sonucu ulaşmak için kendini zorlayacak."

ARAŞTIRMALAR HANGİ YÖNTEMLERLE YAPILIYOR?

- Yüz yüze görüşme: Anketör ve denek arasında kâğıda basılmış soru formlarını kullanmak sureti ile gerçekleştirilen yüz yüze görüşmeler.

- Bilgisayar destekli görüşme: Anketör ve denek arasında dizüstü bilgisayarlar ya da uygun teknolojik kapasiteye sahip diğer ekipmanların yardımı ile gerçekleştirilen yüz yüze görüşmeler.

- Bilgisayar destekli telefon görüşmesi: Anketör ve denek arasında bilgisayar yardımı ile gerçekleştirilen telefon görüşmeleri.

- Bilgisayar destekli web görüşmesi: Özel yazılım programı yardımı ile tasarlanan internet tabanlı soru formlarının denekler tarafından doldurulması.

- Mektup: Denekler tarafından doldurulan soru formlarının merkeze yine posta yolu ile gönderilmesi esasına dayanan bilgi toplama yöntemi.

- Masabaşı çalışmaları: İkincil kaynak ve literatür taramalarının bütünleştirilmesi ile derlenen genellikle bir sektör ya da daha önce araştırılmış konulara ilişkin analitik bilgileri kapsayan çalışmalar.

HANGİ ŞİRKET KİMİN?

KONDA: Tarhan Erdem'in sahibi olduğu şirket. Yönetiminde Tarhan Erdem ve Bekir Ağırdır bulunuyor.

A&G: 1995 yılında Adil Gür tarafından kuruldu. Yıldızı 29 Mart seçimlerinde parladı.

ESTİMA: Bülent Tanla'nın oğlu Hasan Tanla'nın başında bulunduğu şirketin önceki ismi "Piar Gallup" idi.

ANAR: Şu an Devlet Bakanı olan Beşir Atalay tarafından 1998 yılında Ankara'da kuruldu. Daha çok AKP için anket çalışmaları yapıyor.

DENGE: Başbakan Erdoğan için özel anket çalışmaları yapan bir şirket.

POLLMARK: ANAR'dan ayrılan, 2003 yılında kurulan ve AKP'ye yakınlığı ile bilinen bir kamuoyu araştırma şirketi.

METROPOL: Prof. Özer Sencer tarafından kuruldu. Son 2 yıldır faaliyet gösteriyor.

GENAR: 1997 yılından beri faaliyet gösteriyor. Yönetiminde Hüsrev Hatemi, Nilüfer Narlı ve Arus Yumul gibi önemli araştırmacılar bulunuyor.

VERSO: Sahibi Erhan Göksel. 1985'ten beri bu işi yapıyor.

SONAR: 1999 seçimlerinde MHP'den milletvekili adayı olan Hakan Bayrakçı'nın şirketi.

Sektörün büyüklüğü 150 milyon dolar

- Türkiye'de tahmini 75 adet araştırma firması var.

- Bu şirketlerin 10 tanesi yabancı sermayeli.

- Siyasi araştırma yapan şirket sayısı 12.

- Saha hizmeti veren taşeron şirket sayısı 35.

- Müşterilerin yüzde 76'sı iç piyasada faaliyet gösteriyor.

- Araştırma şirketlerinde toplam 8 bin kişi çalışıyor.

- Sektör 2008'de 150 milyon dolarlık büyüklüğe ulaştı.

- Toplam cironun yüzde 10'unu siyasi araştırmalar oluşturuyor.

Kaynak: Pazarlama ve Kamuoyu Araştırmacıları Derneği

29 MART'IN GALİBİ A&G OLDU (%)
Siyase parti Konda'nın tahmini A&G'nin tahmini Seçim sonucu
AKP 48,9 39,1 38,78
CHP 33,1 26,8 23,12
MHP 10,5 16,5 16,06
DTP 2,4 5,1 5,58

A&G araştırması, 21-22 Mart tarihleri arasında 44 ilde 5 bin 412 kişiyle yapıldı. Konda araştırması ise 14-15 Mart tarihleri arasında 53 ilde 7 bin 615 kişiyle gerçekleştirildi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber