AK Parti'li vekil ağladı

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 23 Mayıs 2009 22:37, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Annenin Öcalan şikayeti, AK Parti'li vekili ağlattı

Terör örgütünün 3 Ocak 2008 tarihinde Diyarbakır'da bir dershanenin önündeki bombalı saldırısında evladını kaybeden bir annenin "Öcalan şikayeti" AK Parti Milletvekili İhsan Arslan'ı ağlattı.

Diyarbakır merkez Bağlar İlçesi AK Parti 1. Olağan Kongresi yapıldı. Miryıldız Düğün Salonu'ndaki kongreye AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Abdurrahman Kurt, İhsan Arslan, Kutbettin Arzu, Ali İhsan Merdanoğlu delegeler ve çok sayıda partili katıldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker'in mesaj gönderdiği kongrede kürsüye ilk gelenMilletvekilli Abdurrahman Kurt oldu. AK Parti iktidarından önce Kürt sorununda çözümün bir karşılığının olmadığını belirten Kurt, AK Parti ile birlikte ülkenin köklü sorunlarının çözümü için harekete geçildiğini dile getirdi. Kurt, "Ne zaman başımıza bizim gibi yüreği yanan, vicdanlı ve kalbinde Allah korkusu olan biri geldi o zaman Kürt sorununda çözümün bir karşılığı oldu. Esasen bu ülkede sorunu çözmek isteyenler var ve yönetmek isteyenler var. Biz çözmek isteyenlere destek vereceğiz ki 30 yıldır akan kardeş kanı dursun." dedi.

Milletvekili İhsan Arslan da Kürt sorununun çözümünde ümit verici gelişmeler yaşandığını belirterek, "Halkımızın bu sorundan kaynaklı yaşadığı sorunlara artık sabrı kalmamıştır. Halk artık bedel ödeyecek durumda değildir." diye konuştu.

Arslan, 29 Mart Yerel Seçim propaganda döneminde Diyarbakır'da yayın yapan Can Tv'nin 3. Göz adlı programında söylediği ve "Kürt sorununun çözümü için DTP'yi PKK'yı ve Öcalan'ı görmezden gelemeyiz" sözleriyle ilgili bir şikâyet yazısı aldı. Bunun üzerine tekrar kürsüye çıkan Arslan, önce bir anneden gelen yazıyı okudu. Çocuğunu Diyarbakır'da 3 Ocak 2008 tarihindeki bombalı saldırıda kaybettiğini belirttiği yazısında anne, Milletvekili Arslan'a Öcalan ile ilgili nasıl böyle konuştuğunu soruyordu.

Acılı annenin yazısını okuyan Arslan bu sırada kendini tutamayarak ağlamaya başladı. Başını kürsüye dayayan Arslan, önce anneden özür diledi. Yanlış anlaşılmaktan dolayı üzgün olduğunu dile getiren Arslan şöyle konuştu:

"Ne dediğimi tekrarlamak istiyorum. Kendim için söylemiyorum ama doğru söyleyen ve cesur insanlar bazen linç edilmek isteniyor. Maalesef medyamız ve kimi çevreler gerçeğin konuşulmasını ve bu sorunların çözülmesini istemiyorlar. Onun için gerçeği başka türlü anlatıyorlar. Ben dedim ki cümle aynen şöyle; (Bu sorun çözülmek isteniyorsa kimse DTP'yi, PKK'yı Abdullah Öcalan'ı görmezden gelemez. Yok sayamaz) dedim. Yoksa onu karşına alıp, muhatap alıp (gel buraya seni kucaklayayım kardeşim filan) böyle bir şey yok. Tekrar söylüyorum kimse bu gerçekleri görmezden gelemez. Bunu söylerken övmek için söylemedim asla, Hukuken onlara bir pozisyon üretmek için de söylemedim. Ama çözmenin artık herkes tarafından fark edilmiş mutlak bir yolu var. Bir kavgada taraflar vardır. Bir tarafın tek başına bir şeyler yapmaya kalkışması asla sonuç getirmez. Daha sonra ben ne dedim? (Bu ülkede mağdur olmuş gönüllerin kazandırılması gerekiyor. Köylerimiz isimleri değiştirildi. Bunların düzeltilmesi gerekiyor. Halkımız isterse çocuklarına koyduğu gibi köylerinin eski isimlerini kullanabilmeli) dedim. Biraz ya çok ahmakça bir şey veya cesurca bir şey. Ama lazım yani. Çünkü yıllardır yanlış şeyler yapılmış ve ben dedim ki; (dağlarımızda Ne mutlu Türküm Diye yazılı. Asla ben Türklere ve Türk'e hakaret niyetinde bunu söylemedim. Ama orada bir yanlışlık var. Bunun düzeltilmesi gerekir dedim. İnsanımızın gönlünün yarasının tedavi edilmesi lazım dedim. Çünkü kardeşlik ve barış bu insanların birlikteliğiyle barıştan geçiyor. Gönüllerin kazanılmasından, kardeşlikten geçiyor. Niye Trakya'nın dağlarında yok, niye Ege'nin dağlarında yok. CHP'li Canan Arıtman diyor ki daha çok yazmalıymışız, bunu onların kafasına kazıtmalıymışız. Bu insanca değil, bundan kardeşlik çıkmaz. Barış çıkmaz. Doğru olan şudur. Mademki halkımız bundan rahatsız o zaman bunu değiştirip yerine birlikteliğimizi ifade edebilecek bir şeyler yazabiliriz oraya. Barışmak, anlaşmak, uzlaşmak için mutlaka özveri gerekiyor, fedakarlık gerekiyor."

Terörle mücadele şehit edilen güvenlik güçleri ve vatandaşın yanında öldürülen 40 bin PKK'lıya da yazık olduğunu dile getiren Arslan, "Ben hepsi için üzüldüğümü söylüyorum. Çünkü hepsinin anası babası var. Hepsi bu toprağın insanı. 80 öncesindeki katliamları yaşadım. Birileri tahrik etti. İnsanımızı karşı karşıya getirdi. Sağ adına solu vurdu. Sol adına sağı vurdu. Daha sonra kimimiz hapislerde çürüdük kimimiz dağlarda sokaklarda cesetlerimiz kaldırıldı yani. Bu oyunlara bir daha gelmemiz gerekiyor. 30 yıl insanlık tarihi acısından çok uzun bir zaman değildir. Ama inşallah sondur. 31'inci, 32'inci yıl bir daha demeyeceğiz. Bundan sonra inşallah kardeşçe birlikte yaşamanın imkanlarını araştıracağız" sözlerini kaydetti.

Konuşmaların ardından tek listeyle gidilen seçimde Eczacı Cevdet Kara, AK Parti Bağlar İlçe Başkanlığı'nı kazandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber