Yeni müsteşarlığın operasyonel görevi olmayacak

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 11 Mayıs 2009 13:43, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

- İçişleri Bakanı Beşir Atalay, terörle mücadelede güvenlik birimleri ve ilgili kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak amacıyla kurulacak birimin "Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı" adı altında faaliyet göstereceğini söyledi.

Atalay, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu.

Güvenlik kuruluşları ve ilgili kuruluşlar arasında koordinasyonun sağlanması, kamuoyunun bilgilendirilmesi, yapılan faaliyetlere ilişkin işbirliği konusunda faaliyet gösterecek "Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı" kurulacağını kaydetti.

Atalay, İçişleri Bakanlığı'na bağlı olarak faaliyet gösterecek müsteşarlığın "karar vericiler için politika belirleyeceğini" ve güvenlik politikalarına makro düzeyde bakacağını, operasyonel fonksiyonu olmayacağını kaydetti. Esnek bir personel sistemi benimsenen bu kurumun "yetkisi ve gücünün yüksek tutulduğunu" anlatan Atalay, 'Amacımız yeni bir bürokratik birim oluşturmak değil" dedi.

Bakan Atalay, konuya ilişkin yasa tasarısının Bakanlar Kurulu'nda imzalandığını ve TBMM'ye gönderildiğini kaydetti.


Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasını öngören kanun tasarısı, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısına göre, terörle mücadeleye ilişkin politika ve stratejileri geliştirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere İçişleri Bakanlığına bağlı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulacak.

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, yeni kurulacak ''Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı''nın koordinasyonu sağlayacağını, birimlerin analizlerini güçlendirmeyi, tehditlere tepki verme sürelerini kısaltmayı ve yol haritaları çerçevesinde eyleme geçmelerini sağlamayı hedeflediğini bildirdi.

Atalay, İçişleri Bakanlığı Konferans Salonu'nda düzenlediği basın toplantısında, yeni kurulacak ''Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı''na ilişkin bilgi verdi. Toplantıya, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Osman Güneş, Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Daire Başkanı Tümgeneral Hüseyin Güçlü ve diğer yetkililer katıldı.

Terörle mücadeleye, ''insan odaklı güvenliğin özgürlükler, haklar ve demokrasi ekseninde sağlanması'' vizyonuyla baktıklarını anlatan Atalay, bu vizyonu hayata geçirecek mekanizmanın demokrasi ve hukukun üstünlüğü olduğunu belirtti. Güvenlik ve özgürlük dengesinin üzerinde önemle durduklarını ifade eden Atalay, ''Hak ve özgürlüklükler, ancak düzenin sağlandığı bir ortamda korunabilir. Tüm dünyada barış ve güvenliği tehdit eden en önemli unsurun terör belası olduğu artık herkesin malumudur. Terör, sadece güvenliği değil, her birimizin hak ve özgürlüklerini de tehdit etmektedir. Terörün hedefi hayatlarımız, özgürlüklerimiz, demokratik kazanımlarımız, birlik ve beraberliğimizdir. Terörizmin zaferi özgürlüğün yenilgisidir'' diye konuştu.

Terörle mücadelede en sağlıklı yöntemin insan haklarına dayanan demokratik, hukuk devletinin tüm kurallarıyla çalıştırılması olduğunu belirten Atalay, Türkiye'nin 11 Eylül sonrasında özgürlük-güvenlik dengesini koruyabilen sayılı ülkelerden biri olduğunu dile getirdi.

Atalay, hükümetin terör sorununa kalıcı çözüm bulmak için attığı adımların sadece taktik adımlar olmadığını, demokrasinin derinleşmesinin gereği olduğuna inançla özgürlük alanlarının genişletildiğini anlattı. Güvenliğin tüm yönleriyle ele alınmasının önemine dikkati çeken Atalay, her kesimden destek beklediklerini, bunun için çalıştıklarını, insan odaklı güvenlik vizyonunun da bunu gerektirdiğini ifade etti.

Türkiye'nin yaşadığı acı tecrübeler sonucu terörle mücadelede hem büyük kayıplar verdiğini hem de büyük birikime sahip olduğunu kaydeden Atalay, terörle mücadelenin çok boyutlu bir çabanın yanı sıra siyasi iradenin sağlamladığını da gerektirdiğini söyledi.

İçişleri Bakanı Atalay, ''Hükümet olarak milletimizin huzurunu, devletimizin itibarını gölgelemek isteyen hiç kimseye karşı hiçbir zaman zaaf içinde olmadık ve olmayacağız. Demokrasiyi, özgürlükleri, hukuku istismar ederek Türkiye'nin hukuk ve demokrasi yolunda geri adım atmasını bekleyen birileri varsa boş yere bekleyeceklerdir'' diye konuştu.

-''ŞİDDETE MEŞRUİYET TANINAMAZ''-

Türkiye'nin demokrasiyle birlikte büyüyeceğini, özgürlük alanını genişleterek gelişeceğini dile getiren Atalay, ''Konuşmak isteyen konuşur, örgütlenmek isteyen örgütlenir, ama hiçbir zaman şiddete meşruiyet tanınamaz'' dedi. Bütün vatandaşların eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğuna işaret eden Atalay, Türkiye'nin meselelerinin çözümsüz olmadığına inandıklarını, çözümsüzlüğü de çözüm olarak kabul etmediklerini söyledi.

Atalay, terörle mücadelede olmazsa olmaz ilkelerinin, ''terörist ile vatandaşın birbirine karıştırılmaması olduğunu'' kaydederek, bu hassasiyetin çok olumlu sonuçlar verdiğini belirtti.

''Demokrasiyi kesinlikle teröre feda etmedik, etmeyeceğiz'' diyen Atalay, Türkiye'de, demokratikleşme, ekonomik, sosyal, kültürel alanda ve AK Parti hükümetleri olarak bölgeler arası gelişmişlik farklarını en aza indirgemek için yaptıkları çalışmaları anlattı.

Terörün küresel boyutuna ve uluslararası işbirliğinin önemine değinen Atalay, bu çerçevede Türkiye'nin komşularıyla güvenlik anlaşmaları imzalamış, bölgesinde öncü bir ülke haline geldiğini ifade etti.

Atalay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD yönetimi ve Irak merkezi hükümeti nezdinde yaptıkları çalışmalarla terör örgütüyle ortak mücadele konusunda anlayış birliğine varıldığını hatırlattı. Bu çerçevede, Türkiye-Irak-ABD işbirliğinin sonucu olan üçlü mekanizma sürecinin yeniden başlatıldığını söyleyen Atalay, ''Bizim bu üçlü mekanizmada tavrımız şu; geçen dönemde olduğu gibi somut adımlar atılmadan bu toplantıları yürütmek istemiyoruz. Bu konuda kararlılığımız var'' dedi.

-MÜSTEŞARLIĞIN GÖREVLERİ-

İçişleri Bakanlığına bağlı olarak kurulacak ''Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı''na ilişkin bilgiler de veren Atalay, bu konudaki çalışmaların tamamlandığını, Bakanlar Kurulu'nda imzalanan kanun tasarısının TBMM'ye gönderildiğini bildirdi. İlgili tüm kurum ve kuruluşlarla yapılan yoğun görüşme ve değerlendirmelerde terör sorununun tüm boyutlarıyla ele alındığını, yeni kurulacak müsteşarlığın çerçevesinin, sınırlarının ve görevlerinin ayrıntılı şekilde belirlendiğini ifade etti.

Atalay, yeni birime ilişkin şu bilgileri verdi:

''Yeni kurulacak müsteşarlık, uzman ekipler çalıştıracak ve saha araştırmalarına ve derin analizlere dayalı politikalar ve stratejiler geliştirecektir. Ciddi bir insan birikimi kullanılması hedeflenmektedir. Türkiye'nin mahalli ve bölgesel özellikleri doğru tahlil edilecektir. Toplumumuzun farklı kesimlerinin değişen güvenlik algıları ve sorunlarını anlamaya gayret gösteren bir anlayışı tesis etmek için azami gayreti göstereceğiz. Aynı zamanda bu sorunların ulusal, bölgesel ve küresel yönleri de çok dikkatli şekilde incelenecek. Geliştireceğimiz politika ve stratejiler, bu bilgi birikimine dayalı olacaktır.

Müsteşarlık, güvenlik politikalarına makro bakış açışını tesis ederken, mikro uygulamaların da toplam kalitesini gözlem fırsatı oluşturacaktır. Önleyici çalışmalara ek olarak, metotları ve araçlarını sürekli tahlil eden bir yaklaşımı tesis etmeye çalışacağız. Bugün güvenlik sektörümüzün tehditlerle mücadele eden farklı kurumlarının değerli analizleri hayati önem taşıyor. Ne var ki bu analizlerin bir havuzda toplanarak insicamlı bir stratejiye dönüştürülmesi gerekmektedir.''

Bu yeni yapılanmayla ilgili koordinasyon kavramına büyük önem verdiklerine işaret eden Atalay, ''Yeni oluşturulan yapı, koordinasyonu sağlayarak, birimlerimizin analizlerini güçlendirmeyi, tehditlere tepki verme sürelerini kısaltmayı ve yol haritaları çerçevesinde eyleme geçmelerini sağlamayı hedeflemektedir'' diye konuştu.

Atalay, görevleri arasında terörle mücadeleye yönelik stratejiler belirlenmesi bulunan müsteşarlığın, istihbaratın koordinasyonuyla da yakından ilgileneceğini ifade ederek, ''Türkiye'de bu konuda bir dağınıklık olduğu bilinmektedir. Bu bizzat yasayla şu anda bir çerçeveye oturtulmuştur'' dedi.

Yeni yapılanmada, analize çok önem verdiklerini anlatan Atalay, Müsteşarlığın, hem yurt içi hem uluslararası bütün birikimlerin kullanılarak daha iyi anlayan, daha iyi çözümleyen, insani ve sosyal boyutu ağırlıklı yeni stratejiler geliştirme konusunda uzman bir kurum olmasını hedeflerini kaydetti.

-''TERÖRLE MÜCADELE KOORDİNASYON KURULU''-

Kamuoyunun bilgilendirilmesi ve halkla iletişimin sağlanmasının da müsteşarlığın görevleri arasında olduğunu dile getiren Atalay, ''Hem insanımızın teröre bulaşmasını önleme hem de teröre şu veya bu şekilde katılan insanımızı tekrar kazanma yönünde ileri çalışmalar yapılacaktır'' diye konuştu. Atalay, kurulacak müsteşarlığın, dış gelişmeleri de Dışişleri Bakanlığı ile koordineli şekilde takip edeceğini söyledi.

Kendisinin başkanlığında ''Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu''nun da oluşturulacağını belirten Atalay, ilgili bütün kurumların üst yönetimlerinin bu kurula katılacağını ifade etti.

Beşir Atalay, ''sorunun çözümünde oluşturulacak politika ve stratejilere esas teşkil edecek istihbarat bilgilerini, ilgili birimlerden alarak değerlendirmek'' amacıyla müsteşara bağlı ''İstihbarat Değerlendirme Merkezi''nin kurulacağını bildirdi.

Müsteşarlığın ''operasyonel bir görevi olmayacağını'' dile getiren Atalay, müsteşarlık bünyesinde karar vericilere alternatif sunacak politikalar oluşturulacağını söyledi.

Müsteşarlığın yapılanmasında geleneksel örgütlenme modelini takip etmediklerini, genel müdürlükler kurmadıklarını anlatan Atalay, ''Küçük, kadrosu fazla olmayan, esnek masa usulü çalışacak bir yapıyı ön plana çıkarıyoruz. Uzman kişilerden yeteri ölçülerde yararlanmak amacıyla esnek bir personel istihdam sistemi benimsenmiş, sözleşmeli olarak veya görevlendirme yöntemiyle personel çalıştırılması mümkün hale gelmiştir. Birikimi olan herkesten kolaylıkla faydalanılabilecektir'' dedi.

-''TERÖRSÜZ BİR HAYATI İSTİYORUZ''-

İçişleri Bakanı Atalay, şöyle konuştu:

''Yetkisi ve gücü yüksek tutulmuş bir müsteşarlıktan bahsediyoruz. Amacımız, bürokrasiye yeni bir mekanizma eklemek değil, aksine kurumlar arası ortak aklı bir havuzda buluşturmak. Hükümet olarak oluşturacağımız bu yeni kurumsal yapı, önce terör ve teröre kaynaklık eden sorunlarla mücadelenin gereklerini sistematik bir bilgi havuzunda toplayacak ve kurumlar arasında tam bir koordinasyon sağlayacak.

İsmi ne olursa olsun önümüzde bir sorun var ve bu konu Türkiye'nin önemli bir sorunudur. Bu sorunun çözümü için konjonktür, iç ve dış etkenler şu an her zamankinden daha müsaittir, bunu görüyoruz. Şu anda bu konuda yapılacak çalışmalar büyük destek görmektedir. Zaten yürüyen ciddi çalışmalar vardır.

Açıkça ifade ediyorum ki, hükümet olarak, bakanlık olarak ve bu yeni müsteşarlığın görevleri olarak başbakanımızın 2005 Ağustos ayında Diyarbakır'da yaptığı konuşmanın arkasındayız. Bu konuda istiyoruz ki, hiç kimse teröre bulaşmasın, terör nedeniyle hayatını kaybetmesin. Biz ilelebet terörle yaşamayı değil, terörsüz bir hayatı istiyoruz. Güçlü bir siyasi iradeyle bu mümkündür. Herkes bilmeli ki terör dahil, Türkiye'nin meseleleri çözümsüz değildir. İnsan hayatını korumak adına ne gerekiyorsa yapacağız.''

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber