Türkiye'de her 12 kadından biri meme kanseri riski taşıyor

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 08 Mayıs 2009 17:00, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Ömer Sarı

ADANA- Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Demircan, meme sağlığının kadın sağlığının en önemli parçalarından biri olduğuna dikkat çekerek, Türkiye'de her 12 kadından birinin meme kanseri riski taşıdığını söyledi.

Adana Acıbadem Adana Hastanesi'nde Meme Sağlığı Merkezi düzenlenen törenle hizmete girdi. Merkezin açılışında konuşan hastane doktorlarından Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Demircan, memenin kadın olmanın sembolü olduğunu belirtti. Meme sağlığının kadın sağlığının en önemli parçalarından biri olduğuna dikat çeken Demircan, kadınların sağlık sorunlarının başında her zaman meme kanseri geldiğine dikkat çekti. Demircan; "Meme kanseri aynı zamanda kadının kadınlık kimliğini de tehdit etmekte." dedi.

Meme kanseri için en önemli risk faktörünün kadın olduğuna dikkat çeken Demircan, kadınların ergenlik döneminde meme gelişme bozuklukları, genç yaşlarda kanser olmayan diğer meme hastalıkları, gebelik ve emzirme döneminde enfeksiyonlar gibi çeşitli hastalıklarla da karşı karşıya kaldığına dikkat çekti. Demircan, en önemlisi ise her 100 meme kanserinden 99'unu kadınların oluşturduğunu aktardı. Amerika'da her 8 kadından bir tanesinin, ülkemizde her 12 kadından birinin meme kanseri olma riski taşıdığını vurgulayan Demircan; "Meme kanseri kadın kanserleri içerisinde birinci sırayı almakta, kadın ölümlerinin en önemli ikinci nedenidir. Bu nedenle kadınların hekime başvurmalarının başlıca nedenlerinden biri, meme ile ilgili yakınmalardır." ifadelerini kullandı.

MEME SAĞLIĞI MERKEZİ

Acıbadem Adana Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mustafa Kibar ise "Meme Sağlığı Merkezi" sayesinde kadınların hastane hastane ve doktor doktor dolaşmaktan kurtulacağını söyledi. Kibar, "Çünkü meme hastalıklarının tanı, teşhis ve tedavisiyle ilgilenen farklı uzmanlık dallarından hekimler, bu kliniğin çatısı altında hizmet veriyor. Meme Kliniği'nde Adana'nın tek dijital mamografi cihazı da bulunuyor." dedi.

Meme hastalıkları konusunda deneyimli hekim kadrosu ve donanımıyla (Dijital mamografi, USG, meme MR, Patoloji) bölgede önemli hizmet vereceklerine dikkat çeken Prof. Dr. Kibar'ın verdiği bilgiye göre, merkeze başvuran hastanın muayenesi meme cerrahisi (genel cerrahi) uzmanı tarafından yapılıyor. Fizik muayene bulguları, daha önceki meme muayene bulguları, hastanın risk faktörleri bir dosya şeklinde hazırlanıyor ve sonraki kontroller için saklanıyor. 40 yaş üzeri hastalarda rutin yıllık mamografi tetkiki, gerekirse USG, 40 yaş altı hastalarda hekimin uygun ve gerek gördüğü hastalara USG veya mamografi tetkiki yapılıyor. Tetkikler sonucu memesinde kötü huylu kitleden şüphe edilen hastalarda uygun görülen yöntemle biyopsi yapılarak kesin tanı elde ediliyor. Alınan bu parçanın patolojik incelemesi sonucunda eğer kötü huylu kitle tespit edilmiş ise cerrahi yaklaşım, eğer iyi huylu kitle tespit edilmiş ise de kısa aralıklarda takip gerçekleştiriliyor.

Radyoloji Uzmanı Dr. Nazlı Özcan ise meme yakınması olmayanların 40 yaşında MR çektirmesi gerektiğini söyledi. Özcan, meme yakınması olan kadınlarda 35 yaşından başlayarak taramanın yapıldığını, yakınması bulunmayan kadınlarda ilk mamografi çekiminin 40 yaşında başladığını ifade etti. 40-50 yaş arasında yıllık veya iki yıllık aralıklarla memografi çekildiğini belirten Özcan sözlerini şöyle tamamladı: "50 yaşından itibaren her yıl memografi çekilmesi önerilmekte. 40-50 yaş arasında bizim uygulamamız her yıl dijital mamografi çekilmesi şeklinde olmakta. Bu yaş grubundaki hastalarda klasik mamografi tetkiki çoğu zaman yeterli olmamakta. Meme kanseri riski yüksek kadınlarda meme tarama programı, meme kanseri görülen en genç hasta yaşından 10 yıl öncesi temel alınarak yapılmakta. Ailede en genç kanser 33 yaşında görülmüşse tarama 23 yaşında başlamalı. Bu grupta diğer görüntüleme yöntemlerine ek olarak meme MR'ı kullanılmakta."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber