Cinsel istismara karşı çocuklar nasıl korunmalı?

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 24 Mayıs 2009 11:03, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59

Prof. Dr. Aysel Ekşi, cinsel istismara karşı çocukların nasıl korunması gerektiğini Milliyet okurları için kaleme aldı

Gazetelerde Türkiye'nin değişik illerinde, okullarda öğrencilerin diğer öğrenciler tarafından tecavüze uğradığı yönünde haberler yer alıyor. Gelişmiş ve gelişmemiş ülkelerde de, ülkemizde de çocuk ve ergenlerin cinsel kötüye kullanımı-istismarı hayli sıktır. Son yıllarda İngiltere başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde çok sayıda bilimsel araştırma, artışın endişe verecek boyutlara ulaştığını gösterdi. Şimdi bu doğrultuda okula, aileye, ana babalara, çocuklara, basına, özellikle görsel basına yönelik çok yönlü önlemler tartışılıyor.

Tüm bilimsel araştırmalar bu konuda basının rolünün hiçbir tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık olduğunu gösterdi. Basına değilse de okula ve aileye yönelik önlemler yavaş yavaş alınırken, cinsel şiddet olaylarında düzelme yönünde bir değişimin söz konusu olmaya başladığı söylenebilir. Bu yazıda çocuğa ve aileye pratik düzeyde yapılan önerileri ele alalım:

1. Çocuğa, cinsel organları yaralandığı ya da hastalandığı zaman, yalnız doktorların veya ana babalarının dokunabileceği öğretilmelidir. Ne yazık ki ülkemizde böyle istismar olaylarında aile içinden ve dışından çok kimse karışmakta ve hatta çocuğu muayeneye kalkışmaktadır.

2. Çocuğa, kendisine cinsel açıdan yaklaşan her kim ise, ona ?hayır? demesi öğretilmelidir. Şu nokta açıkça öğretilmelidir ki çocuk, rahatsız olacağı biçimde kendisine dokundurtmama hakkına sahiptir.

3. Birisi cinsel yönden kötüye kullanıma kalkıştığı zaman çocuğa oradan hemen uzaklaşması ya da ?yüksek sesle bağırması? öğretilmelidir. Cinsel kötüye kullanıma kalkışan biriyle mücadele etmede ?vurma, tekme atma? gibi davranışlar öğretilebilir. Ancak kesin ihtiyaç olduğunda başvurması gerektiği vurgulanmalı, bunu oyun haline getirmesinin sakıncaları kesin bir dille anlatılmalıdır.

4. Cinsel organlarına bir başkasının dokunması halinde, bunu dokunan kişi ile kendi arasında bir sır gibi saklamaması gerektiği öğretilmelidir. Çünkü kötüye kullanan kişiler genellikle bu ilişkiyi çocuğa heyecan verici bir macera gibi gösterir ve ?gizli sırlarını? saklamasını isterler.

5. Cinsel yönden kötüye kullanıldığını bildirdiği zaman bazen yetişkinlerin buna inanmadıkları çocuğa hatırlatılmalıdır. Bunu dikkate alarak çocuğa, bu olayı kime nasıl anlatacağı öğretilmelidir.

6. Cinsel yönden kötüye kullanıma uğraması halinde, bunun kendi suçu olmadığı usulunce öğretilmelidir. Çocukta suçluluk duygusunun gelişmesine fırsat verilmemelidir. Çünkü suçluluk duygusu çocuğu kendi içinden çökerten amansız bir düşman gibidir. Suçluluk duygusu çocuklarda intihara kadar yol açabilir.

7.Çocuğun kötüye kullanım sırasında yüksek sesle bağırması önerilir. Ancak olumsuz etkileri de dikkate alınmalıdır. Kötüye kullanan, bağırma sırasında telaşlanıp kurbana zarar verebilir.

Sınırlar iyi belirlenmeli

Çocukla cinsel konu konuşulurken bu yaklaşımın sınırları iyi belirlenmelidir. Yaşına uygun olmayan tarzda veya aşırı ayrıntılı bilgi verilmesi, çocuğun cinselliğe merakını artırabilir.

Çocuk ve gençlerde cinsel kötüye kullanım ülkemizde sanıldığından daha yüksek oranlardadır. Cinsel saldırıya uğrama konusunun konuşulması gelişmiş ülkelerde de bir anlamda tabu idi. Kendilerinin suçlanacakları endişesi ile sade çocuklar dağil, yetişkin kadınlar da bu gibi cinsel saldırı olaylarını gizli tutarlar, sonra bütün yaşamları bundan bir şekilde olumsuz etkilenirdi. Problem bugün de kökünden halledilmiş değil. Ama en azından hayli mesafe alındı. Okulda cinsel bilgi verilmesiyle yetinilmiyor; aile de cinsel tacizi önleme programlarında yer alıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber