Pastörize ve sterilize sütler katkı maddesi içermiyor

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 21 Mayıs 2009 16:48, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:57

Gıda Mühendisleri Odası Adana Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Sema Haznedar Ilgaz, son dönemlerde ortaya atılan tüketiciyi yanıltıcı iddiaların aksine pastörize ve sterilize sütlerin katkı maddesi içermediğini söyledi.

Dünya Süt Günü dolayısıyla Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Ilgaz, "Uzun ömürlü (UHT) sütler, çiğ sütün 135-150 derecede 2 -4 sanayi tutulduktan sonra hızla soğutuluyor. Dolayısıyla bu gıdanın bozulmasına neden olan ve hastalık yapan etkenlerin tümü ortadan kalkıyor." dedi. Bu sütler uygun aseptik koşullarda dolum yapılarak, özel ambalajlarda piyasaya sunulduğunu hatırlatan Ilgaz, teknolojisi gereği ambalajı açılmadığı sürece oda sıcaklığında son kullanma tarihine kadar bozulmadan saklanabileceğini açıkladı.

Ilgaz, işlenmiş sütlerde kontrollü ve kısa süreli bir ısıl işlem uygulandığı için besin değeri kaybının yok denecek kadar az olduğuna işaret etti. Ahır hijyenine gerekli özen gösterilmemesinden ve süt üreticilerinin bilinçsizliğinden dolayı çiğ sütlerdeki mikrobiyal yükün diğer gelişmiş ülkelere göre çok yüksek çıktığına işaret eden Ilgaz, "Diğer yandan, çiğ olarak tüketime sunulan sokak sütlerinde soğuk zincir sağlanamadığından, tüketiciye ulaşana kadar geçen taşıma sürecinde toplam bakteri yükü artmakta, bu da ısıl işlem ile yok edilmeyen toksinlerin oluşmasına yol açmaktadır. Özellikle bölgemizde yazın 40-45 dereceyi bulan sıcaklıklarda sokak sütlerindeki risk oranı daha da artmaktadır." şeklinde konuştu.

Güvenli süt üretiminin ancak elde edildiği hayvandan yani çiftlikten başlayarak tüketiciye ulaşılana kadar ki tüm aşamalarda hijyenik koşulların yerine getirilmesiyle sağlandığını kaydeden Ilgaz, Türkiye'de yapılan yasal düzenlemelere rağmen ahırlarda sağım tesislerinde ve süt toplama merkezlerinde gereken alt yapı düzenlemelerine uyulmadığını söyledi. Ilgaz, sütün insan beslenmesi için vazgeçilmez öğelerin bir kısmını içermesi bakımından son derece stratejik bir ürün olduğunu kaydetti. Türkiye'de kişi başına 5- 6 litre gibi düşük bir miktarda süt tüketildiğini vurgulayan Ilgaz, buna karşılık gelişmiş ülkelere bu oranın 60-170 litre arasında değiştiğini ifade etti. Türkiye'deki süt üretiminin yüzde 5'ini karşılayan Çukurova Bölgesi'nde üreticilerin yeterli örgütlenemediğine işaret eden Sema Haznedar Ilgaz, buna bağlı olarak kayıt dışı üretim, sokak sütü tüketiminin artışının yanı sıra son yıllarda görülen hayvan hastalıkları nedeniyle de sektörde önemli sorunların yaşandığını vurguladı.

Süt üretiminde "Çiftlikten Sofraya" izlenebilirliğin sağlanması ve etkin denetimlerin yapılabilmesi için öncelikle diğer sektörlerde olduğu gibi kayıt dışılık ve örgütsüz yapılanmanın engellenmesini isteyen Sema Haznedar Ilgaz, ayrıca yeterli ve güvenli süt tüketimini sağlayacak politikaların oluşturulması gerektiğini sözlerine ekledi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber